Chloe translate English
7,951 parallel translation
Chloe... -... korkma.
Chloe, don't be scared.
- Tavan aramızdaydı Rowan. Yukarıda yatan Chloe ile birlikte.
He was in our attic, Rowan, with Chloe asleep upstairs.
Bu akşam 6'da onunla tren istasyonunda buluşmanızı ve Chloe'i getirmenizi söyledi.
He says to meet him at the train station tonight at 6 : 00 and bring Chloe.
Akşam altıda Chloe'yi de yanınıza alıp tren istasyonunda buluşmak istiyor.
He says to meet him at the train station tonight at 6 : 00, and bring Chloe.
Chloe daha iyilerini hak ediyor.
Chloe deserves better.
Chloe, kimdi o adam?
Chloe, who was that man?
Chloe bunu herkes için yapıyordu zaten.
'Chloe was doing enough of that for everyone.
Yanlış anlama Chloe ama 1998'deyiz biliyorsun değil mi, 1985'te değil?
Don't take this the wrong way, Chloe, but you do know it's 1998, don't you, and not 1985?
Chloe Bristol'a giremediğini söyledi.
Chloe told me you didn't get into Bristol.
Chloe'i hatırlıyor musun?
And you remember Chloe?
Chloe kendi başının çaresine bakabilir.
Chloe can sort herself out.
Çalışmıyorsun ki, Chloe.
You're not even revising, Chloe.
Peki, Chloe, ben...
OK, Chloe, I haven't...
Chloe!
Chloe!
Ne oluyor, Chloe?
What the fuck, Chloe?
Chloe iyi olacak.
Chloe's going to be OK.
Chloe benim yüzümden hastanede.
Chloe being in hospital, that was down to me.
Chloe çalışmayı bırakmanı istemezdi, değil mi?
Chloe wouldn't want you to stop with your studies, would she?
Bütün Stamford Chloe için endişeli. Peki sen nasıl hissediyorsun?
Well, the whole of Stamford is worried about Chloe, but how are you feeling?
Evet oturup kendimi kötü hissetmeyi bırakmalı ve Chloe'ye yardım etmek için bir şeyler yapmalıydım.
I had to stop sitting around feeling sorry for myself and do something to help Chloe.
Bence Chloe için yapabileceğimiz - yapabileceğim- şeyler var.
I think that there are things we could do, I could do, to help Chloe.
Chloe'nin sevdiği kıyafetleri biliyorum. Onları ona götürebilirim.
See, I know what clothes Chloe likes, so I could just take them to her.
Chloe üzüm sever mi ki?
Does Chloe even like grapes?
Chloe'nin odasına çıkıp bir kaç tane ders kitabı alabilirim. Sonra da ona okurum.
I could just go up to Chloe's room and get some textbooks and then I could read them to her.
Yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum. Ama bunun Chloe'ye yardım edeceğini sanmıyorum.
I appreciate what you're trying to do, but I really don't think it'll do very much for Chloe.
Chloe'nin bana ihtiyacı vardı.
Chlo needed me.
Senin için önemli olmayabilir ama Chloe için çok önemliydiler.
They might not be important to you, but they were very important to Chloe.
Chloe uyandığında, sınavlarının işletme okulunun, planlarının tepetaklak olduğunu öğrenecek.
When Chloe wakes up, she's going to find out that her exams, business school, the things she's been planning have been thrown upside down.
'Tek istediğim Chloe'ye yardım etmekti.
'All I wanted to do was help Chloe.
'Chloe için girmeliydim.'
'I should take them for Chloe.'
Chloe'ye olanlardan bahsediyorsan - Eğer bu yüzden kendini suçluyorsan, yapma.
This was a mistake, but if you're talking about what happened to Chloe - if you're blaming yourself for that, then don't.
Chloe'yi görmem gerek.
I need to see Chloe.
'Kazayı geçiren Chloe'ydi. 'Ama yıkıntılardan çıkardığı bendim.
'Chloe had been the one in the car crash,'but it was me she pulled from the wreckage.
'Chloe'nin sınavlarını yapmaya karar vermiştim ama annemin öğrendiğinde ne derece kızacağına dair. hiçbir fikrim yoktu.'
'I decided to own up about Chloe's exam paper,'but I had no idea just how pissed off mum would actually be'when I told her.'
Ayrıca Chloe'ye kendi problemlerim için ağlaşamazdım.
And I couldn't start crying to Chloe about my problems.
- Chloe...
- Chloe...
Chloe, daha yeni hastaneden çıktın.
Chloe, you've just got out of hospital.
Chloe?
Chloe?
Chloe, o benim arabam değil.
Chloe, that's not my car.
Yani... Bundan sonra ne olacak?
Well... CHLOE SNIFFS W...
Ama sen ve ben biz Chloe ve Rae'iz.
But me and you, right we are Chloe and Rae.
Nerede olduğumuz ya da ne yaptığımız önemli değil. Sana söz veriyorum biz her zaman Chloe ve Rae olacağız.
It doesn't matter where we are or what we're doing I promise we are always gonna be Chloe and Rae.
Chloe...
Chloe...
Ve Chloe herkesin beklentilerinin üstünde puan aldı.
And Chloe did way better than anyone expected.
Chloe.
Chloe.
Bana ne olduğunu anlatabilir misin, Chloe?
Can you tell me what happened, Chloe?
Chloe, şu an bu arabadan inmekten daha az istediğim hiçbir şey yok.
Chloe, I can't think of anything that I want to do less than climb out of this car right now. So do not!
- Benim adım Jackson.
My name's Jackson. - Chloe.
Sen ve Chloe.
You and Chloe.
- Chloe nerede?
- Where's Chloe?
Chloe, beni duyabiliyor musun?
Chloe, can you hear me?