English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ C ] / Chipotle

Chipotle translate English

86 parallel translation
Yine de Bennigan'da, biberli peynirli domuz burger yerken, babamın ibne olduğunu ve ve annemin beni öldürmeye çalıştığını unutacağım.
Oh well, when I have a chipotle blue cheese bacon burger at Bennigan's I'll forget all about my dad being queer and my mom trying to kill me.
- Çünkü bunu acılı krema sosuyla yaptım. - Çocuklar bunu yemez.
Because I made it with a jalapeño-chipotle cream sauce.
- Bu yalnızca bir kez oldu. - Onlara acılı krema yedirmeye kalkıyorum. Ben Sevgili Anne'yim.
I make them eat jalapeño-chipotle cream sauce.
Kurdun Mangal Sosu adını koydum. Alışveriş merkezlerinde bulabilirsin.
I'm calling it Wolf's BBQ Sauce, available in regular and chipotle.
Kızartma veya acı soslu changa?
you want to try a couple of fryer bombs or a chipotle chili changa?
Dövmeci ve Chipotle.
Tatoo parlor and a Chipotle.
Eğer sıradan Amerikalılar gibiyseniz siz de acı isotlu sandviçe bayılırsınız!
If you're like other Americans, you love to eat Chipotle.
İsota bayılıyorum.
I love Chipotle.
Artık isotlu sandviçten oluşan kıçınızın kanını dahi anında temizleyecek bir ürün var!
Now there's a product that can clean blood stains caused by Chipotle off your underwear.
Sadece bir tanecik isotlu sandviç adamın götünden dört litre kan alınmasına sebep olur!
Just one Chipotle burrito can leave up to a 1 / 4 cup of blood.
Her isot yediğinizde yeni don almaktan vazgeçin.
Stop buying new underwear every time you eat Chipotle.
İsotlu Sandviç, leziz!
Chipotle.
Artık istediğiniz kadar isot yiyebilirsiniz ve yine de pırıl pırıl bir donunuz olur!
Now you can eat all the Chipotle you want and still have underway that sparkles and shines.
Ahbap, hiç isot yedin mi?
Dude, have you had Chipotle?
Ben hiçbir şey anlamıyorum. Sürekli isot yiyorum ama hiç kanamam olmadı.
I eat Chipotle all the time and never made me crap blood.
Peki neden bunu görmezden gelip, İtortKovucu denen salak şeyi kullanıyorsun?
- So why do you just ignore it using something as stupid as Chipotle away?
Evet. Sonra da gidip sana biraz daha isotlu sandviç alıyor?
And then takes you to Chipotle and buys you more?
İsotlu sandviç yiyor.
She's eating Chipotle.
"Yoğurtlu kuzuburger, sonra... portakallı ördek."
So let's see, they have "lamb burgers with yogurt, chipotle meatloaf."
Sarah portakallı ördeği ne kadar sevdiğini biliyorum. Kim sevmez ki zaten?
Sarah, I know how much you like the chipotle meat loaf.
O zaman zencefilli, biberli tofu alacağım ancak bibersiz olsun.
I'll have the ginger chipotle tofu, but without the chipotle.
Yulaflı ekmeğe Black Forest hamburgeri. ... chipotle soslu muz ve Meksika biberli. Gördün mü?
Black Forest Ham on honey oat with chipotle sauce, banana peppers and jalapenos?
Yulaf ekmeğine, chipotle soslu, lezzetli ve çocuk mezarı büyüklüğündeki Black Forest Hamburgeri seni bekliyor.
A delicious, though complicated foot-long Subway - Black Forest Ham on honey oat with chipotle sauce... No, no, no, no.
Ayrıca alışveriş merkezine yeni bir Chipotle dükkanı açıyoruz.
And we're getting a new Chipotle at the mall.
- Hem de Chipotle Güneybatı sosuyla.
- With chipotle southwest sauce.
Güzel, eğer söylerseniz taşaklarınızı kesip, soslarım size bir güzel yediririm.
Good, because if you did, I'd cut off your scrotum and feed it to you with some ranch dressing and chipotle salsa.
Bak amigo, bundan sonra Chipotle'ye gitmek ister misin?
Hey, amigo, you want to go to Chipotle after this?
- Meksika dürümü yemek istedik ve Chipotle'ye gittik ama Mercedes "Senora Salsation" adında boktan bir yerde yedi.
We all wanted burritos for lunch, so we went to Chipotle, but Mercedes tried some dive called "Señora Salsation."
O Chipotle'yi senin için patlattım.
I blew up that chipotle for you.
Burada bir meksika yemeği dükkanı açmaya karar verdim.
I've decided to move here and open a chipotle.
Dükkan mı?
Chipotle?
- Onu biliyorum.
- I know what chipotle is.
Meksika yemek dükkanı güzel mesela.
Chipotle is good.
Gerçekten şu dükkanı unutmalısın ve beni dinlemelisin.
I really need you to forget chipotle and listen to me.
Buraya Chipotle açtıklarında, arkadaşlarımdan ilk giden bendim.
When they opened that Chipotle here, I was the first of my friends to go.
Gevrek ekmek üstüne hamachi tartare acı soslu biftek ve favorim kuzu eti.
Hamachi tartare on crisped wonton, chipotle marinated flank steak, and my favorite, the lamb slider.
Duyduğuma göre Chipotle eleman arıyormuş.
I hear they're hiring at Chipotle.
- Aci biber?
- Chipotle?
Sosislimi hep aci biberli yerim.
I always have my hot dog with a little chipotle sauce.
Rosa iki tane istiyoruz, aci biberli.
Thanks. Rosa, two specials. Chipotle.
Bu bilgilere göre, şu an Albuquerque'de bir Chipotle şubesindeyiz.
According to this, we're at a Chipotle in Albuquerque.
- Ta ki bir hafta sonra kafayı kaçırıp Chipotle'da tanıştığı bir adam için beni terk edene kadar.
- Yeah... only, a week later, she goes nuts and dumps me for a guy she met at Chipotle.
Chipotle'de de aynısını söyledin.
You just said that at Chipotle.
10 dakika sonra yine Chipotle'de aynı şeyi söyledin.
And then you said it again ten minutes later, also at Chipotle.
Ayrıca yas brunch'ı Chipotle'deydi.
And also because our grief brunch was at Chipotle.
Alışveriş merkezine Noel baba bu sene Chipotle'nin katkılarıyla geldi.
Ho ho ho. Mall Santa is brought to you in part this season by Chipotle.
Chipotle artıklarınla birlikte geldim.
Between good and garbage, it's Chipotle.
Chipotle peynir lahana cips.
Chipotle cheese kale chips.
- Çifte kavrulmuş kraker.
Fire-roasted chipotle.
- 2,500 dolarlık Chipotle aldım.
- I bought $ 2,500 of Chipotle.
İsotlu sandviç yediğinizi görüyorum.
I see you're eating Chipotle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]