Coco translate English
1,075 parallel translation
Merhaba Cocoa.
Hello, Coco.
Siz Cocoa'sınız, değil mi?
Hey, you're Coco, aren't you?
Al, söz ver Cocoa ile hiçbir şey yapmayacaksın.
Now, Al, promise me you won't do anything with Coco.
James Coco 15 dakika içinde delirmişti.
James Coco went mad in 15 minutes.
COCO BONGO'DA BOMBA PATLADI.
BombsheII explodes at Coco Bongo
O senin çalıştığın bankayı soydu ve bunu Coco Bongo'da buldum.
He robs the bank you work in, then I find this in the Coco Bongo.
Cumarteri günü Coco Bongo Kulüpte yapılacak yardım balosu için 2 bilet.
This'II put the color back in your cheeks. 2 tickets to the charity ball at the Coco Bongo club, Saturday.
La Coco, birinci çekim.
Lo Coco, take one.
Bu, cinayet kurbanının evcil maymunu Coco ile çekildiği şipşak fotoğraflardan biri.
This is a snapshot of the murder victim with her pet monkey, Coco.
Tamam, Coco'yu bıraktık, silahı ve...
All right, we've got Coco, the gun and...
Grev kırıcı palyaço.
Coco the scab, eh?
Adım Grev Kırıcı Koko.
My name's Coco the Scab.
Vic dinle, Coco Plum cinayeti hakkında...
You majored in communications. Yeah, Vic, listen. On that Coco Plum housekeeper murder...
Bir de Coco Plum cinayeti var. Bununla başlayın.
Harvey's doing Anders, and there's the Coco Plum housekeeper killing.
Banshee Starflash Trailblazer ve Coco.
Banshee, Starflash, Trailblazer and Coco.
Coco babamın en iyi, en başarılı tazısıdır.
Coco is the best, most successful Dad has ever had.
Coco'yu tekne tuttuğu için erken döndüğümüzü düşünürsek gayet başarılıydık.
A reasonable day's fishing, considering we had to get back earlier when Coco got seasick.
Coco bir daha hiç yarış kazanamadı. Ama bir oğlu oldu. Babam da adını "Coco'nun Oğlu" koydu.
Coco never won another race, but she had a son which Dad called Son of Coco.
Palyaço gibi bir burunla geziyor.
He's got a nose like Coco the Clown.
Oolie! Oolie Coco mu?
From the main guy, Uli.
- Hangi açıdan? - the Coco!
-, Yes clear. - the Coco!
- Bağırma Coco.
- you do not shout, the Coco.
- Ben Coco'yum ve sen Kristy'sin.
- I am the Coco and you are Kristy.
- Bir hap attım ve beni çok çarptı. - Coco!
- I was sent a tablet and it is beating to me strong. - the Coco!
Coco Bryce.
The Coco Bryce.
Coco Bryce, lanet ol!
The Coco Bryce, carajo!
Kahrolası Coco!
The excrement Coco!
Coco Bryce, pislik!
The Coco Bryce, excrement!
Coco Bryce pislik, piç kurusu.
The Coco Bryce of excrement, carajo.
Coco, kahrol.
The Coco, carajo.
Coco, kahrol!
The Coco, carajo!
Pislik Coco!
The excrement Coco!
Coco Bryce, kahrol.
The Coco Bryce, carajo.
Coco boktan biri değil.
That is better.
Coco Bryce, kahrolası değil.
The Coco Bryce, carajo.
Coco becerilmiş.
He is jodido.
- Coco Bryce için dua etmeliyiz.
- It tell me that this one is not the Coco Bryce.
Hey, Coco biz geldik.
We go, The Coco.
Dediklerimi duyuyor musun, coco?
We surprised the other day to you.
Coco, oğlum!
The Coco, man! You are a boludo.
Ve sen İsa'nın Dirilişine gitmiştin, Coco.
And you went to the Resurrection, the Coco.
- Nasılsın, Coco?
- All good, the Coco?
- Coco.
- the Coco.
Evet, Coco Bryce.
Yes, The Coco Bryce.
Sonuçta Coco ile evlenmek istiyorum.
Equal I want to marry with the Coco.
- Bu Coco, Andy.
- It is The Coco, Andy.
Coco, nasılsın?
The Coco, cómo.estás?
- Sorun ne, Coco?
- What so, the Coco?
Sen kız mısın, Coco?
You are jodido, the Coco?
Cocoa, ailemle tanış.
Coco, meet the family.
Coco Bongo Kulübü.
tell me more, bwana. The Coco Bongo club.