Cherie translate English
438 parallel translation
- Cherie güzel bir kız, değil mi?
Chérie's a nice girl, isn't she?
Cherie haklı.
Chérie's right!
Cherie, oyları say.
Chérie. Count the votes.
Cherie, sen Başkan Yardımcısısın.
- Chérie, you are my Vice President.
Cherie!
Chérie!
Bu Cherie.
It's Chérie!
Cherie Lamour sonunda Teğmen'le evleniyor.
Chérie Lamour is finally marrying her Lieutenant
Bayan Cherie Lamour'u karın olarak kabul ediyor musun?
Do you take for your wedded wife Miss Chérie Lamour?
Fraiser ve Cherie iyi insanlar. Bizi kendi adamıza bıraktılar.
That was sure was nice of Frazer and Chérie to land us here on our own real island.
Bu yüzden kendime "Cherie" diyorum.
That's why I call myself "Cherie".
Adım bu, Cherie.
That's my name, Cherie.
Cherie!
Cherie!
- Cherie.
- Cherie.
Bayım, Cherie'yi gördünüz mü?
Sir, have you seen Cherie?
- Adımın Cherie olduğunu söylemiştim.
- I told you my name is Cherie.
- Cherie, uyan.
- Cherie, wake up.
Cherie, bak.
Cherie, look.
Burnun biraz parlak, değil mi Cherie?
Your nose is kind of shiny, ain't it, Cherie?
Bu Cherie.
This is Cherie.
Ben bir Fransız'ım cherie.
I'm a Frenchman, chérie.
Cherie, ilk adın ne?
Chérie, what is your first name?
- Cherie nin çocuğunda işe yaradı.
- It worked for Cherie's kid.
" Görüyorsun ya, cherie...
" You see, cherie...
- Sorun nedir, cherie?
- What's the matter, chérie?
Sevgilim.
Chérie.
Yatağa kendin git tatlım.
You should go back to bed yourself, chérie.
Chérie Yarın akşam Zenci mahallesi balosunda
[Continues]
Chérie, ne tarde pas
[Singing In French And English]
Hayır hayatım.
Oh, no, ma chérie.
Paris bir balayı şehridir, chérie ( sevgilim ), keyif doldurur içini.
Paris is a honeymoon city, chérie, full of enchantment.
Biliyormusun, chérie, gözlerindeki ışıltılar sanki birer yıldıztozu.
Did you know, chérie, in your eyes there are lights like stardust?
- Bir sonraki sefere, chérie ( tatlım ).
- Till the next time, chérie.
- Gerçekten inatçısın, chérie ( sevgilim )?
- You really insist, chérie?
Chérie ( sevgilim )...
Chérie...
Geri geldiğimde chérie ( sevgilim ), bana aşık olacaksın.
When I come back, chérie, you will fall. For me.
Chérie ( sevgilim ), Sana geri döndüm.
Chérie, I return you to sawdust.
Hayır yanılıyorsun chérie ( sevgilim ).
No, no, no, chérie.
Chérie ( sevgilim ), seni nasıl çok seviyorum.
Chérie, how I would love you.
Görüyor musun, chérie ( sevgilim )?
So you see, chérie?
Sen değilsin, tatlım.
Not to you, chérie.
Sevgilim, geminin nerede olduğunu biliyorsun.
But, chérie, you know where the boat is.
Hoşça kal, sevgilim.
So long, chérie!
Tatlım itiraf edeyim, bütün hafta sonu planlarımı mahvettin.
Chérie I must tell you that you upset all my plans for the weekend.
Bu gece kapıyı kilitleme chérie!
Don't lock the door tonight, chérie!
Çok yakıştı chérie.
It's lovely on you, chérie.
Beğendin mi chérie?
You like it, chérie?
Sıcak yatağına dön ma chérie.
Back to your warm bed, ma chérie.
Chérie, chéríe, chérie
Chérie, chéríe, chérie
Victor Hugo'nun deyişiyle "Özgürlük, Özgürlük, Sevgilim".
Liberté, liberté, chérie in the words of your Victor Hugo.
Bir saniye bir tanem.
One moment, ma chérie.
Gel canım.
Viens, chérie.