Command translate English
13,376 parallel translation
- Muavini ayrılmak zorunda kalmış.
His second in command had to split.
Emrimle!
( AETHELRED ) On my command.
Son arzusu, son emri.
His last wish. His last command.
Onun önderliğinde, Omec'ler bu gezegeni fethedip bizleri esir edecek ve nihayetinde de öldürecekler.
Under her command, the Omec will attempt to conquer this planet, enslave us, ultimately consume us.
Komuta kontrol ve ikmal hatlarını kesiyoruz.
We're disrupting their command and control and supply lines.
Emir verenler ülke tarihinin en büyük suçunu işlemeyin.
Those who gave the command, don't commit the greatest crime in the country's history.
New York'a geri dönerse, film ve hepimizin isimleri Nazi Üst Komutası'na gider.
He makes it back to New York, that film and all of our names go to Nazi High Command.
Yeni sağ kolu.
The new second in command.
Odda emrettiğim gibi yapacaksın.
Odda... you will do as I command.
Sadece yuksek emirle rapor veririm.
Just reporting to the high command.
Rama bu isleri nasil yurutuyordu bilmiyorum ama bu benim idaremde olmayacak!
I don't know how Rama used to run things but this will not happen in my command!
Güvenlikten kim sorumluysa onunla konusmaliyim, hem de hemen.
I need to speak to whoever's in command of security, and I need to do it now.
Ebeveynler ve dadılar oylama yaptı ve seni görevden alıyoruz.
So, the parents and nannies voted, and we're going to relieve you of your command.
Komuta merkezinden eş zamanlı izliyoruz.
You're looking at a real-time feed from tactical command.
Sizin takımın bir üyesinin benim emrime vereceksin.
A member of your field unit to my command. Really.
- Emir işleri var mı?
Any command performances?
Kindzi'nin önderliğinde, Omec'ler bu gezegeni fethetmeye çalışacak.
Under Kindzi's command, the Omec will attempt to conquer this planet.
Bomba imha ekibi, polisler geçici karargâh kurmadan önce tüm çevreyi köpeklerle temizlediler zaten.
Matter of fact, the bomb squad swept the entire perimeter with dogs before HPD set up the command post.
Ama bunu ben emretmiyorum.
But not at my command.
Fransa veliahdı ve tahtın varisi olarak sana emrediyorum!
As the dauphin of France, heir to the throne, I command you to obey.
Cep telefonuyla patlatma.
Command detonation by cell phone.
Ama teknik olarak yeteneklerim olduğunu fark ettiler sen buna bazı olgulara hükmetmek diyebilirsin ve beni danışman yapmaya karar verdiler.
But basically, they noticed that I have aptitudes... command of certain facts, if you will, and decided to make me a consultant.
Bazı olgulara hükmetmek derken?
Command of certain facts?
Naz, Çift Taraflı Yetki Komutasının başındaki özel ajan, tamam mı?
Naz is the Special Agent in Charge of the Cross Jurisdictional Command, all right?
Yangını söndürmek için yavaş hareket edildiğine karar verilirse Şef Boden görevini ihmalden ve emre itaatsizlikten cezalandırılacak.
If it's determined that you slow-walked that fire, Chief Boden will be charged with dereliction of duty and relieved of his command.
Emrimle içeri giyoruz.
We're gonna breach on my command.
- Fransız kuvvetleri üzerinde bir yetkim yok.
- I have no command over the French forces.
Düşes kocasının emriyle saraydan zorla gönderildi.
The duchess was forced to leave court by command of her husband.
Trene yavaşlaması için komut veriyorum ama cevap gelmiyor.
I'm giving the command for the train to slow down, but nothing is responding.
Emrinde bir ordu mu?
Armies at your command?
Ama hâlâ Kaptan Dance komutada.
But Captain Dance is still in command.
Yardım gelene kadar zaman geçmek bilmedi o anları kurtarmak için verdiğim her komutu yerine getirdi.
It was an eternity before help came, and he listened to every command I gave as he tried to save them.
İşte burası komuta merkezi.
Well, this is the command center.
Komuta merkezine geri dönsek iyi olur.
Well, better get back up to the command center.
Üçünüzle de komuta güvertesinde buluşuruz.
I'll meet you three on the command deck.
Komutan.
Command.
Emredersiniz efendim.
As you command, sir.
K-22'den merkeze.
K-22 to command.
Merkez, şahıs kendinde. Tekrar ediyorum şahıs kendinde.
Command, subject is conscious.
Komuta gemisi, seni takip edeceğim.
Command ship, I'll follow your lead.
Yangına yavaş müdahale ettiyseniz Şef Boden görevden alınacak.
If it's determined that you slow-walked that fire, Chief Boden will be relieved of his command.
Onların sözü geçmez.
They don't happen on command.
Emrine itaat etmemi istiyorsan bana neler döndüğünü söylemen gerek.
You want me to jump at your command, you need to tell me what the hell is going on.
Gezici takım Meclis Binası'nda.
Mobile command is set up on the Capitol.
Sağ kolu en büyük oğlu, Hector Nevada'nın en iyi ıslahevlerinin daimi misafiri.
Second-in-command is his eldest son, Hector, a frequent guest at some of Nevada's finest correctional facilities.
Bazen emir komuta zinciri her şeyden önce gelir Cruz.
Sometimes chain of command comes before everything else, Cruz.
- Emir komuta zinciri, hepsi bu.
Chain of command, that's all.
Komuta güvertesi tamiratlarınızı yapıp ayrılmanızı söylüyor.
Command deck says you need to make your repairs and depart.
Komuta gemilerini hedef alın.
Target their command ship.
- Emrime karşı mı geliyorsun?
Are you disobeying a command?
NCIS. : Los Angeles 7.
LA 7x04 ♪ Command Control Original Air Date on October 12, 2015