Chemical translate English
3,870 parallel translation
Kimyasal saldırılar, 11 Eylül, ailen.
The whole chemical attacks, 9 / 11, your family.
Kimya bilgimden faydalanarak kimyasal gübre imalathanesi kurdum.
- Oh, no. No. I used my knowledge of chemistry to start a chemical fertilizer plant.
Haznesinde bulunan kimyasal deriye temas ettiği anda birden enjekte ediliyor.
The chemical was held in a reservoir and then forcibly ejected when it hit the skin.
- Ne tarz bir kimyasal?
What kind of chemical?
Tabii bedenin kimyasal bileşimi muazzam bir biçimde bozulmadıysa.
Unless the chemical composition of the body has been massively corrupted.
Bir kimyasalı deniyorlar, anlıyor musunuz?
They're testing this chemical, see.
Kimyasal dükkanı, beni atlattığı yer, Paris Green indiriyorlardı.
The chemical store, where he jumped me - they was unloading Paris Green.
Bilim adamları ve doktorlar rejim tarafından kimyasal silah, virüs falan geliştirmek üzere tutulmuştu.
Scientists and doctors were instructed by the regime to develop chemical weapons, viruses, that sort of shit.
Kontrolden çıkmış, çok açık ki kimyasal patlamadan etkilendi.
Loss of control, it was obvious that he suffered chemical explosion.
Eğer 6 ayda kimyasal tesisim burda olmazsa ve senin salak Jhumli'ni yok etmezsem benim de adım ne Lateshbhai Dhaneshbhai Shah ne de babamın oğluyum!
If in six months I haven't put up this chemical plant and ruined your stupid Jhumli then my name isn't Lateshbhai Dhaneshbhai Shah the son of my father.
Kimyasal sızıntı olması mümkün.
Chemical weapon may have leaked.
Kimyasal sızıntı yayıldığı zaman.. cenazeni hazırlamış olacaksın, Albay.
When this chemical is released... it will be your funeral, Colonel.
Kimyasalları patlamdan önce yokedebilirdik.
The chemical could have been destroyed in the explosion.
Biliyor musun, Başkan'ın bindiği 18 tonluk askeri zırhlı Cadillac CTS, gaz, kimyasal ve füze saldırılarına dayanıklıymış.
Did you know that the president travels in an 18ton militaryarmoured.. modified Cadillac CTS built to withstand gas.. chemical and missile attacks?
Electric Bio şirketi çöp ve kimyasal atık da işliyormuş.
And Electric Bio also processes offal and chemical waste.
Belki de kimyasallar zamanla işlemez hale geldi.
Maybe the chemical compounds broke down over time.
Kokularındaki.. kimyasalların bileşiklerin, ah...
I smell layers, um... chemical compounds, uh...
Ve aldığı o kimyasal konteynırlarda ne vardı?
And what was in those chemical containers it snatched?
Ana hedef kimyasal bileşikler gibi görünüyor.
The main target appears to be chemical compounds.
Kimyasal konteynırları.
Chemical containers.
Kimyasal gübreler suyu kahverengine çeviriyor.
Chemical fertilizers turn the water brown.
- Aralarında yanmaya hazır bir kimya var!
This is a chemical reaction
Malzemelerden biraz alabilirsem kimsayasal analiz yapabiliriz.
If I can get some of the material, we could do a chemical analysis.
Tutuklanma ihtimali ve kimyasal tedavilerle karşılaşacak olan siz değilsiniz!
You're not the one facing the possibility of arrest and chemical treatments!
Böceklerin yuvayı bulmaları için püskürttükleri kimyasal işaretleyici.
Chemical markers that the bugs spray to guide the hive.
Ne tür bir kimyasal madde?
What's the chemical agent?
Kimyasal verilerde eriş.
Access chemical database.
On dakika sonra Stegg Kimya alevler içinde kalmış.
Stagg Chemical lit up ten minutes ago.
Kanında kimyasal bir tarama sonucu Ortaya çıkabilecek izotoplar bulunuyor.
His blood has trace isotopes that will show up on a chemical scan.
Süper asker dosyalarına erişiliyor. Kimyasal eşleşme taranıyor.
Accessing the Super-soldier files, scanning for a chemical match.
