Coconut translate English
1,204 parallel translation
Ben Bayan Isabella'nın hindistancevizli karideslerinden yapıyorum.
I do miss Isabella's coconut shrimp.
Bahia mutfağında hindistancevizi sütü ana malzemedir.
Coconut milk is the main ingredient in Bahian cuisine.
... Fransız ekmeği içine hindistancevizi sütü...
... French bread in coconut milk.
Hindistan cevizi kabukları ve kumla motor yaptığını hatırlıyor musunuz?
Do you remember the one when the Professor built a noncombustible engine... out of coconut shells and sand?
Hindistan cevizi.
Desiccated coconut!
Altaf, şu hindistancevizli bisküvilerden ye biraz.
Altaaf, eat some coconut biscuits.
Her gün hindistancevizli bisküvi getirirdi.
He used to bring coconut biscuits every day.
Çok güzel tabaklar hazırlamışlardı, biri de en sevdiğim yemekti... tanrıların yemeği, bilirsiniz, marshmallowlu meyve salatası... Hindistan cevizi ve kirazlar.
They had laid out platters of great food, one of which was my favorite dish... ambrosia, you know, that fruit salad with the marshmallows... and the coconut and the cherries.
Profesörle hindistan cevizinden telefon yapıyorduk.
I was making a coconut phone with the Professor.
O hindistan cevizi telefonunu konuşalım sonra. Teknede güzel durur.
That coconut phone might be good for the boat.
Çikolatalı, muzlu, rhubarb... Çilekli ve hindistancevizli.
I have chocolate, banana, rhubarb... strawberry and coconut.
Bizi hindistancevizli mi dedi?
Did I hear someone say coconut?
Onun yerine hindistancevizi istemediğinden emin misin?
You sure you wouldn't rather have a coconut?
Hindistan cevizli simit mi?
A coconut bagel?
Diz çöküp Aziz Hootchy-Kootchy'e veya hangi Hindistan cevizi kabuğuna dua ediyorsanız, başına bir iş gelmediği için teşekkür etmelisin.
You should be down on your knees giving thanks to Saint Hootchy-Kootchy whatever coconut shell your people pray to that you didn't have to go through that!
İkisi birlikte et ve tırnak gibi olacaklar.
They go together like a lime and a coconut.
Profesörle birlikte, hindistan cevizinden bir telefon yapıyorduk.
I was making a coconut phone with the Professor.
Şu hindistan cevizinden olan telefon, teknem için iyi olabilirdi.
That coconut phone might be good for the boat.
Hindistan cevizli karidesler deli gibi gidiyor.
- Good. Coconut shrimps are flying like hotcakes.
Nasıl mümkün olabilir, sevgili hanımlar bu Ricard sadece Fransa'da bulunan, Tanrı'nın bize bahşettiği hindistan cevizi sütlü içeceklerden biridir.
How is it possible, my dear ladies... that Ricard is one of God's given drinks only in France... like coconut milk is the premier cru where you come from?
Orada hindistancevizi de var, biraz da caguàmas.
There's coconut there, and then we carry some caguàmas.
İşte hindistan cevizleri.
Here's the coconut.
Hindistan cevizi.
- Coconut.
Hindistan cevizi.!
- Coconut!
Kim hindista ncevizi seçti
Who had coconut?
Yolanda, hindistancevizli krem karamelinizin bir kadını ağlatabileceğini söyledi.
Yolanda tells me you make a coconut flan that brings a woman to tears.
Anne, son şey. Hindistancevizi köri.
The last step of coconut curry, mom!
Hindistan cevizinin karışmasını sağlamak çok zor.
It's hard to get the coconut to really blend.
Hindistan cevizi yediğinden emin ol.
Make sure you eat coconut.
Annem Hindistan cevizi yemenin... bebeğe insaflı olma özelliği kazandırdığını söyler.
My mother used to say... eating coconut gives you fair babies.
- Ozaman daha fazla yemelisin
- Eat even more coconut
Hindistan cevizi yemeyi unutma
Don't forget to eat coconut
Bölge-1, Güney Sokak 17, "Coconuts Oteli".
Zone 1, South Block 17. The Hotel Coconut.
Ve hindistancevizi kabukları.
And coconut shells
Hindistan cevizi.
Coconut.
- Her öldürdüğünüz kişi için hindistan cevizine işaret koyuyorlar.
Come on. Plus every one you kill, they put a decal on your coconut.
Kafana Hindistan cevizi mi düştü?
Did you get hit on the head by a coconut?
Keşfettiren Hindistan cevizi.
The coconut of revelation.
Hani altımızda etek, üstümüzde Hindistan cevizi bikinileri vardı.
Remember we... Come on, we had sarongs on and the coconut bikini tops.
Striptiz kulübü, Coconut Tiger.
That strip club. The coconut tiger.
- Tabii. Böylece ben de yolda bir hindistan ceviziyle bir köpek balığını nasıl öldürdüğümü anlatırım.
And on the way, I can tell you about the time I killed a shark with a coconut.
Profesör, o hindistan cevizi radyo için üç ay çalıştı.
The professor worked on that coconut radio for three months.
Hindistan cevizli karides gecesi var.
It's coconut shrimp night.
Ve Hindistan cevizli karides için özel bir gece mi yapıyorlar?
And they have an entire night dedicated to coconut shrimp?
Neredeyse bir Hindistan cevizi gibi yarmış.
She nearly split ya open like a coconut.
Bu hindistan cevizlerini resimlerin dışında hiç görmemiştim.
THOSE COCONUT BRAS EXCEPT FOR IN PICTURES.
HAYIR NERDEYİZ EN SONUNDA, 50 KONGRE ADAMI AZIZ AMA..
Ah, now, voting rights, that's the meat in the coconut, boys.
Ama birdenbire, Geronimo evin içine daldı ve Tarzan tepeme iniş yaptı.
All of a sudden, I got Geronimo running into the house and Tarzan landing on my coconut.
Hindistan cevizleri sıra sıra dikilmişti.
But all the coconut trees were planted row on row on row.
Hindistan cevizi körisi.
Coconut curry.
Hindistan cevizini masaya bırak.
Put down the coconut.