English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ C ] / Contest

Contest translate English

4,384 parallel translation
Üzgünüm gracie fakat... Eğer böyle bir yarışmaya katılsaydın,
I'm sorry Gracie, but... you know what it,.. if you were to enter this kind of contest
Aynen öyle ve Park ve Rekreasyon Departmanı için bir topuk dansı yarışması düzenliyorum.
Damn right! And I'm organizing a tap-dance contest for the Parks and Rec Department.
Ben, küçük eski Bender dans yarışmasına mı katılacağım?
Me? Lil'ol'Bender? In a dance contest?
Luke, bu yarış için yazdığım yazılımımın adı.
Luke is the software that I wrote for this contest.
Tek elle sürgülü cetvel kullanma yarışması olsa birinci olurdum kesin.
In a one-handed slide rule contest, I'd win first prize for sure.
Mickey'nin kuyruğunu yakalama yarışmasının zamanı.
it's time for the contest to catch Mickey's tail.
İlginç. Bu benzersiz yarışmanın galibi bizim şampiyonumuz olacak!
The Victor of this singular contest... will be our champion!
Gel, yarışalım.
Come, let's have a contest.
Dr. Ruth Heizrummer ıslak hamburger ekmeği yarışması ve dünyada pek çok kişinin yüzüne gülücük kondurmuş birisi.
Dr. Ruth Heizraumer the wet hamburger bun contest and a man who's brought a lot of smiles to the world.
Heceleme yarışmasını gasp etmeye nasıl cüret edersin!
How dare you try to hijack this spelling bee contest!
Yani hadi düzgün bir şekilde bu işi sonlandıralım.
So let's get on with this contest and finish it.
Bak, ben bir şeyi iki kez söylemekten hoşlanmam. Ben Ghaziabad'dan milletvekilliği için adaylığımı koymak istiyorum. Ve desteğine ihtiyacım var.
Look, I don't ke to twist words, I wish to contest the MLA e ection from Ghaz abad, I just need your support,
Ve bu son derece sıkı çekişmede skor 17-20... oyunu, tarihinin fiziksel olarak en mükemmel iki oyuncusu oynuyor.
And it's 17-20 in this incredibly tight contest being played by the two most physically perfect players in the history of the game.
Ulusal Fransızca Yarışmasına katılmak ve pratik yapmak isteyenler varsa lütfen Bayan Simone'yi görsün.
If you are participating in the National French Contest... and are interested in practicing, please see Madame Simone...
- Efendilerim, görünüşe göre yarışma gerçekten var ve bir milyon dolar da...
- Sirs, it would seem the contest is bona fide. A million dollars was ta...
- Bu yüzden siz de kendinizi yarışma düzenleyen zengin sanayici Samuel Mortimer olarak tanıttınız.
- So, you present yourself as Samuel Mortimer, a wealthy industrialist planning a grand contest.
Mr. Olympia yarışmasıyla birlikte, Uluslarası Vücut Geliştirme Birliğini ( IFBB )'nin kurucusudur. Sonra da, Mr. Olympia, vücut geliştirmemin Super Bowl'u oldu.
He created the Mr. Olympia contest, and created the International Federation of Bodybuilders, and the Mr. Olympia became the Super Bowl of bodybuilding.
Kazanmam gereken bir yarışma kaldı.
I've got one contest left to win.
Mekanın sahibi, bir yarışmaya katılmak istersem...
The owner asked me if I want to do a contest...
Müsabakadan önce hep gergin olursun.
You're always nervous before a contest.
Birincilik ödülünün sahibi Mr. Olympia iddiasını devam ettiren...
The first-place prize, and moving on to the Mr. Olympia contest...
En iyisi olmak zorundasınız. çünkü bizim sporda, ancak son yarışmandaki kadar iyisindir.
you gotta be your best,'cause you're only as good as your last contest, in our sport...
Bu bir dans yarışması değil yavrum, vücut geliştirme yarışması.
This is a bodybuilding contest, not a dance contest, baby.