Kimyasal bileşimler sayesinde bunu hızlı ve ucuz bir şekilde yapabilirsiniz.
Chemical synthesis means you could do it quickly and cheaply.
Kimyasal gelişmeler piyasayı değiştirdi.
Chemical developments are changing the market.
- İnsan vücudunda hormonal ve kimyasal bir sürü şey vardır ve bunlar açıklanamaz duygusal patlamalara sebebiyet verebilir.
- There are a lot of things in the human body, hormonal and chemical, that can trigger these inexplicable, emotional nuclear meltdowns.
Pekala, Kensi bana imada bulundu, sanırım bir şey demek istedi, Bu da demek oluyor ki, neşeli değil ve hırçın. Bence soğukkanlı davranmalıyız.
All right, Kensi just pulled in behind me, blaring My Chemical Romance, which means she is not her cheery, chipper self, so I think we should probably just play it cool.
Kimya mühendisliğinde ve petrol aramada doktoram var.
I have PhDs in chemical engineering and petroleum exploration.
Sonra da makine yansımaya göre atomik seviyede bir kimyasal bileşimin haritasını ortaya çıkarabilecek.
And then based on the reflection, the machine should be able to line map the chemical composition on the atomic level.
- Evet. Kimyasal analiz yalan söylemez.
Chemical analysis doesn't lie.
Reid gibilerin sevebileceği şeyleri araştırdım çerez ve çekirdeğin doğal olarak magnezyum sağladığını öğrendim ve magnezyum da seratonin üretmesini sağlıyor ve bu da kimyasal açıdan çok çok mutlu bir beyin demek.
So I went Reid-like and I did a bunch of research and it turns out that nuts and seeds have naturally occurring magnesium, and magnesium influences the production of serotonin, which is a happy happy joy joy chemical in the brain.
Kimyasal levazıma kimin erişimi var?
Who has access to the chemical stores?
Ve... bu da sonraki kimyasal interaksiyonumuza geçmek için iyi bir yol.
And... that is a good way to lead into our next chemical interaction.
Ancak kimyasal kullanmıyorum,... sanırım bunu demekle kimyasal uyarıcıları kasdettiğinizi sanıyorum,... o nedenle bununla ilgili olarak suçluluk hissetmem mümkün değil.
But I don't use chemicals, which, I imagine you mean chemical stimulants, so it would be impossible to feel guilty about that.
Onları eşimin ailesinde kullandım ve Ed'den dünyanın Dow Chemical'dan nasıl nefret ettiğini dinledim.
I spent it with my in-laws listening to Ed complain about how much the world hates Dow Chemical.
Özgeçmişinde, geçtiğimiz 15 yıl boyunca Dow Kimyasal'da satış temsilcisi olduğun yazıyor.
It says here on your resume that you spent the last 15 years as a sales rep for Dow Chemical.
Moscova devlet üniversitesinde kimya mühendisliği derecesi olan çeçen vatandaşı.
A Chechen National with a degree in chemical engineering from Moscow State University.
- "Pelant'ın gaz tedarikçisi, Bertand Chemical, diğer adıyla, Justin Trimple."
"Traced Pelant's gas supplier, " Bertand Chemical. Has new alias.
Bradovich onları tüm gün boyunca çalıştırıyorduysa ufak bir kimyasal destek aldığına eminim.
Well, if Bradovich is working them around the clock, I'm betting they had a little chemical help.
Araştırmacılar, kök hücre oluşturabilen kimyasal bir karışım hazırladı, kertenkelelerin rejenerasyon için kullandıklarının aynısından.
So the researchers developed a chemical cocktail that creates pluripotent stem cells. The same thing the salamanders use for regeneration.
Ve sessizce, bio-kimyasal silahlarımı şehrin önemli dört yerine yerleştirdim.
And quietly, cleverly fixed bio-chemical weapons.. .. At four important places in the city.
Bio-kimyasal patlama!
Bio-chemical blast!
- Kimyasal bir silah.
A chemical weapon.
"Amerikan aileleri için ev ürünleri, 340 00 : 17 : 16,987 - - 00 : 17 : 19,021 Dow Chemical sunar."
"Brought to you by Dow Chemical, family products for the American family."