Closing translate English
6,470 parallel translation
Kapatıyoruz.
We're closing up.
Biliyorum, Victoria'nın işi tekrar kurcalaması seni rahatsız edecek ama sen beni bırakmadın.
I know you have a crisis here with Victoria closing in, but... You stayed by me, so...
Dükkân sahibi İki hafta önce Duesseldorf gezisinden dönüp kapanan bir kütüphanenin bütün envanterini satın aldı.
Two weeks ago, the owner came back from a trip to Dusseldorf, where he purchased the entire inventory of a library that was closing down.
Ben de pencereyi kapıyorum.
And I'm closing a window.
Kapanış konuşmalarından önce deli gibi terleyen adamdan mı bahsediyorsun?
Oh, you mean the guy who sweats profusely before closing arguments?
Kapanış konuşmama 30 dakika kaldı ve onları oyalaman lazım.
I'm due for closing arguments 30 minutes, and I need you to stall.
- Kapanış konuşması için hazır mısınız?
Sorry I'm late. Are you ready for closing arguments?
Sorun boşanma değil Jimbo, sorun sana doğru yaklaşan tütün davasını batırdıktan sonra sana doğru yaklaşan dev borç dağı.
It's not the divorce, Jimbo, it's the huge wall of mounting debt that's closing in on you since you tanked the tobacco litigation.
Ayn zamanda kapanış gecesi.
Incidentally, that's also closing night.
Gece olduğu için kapatıyordum.
I was closing up for the night.
O kesiği kapamak için dikiş atmak gerekir.
Closing that incision requires stitches.
Eleştiri kötü olursa, açılış gecesi kapanış gecesine dönüşür.
If the review is bad, then opening night is closing night.
Yüzümüze vuran aslında sadece kar bulutuydu.
That fog closing in on us was only avalanche smoke.
- Üzgünüz, kapatıyoruz.
We're closing.
Şerif yardımcısı McGregor ona uzandığımızı bilse nereye giderdi?
Where would deputy McGregor go now that he knows we're closing in?
Onlar yaklaştığımızı anladıklarında,.. ... oturup en kötüsünün olmasını beklemeyeceğim.
If they figure out that we're closing in on them, I'm not going to sit back and wait for the worst to happen.
Kral James'in emriyle liman kapatılıyor.
The port is closing by order of King James.
02 : 00 civarındaydı. Bar kapanmadan hemen önce.
Just before closing, around 2 : 00.
Düşünür gibi yaparken gözleri kapamak yok.
No closing your eyes and pretending you're thinking.
Bir düşünün, Yüzbaşı Keller'ı köşeye sıkıştırmıştık, değil mi?
Think about it, Captain... we were closing in on Keller, right?
Bu araziyle bir devir dolaşım yapıyoruz ve bu dolaşımda o hayatlarımızı harcıyor.
We are closing a cycle with this land and during that cycle she spent our lives.
Kapının kapanmasını engelliyordu. Telefonum yanımda değil.
It keeps the door from closing.
- The Gazette kapanıyor.
Because The Gazette's closing down.
Yani kapanmıyor da internet üzerinden devam ediyor.
Well, it's not closing down, it's all going online.
Ve sizden içki alan bütün dükkanları kapatıyor.
And he is closing down the premises that take your rum.
Ölüm yaklaşıyorken böyle bir şeyi yaratmış olmak.
To be able to create something like this when death was closing in.
Kapılar kapanıyor, uzaklaşın lütfen.
Yeah. Stand clear of the closing doors, please.
- Gözlerini kapıyorum.
I'm closing her eyes.
Gitgide köşeye sıkışıyorum.
It's closing in on me.
Kapatıyoruz.
We're closing.
Kapı kapanıyor.
The door is closing.
Haydi bakalım, burası bugün erken kapanıyor.
All right, this place is closing early today.
Özel bir parti için kapattıklarını söylediler.
Some fellow just announced they were closing for a private party.
Bitirirken, dostlarım dünyayı ağırbaşlılar değiştirmez, savaşçılar, inananlar değiştirir.
In closing, my friends, it's not the meek who change the world, but the fighters, the believers.
Kapatmıyoruz.
We are not closing.
Harekete geçme zamanımız azalıyor.
Our window for taking action is closing.
- Yani anlaşma meselesi kapanıyor.
So the book deal's really closing.
Kapılar kapanıyor.
Doors are closing.
Kapılar kapanırken lütfen geride durunuz.
Please stand clear of the closing doors.
816 metre ve yaklaşıyor. Saatte 40km.
816 meters and closing, 25 miles an hour.
Anlaşmaya gelmedi bile.
He never even showed up to the closing.
Daha sonra müşterimle geri satın alıp, kısa pozisyonunuzu aynı anda kapatacaksınız.
Then you and my client buy back, closing the short position simultaneously.
Vali'nin sözleri piyasada kargaşa çıkardı ve tahıl hisseleri aniden düştü. Ancak borsanın kapanışıyla her şey yeniden toparlandı.
The governor's remarks sent the market into turmoil with grain stocks plummeting abruptly, but all recovering by the closing bell.
Keller'ı geri çekmesini sağlarsam, sen de Keller'ı gitmesi için teşvik edersin yoksa Woodford tarafından yakalanabilir.
If I get Keller pulled, you promote it that Keller ran because Woodford was closing in.
Birçok güvenlik kuvveti tarafından aranıyordunuz.
Multiple police forces were closing in on all of you.
Dinle, Mortensen davasını bu gece kapatıyoruz.
Listen, we're closing the Mortensen case tonight.
Ve jürinin önünde kapanış konuşması yapmama izin vermedin...
- And'cause I didn't get to give closing statement In front of the jury- -
Ve böylece iddia makamı, Bay Lewis'e kapanış konuşmasını yapması için müsaade edecek.
Yes, the prosecution, in turn, will allow mr. Lewis To present his closing statement to the court.
Kapılar kapanıyor.
The doors are closing.
Pencere kapanıyor!
Window's closing!
Kapatıyoruz.
Closing up.