English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ C ] / Charleston

Charleston translate English

770 parallel translation
Savannah, Charleston, Columbia, Greensboro, Richmond... Washington, Baltimore, Philadelphia, New York yolcuları...
Bus leaving for Savannah, Charleston, Columbia, Greensboro, Richmond Washington, Baltimore, Philadelphia, New York...
Charleston'dan.
It's from Charleston.
Adı Rhett Butler, Charleston'lı.
That's Rhett Butler. He's from Charleston.
Charleston'daki ailesi onunla konuşmadığı için kuzeyde yaşıyormuş.
He spends his time up North because his folks won't speak to him.
West Point'ten kovulduğunuzu duydum Bay Rhett Butler ve Charleston'dakiler de sizinle görüşmek istemiyormuş!
I hear you were turned out of West Point, Mr. Rhett Butler. And you aren't received in any family in Charleston.
Bu kişi Charleston'lı dostumuzdan başkası değil Yüzbaşı Rhett Butler!
None other than our friend from Charleston... Captain Rhett Butler!
Charleston'lı bir hanım yolladı.
It was sent by a Charleston lady.
Onu Charleston'daki en iyi okullara göndereceğim.
Yes, I'm going to send her to the best schools in Charleston.
Charleston'a, ait olduğum yere geri dönüyorum.
I'm going to Charleston, back where I belong. Please.
- Charleston mı?
- Charleston?
Steve Tolliver'la bir çekişme için.
- For a showdown with Steve Tolliver. You'll be in Charleston?
Charleston'a mı gideceksin. Henrietta Halam orada oturuyor.
Why, that's where Aunt Henrietta...
Oh, kendisi Charleston dans grubunun başındaki kişi.
He drips lace, and leads the Charleston quadrilles.
Seni Charleston'da bekleyeceğim.
I'll be waiting for you in Charleston.
Şu anda Charleston'dasın.
You are in Charleston.
Key West'teki vahşi hayatın ardından Charleston çok farklı görünüyor olmalı.
Charleston must seem quite different to you after the wild life of Key West.
Birkaç Charleston'lı dost ile tanışmanı istiyorum.
I want you to meet some of our Charleston beaus.
- Charleston buna gıpta edecek.
- Charleston will be green with envy.
Charleston'da hepiniz bana çok iyi davrandınız.
You've all been very kind to me here in Charleston.
Charleston bu gezi için kaliteli mal göndermiş.
Charleston packet sure got quality folks aboard this trip.
Charleston'a benziyor.
I can see Charleston in the cut of your jib.
O Charleston'lı avukat buraya gönderilmiş en tehlikeli insan.
That Charleston lawyer's the most dangerous man... they've ever sent down here.
- Ben de öyle. Widgeon, Cutler'ın adamlarıyla burada ve bu da Jubilee'yi bir enkaza Jack'in çevirmediğini gösteriyor.
Widgeon being here with Cutler's men... should prove to your Charleston stiff necks that Jack didn't wreck the Jubilee.
- Bunlar ne zamandır sizde? - Charleston'dan ayrıldığımdan beri.
- How long have you been carrying this?
Charleston'dan gelen bir sevk kağıdı.
A sloop's just put in with dispatches from Charleston.
Ve Charleston'ın deniz avulatı bu adamların hepsini tanıyor.
And there stands a Charleston sea lawyer who knows them all.
Büyük çarliston yarışması.
Oh, yes! The big Charleston contest!
Charleston haklıymış.
Charleston was right.
- Hiç Charleston adında birini duydun mu?
- Ever hear of anyone called Charleston?
Charleston.
Charleston.
Bir de bak bakalım Charleston adlı eski bir hırsızla ilgili ne bulabilirsin.
And try and see if you can locate an old-time thief named Charleston, will you?
Charleston adında eski bir hükümlü.
Oh, an old-time hoodlum named Charleston.
Charleston'u kimse konuşturamaz, tamam mı?
Charleston don't talk, see.
- Charleston asla konuşmaz.
- Charleston never talks.
İhtiyar Charleston elleriyle ağzını kapatan ufak maymun gibidir.
Old Charleston's the little monkey with his hands over his mouth.
- Nasılsın Charleston?
- How are you, Charleston?
Charleston?
Charleston?
Tamam Charleston.
Okay, Charleston.
Görüşürüz Charleston.
Be seeing you, Charleston.
Senin için Charleston'la ilgili bilgiye ulaştım.
I got that dope on Charleston for you.
Dışarı çıktıktan sonra eski bir hırsız olan... Charleston aracılığı ile bir soygun planına dahil ediliyor.
When he gets out, he's brought into a robbery setup... through an old-time thief named Charleston.
Charleston adını veremedi ama bence bu kız Kitty Collins'ti.
Charleston wouldn't name names, but my guess is that same Kitty Collins.
New Orleans-Charleston arasında işçi ve denizci olarak çalıştım.
Why, between New Orleans and Charleston I worked as a hand, a common seaman.
İç Savaş'ta Charleston açığında seyreden iki direkli bir gemiydi.
Twin-masted brigantine out of Charleston during the Civil War.
Florida Limited, Washington, Charleston, Savannah, Jacksonville ve Miami'ye gitmek için birinci perondan kalkıyor.
Florida Limited leaving on track one for Washington, Charleston, Savannah, Jacksonville and Miami.
Büyükannem, Charleston'dan Savannah'ya getirmiş.
My grandmother brought it from Charleston to Savannah.
Annem beni Çarliston yaparken gördüğünde az kalsın bayılıyordu.
I remember my dear mama was quite horrified when she caught me doing the Charleston in public.
O başka, üstelik mükemmel dansediyordunuz eminim.
But the Charleston was different. I'm sure you danced it beautifully. Thank you.
Bu gece Arcturi ile yelken açacağım. - Denizde bir ay ve sonra Charleston.
A month at sea and then Charleston.
- Peki ona ne zaman verecektin?
- Since I left Charleston. - Well!
Charleston!
Charleston!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]