Connor translate English
4,614 parallel translation
Evinize gidin, Mr. Connor.
Go home, Mr. Connor.
Oğlumun burada işleri olduğunu söylemiştim, Bay Connor.
I told you my son had work to do here, Mr. Connor.
- Bay Connor.
- Mr. Connor.
Bay Connor, anlayamadım.
Mr. Connor, I'm at a loss.
Bay Connor'a botuna kadar eşlik edin.
Tucker, escort Mr. Connor back to his boat.
Endişelenmeyin, Bay Connor.
Don't worry, Mr. Connor.
Siz gönderdiniz, Bay Connor.
You sent them, Mr. Connor.
İstanbul'a tekrar hoş geldiniz, Bay Connor.
Welcome back to Stamboul, Mr. Connor.
Bay Connor, pasaportunuz var mı?
Mr. Connor, do you have your passport?
Yüzbaşım, Bay Connor'a yolu gösterin.
Lieutenant, show Mr. Connor out.
Bay Connor, lütfen.
Mr. Connor, please.
Bay Connor, sanırım buradan sonra kendiniz gidebilirsiniz.
Well, Mr. Connor, I think you can show yourself out from here.
Üzgünüm, Bay Connor. Gelmeniz mümkün değil.
I am sorry, Mr. Connor, this is not possible.
Bay Connor.
Mr. Connor...
İyi geceler, Bay Connor.
Goodnight, Mr. Connor.
Eve gidin, Bay Connor!
Go home, Mr. Connor!
Sizden iyi bir elçi olurmuş, Connor Bey.
You would make a good ambassador, Connor Bey.
Gel buraya, Connor.
Come here, Connor.
Bay Connor.
Mr. Connor.
Bay Connor!
Mr. Connor!
Connor!
Connor!
Joshua Connor nerede?
Where's Joshua Connor?
Connor?
Connor?
Hoş geldiniz, Bay Connor.
Welcome back, Mr. Connor.
- Connor Ellis.
- Connor Ellis.
Connor bana Çin ile arka kanallardan iş çevirdiğini söyledi.
Connor told me about a back-channel with China.
- Özleneceksin, Connor.
- You'll be missed, Connor.
nasil oldu da Connor degil de sen bana geldin?
How come you're coming to me with this instead of Connor?
Connor, Brynn ve Erin'e olan onca şeyden sonra.
Everything that happened with Connor, Brynn, Erin...
Connor beni korkuttun...
Connor, you scared the - -
Connor ile sorunlar yaşamışsın.
Put up quite a struggle with Connor.
Connor kolay hedefti, ben bir yere gitmiyorum ama.
Connor was an easy target, but I'm not going anywhere.
Connor'ın bana verdiği videoyu.
The video Connor gave me.
San Diego'da James O'Connor diye biri, bir hayli eşleşiyor, kendisine Jesse diyor.
There's a James O'Connor in San Diego who's a really close match - - also goes by Jesse.
Jesse O'Connor hakkında mı aradınız?
You're calling about Jesse O'Connor?
Jesse O'Connor'u mu diyorsun?
Jesse O'Connor, you mean?
- Sen Connor mısın?
- You're Connor?
Connor Güneyden yeni kızlar geliyor. Kontrol etmeni istiyorum.
Connor... _ _ _ _
Connor burada, senin kanından.
Connor here is your blood.
Ne dersin, Connor?
What do you think, Connor?
Elveda, Connor.
Adios, Connor.
- Sen Connor musun?
- You're Connor?
- Tamam, Connor.
- Okay, Connor...
Adı Connor.
His name's Connor.
Connor'un teyze ve amcası sekiz yıl önce ölmüş.
Connor's aunt and Uncle died eight years ago.
Connor Bennett... sor ona!
Connor Bennett... just ask him!
Adı Connor Bennett.
His name's Connor Bennett.
Sende Connor olmalısın?
You're Connor?
Connor her daim tıpkı sana benzeyecekti Çünkü o senin oğlun, senin kanın.
Connor was always gonna turn out just like this because he's your son, he's your blood.
Connor ve birkaç kartel bir adamı kaldırmışlar.
Connor and some cartel guys dragged him off.
Bir daha buraya gelmeyin, Bay Connor.
You must never come back here, Mr. Connor.