Bence orada, Kai Greene için daha çok destek var. Bu müsabakayı kazanacağını düşünen çok insan var.
I think there's a lot of support out there for Kai Greene, there's a lot of people who think that he's winning this contest.
Geçen gün, annesiyle çamur güreşi yapıp kozlarımızı paylaşalım diye
I made a joke the other day... That his mom and I should settle it in one big mud wrestling contest.
Biz bu tatili şanslı kuradan kazandık.
We won this trip in a lucky draw contest.
9 yaş yetenek yarışması için yargılanacak kadar kötü değildi.
Wasn't too shitty for the judges of my year nine talent contest.
Bir kaya fırlatma yarışında hava bükücünün birini yenmiştim.
I once beat an Earthbender in a rock-throwing contest!
Bacaklarım olmadan, koca bir kıçla ulusal bir kıç tekmeleme müsabakasına gireceğim burada.
I'm about to enter a national ass-kicking contest with no legs and a massive ass.
Ama yine bir dans yarışması yani sorun çıkmayacaktır.
But it's another dance contest, so I think I got it.
Karşı mı koyduk?
Was it a contest?
Bu ayın satış yarışması için ilk ödül bir Cadillac El Dorado olacak.
With regards to this month's sales contest, first prize is a Cadillac El Dorado.
Tayfanın canı sıkılıyor, pasta yeme yarışması düzenliyorlar.
The crew is bored, so they put on a pie-eating contest.
Dans yarışmasından sonra onun peşinden gitmeyi düşündüm.
I planned to go after him after the dance contest.
Lev'le bir çeşit sidik yarışı yapıyorlardı onu ihbar mı edeceksin?
She and Lev have some online pissing contest, you're going to turn her in?
Ama görüyorsun... Bizim başbakanımızın ve Pakistan'ın cumhurbaşkanı general Ayup Khan'ın... Bu yarışmaya büyük bir ilgisi var.
But yöu see... our Prime Minister and Pakistan's President General Ayub Khan... have great interest in this contest.
Bu bir yarışma.
This is a contest.
Ve büyük zarar verir Saçmalık bu
Yeah, with 51 million in his pocket... and you know as well as I do, this is bullshit. This is Stancroft and his fucking pissing contest with his goddamn pluggers.
FBI'la sidik yarışına girmeye can atan bir yerel polisin kafası çalışıyor olabilir.
A local police detective looking for a pissing contest. With the FBI might have some insight.
Kanalın hayran yarışmasının 200 kazananı için yapılan bir parti. - Hem de kostümlü olacaklar.
A party for 200 winners of a network fan contest in costume?
Evet, yarışmayı kazandınız.
Yeah, you won the contest.
"Ye ve kazan" yarışmamızı.
You won our "Eat and Win" contest.
Müsabakanın heyecanıyla kendimi kaybettim.
I lose myself in the heat of contest.
Biliyor musun hayatım evliliğimizin ilk haftasını boku püsürü adet haline getirerek geçirmek istemiyorum.
You know, honey, I don't want our first week of marriage to be some stupid contest about setting precedents.
Bu bir güzellik yarışması değil tatlım.
This is not a beauty contest, sweetie.
Adam sevgilisinin bu aptal dans yarışmasını kazanmasını istiyordu böylece kız Bayan Patroniçe'den kaçabilecekti.
He wants his girlfriend to win this stupid dance contest so she can escape Miss Bossy Pants.
Anan öyle çirkindi ki, çirkinlik yarışmasına katıldı.
Huh? Your mama's so ugly, she tried to join the ugly contest.
Her yıl bu yarışmayı yapmaya niye zahmet ediyorlar, bilmiyorum.
I don't know why they even bother with this contest anymore.
Sessizlik yarışı başlasın ve başlayın.
Start our quiet contest now. And go.
İki gün içinde Aslan Dansı yarışması var.
There's a lion dance contest In two days.
Bu arada, Cuma günü benim evimde "teneke-kuruş" turnuvası yapacağız.
Which reminds me, we're having a penny can contest at our house Friday.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]