English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ C ] / Cookies

Cookies translate English

4,030 parallel translation
Annem kurabiyeleri eleştirmekle çok meşgul olacağından... beni eleştirecek zamanı kalmaz.
My mom will be too busy criticizing cookies. She won't have time to criticize me.
burada çok... fazla kurabiye var, ben...
that is, that's too many cookies, I...
Yardım standı için kurabiye yapmayı düşünür müsün?
How would you feel about makin'cookies for the concession stand?
Kurabiyeleri severim!
Ha! I love cookies!
Ama sıkı durun, kurabiyeleri ben yapacağım.
But get this... I... am making the cookies!
Ve bende kurabiyeleri yapacağım!
And I'm making the cookies! Ha!
Noel için kurabiye yapmayı unuttum!
I forgot about cookies for Christmas dinner!
Kurabiye!
Cookies!
Buyrun kurabiye alın!
Get your Santa cookies.
Sahnede bilge adam tarafından yenmiş kurabiyeler.
These are the actual cookies eaten by a wise man on stage.
Lezzetli kurabiyelerinden biraz alabilseydim çok iyi olurdu?
Would it be cool if I took some of your delicious cookies?
Kurabiyeler nerede?
Where are the sugar cookies?
Kurabiyeler, oyuncaklar ve tatlılar sadece fazlalık.
The cookies and toys and sweets are mere distractions.
Sana kurabiye getirdim.
I baked you some Christmas cookies.
Birinin bana süt ve kurabiye getirmesini bekliyorum hatta.
Well, I keep waiting for someone to bring me milk and cookies.
Daha fazla kurabiye.
More cookies.
- Kurabiye.
- Cookies.
Ayrıca kurabiyelerine de yalnızca "gayet güzeldi" diyebiliyorum.
And also, your cookies... they're only pretty good.
Noel Baba'ya süt ve kurabiye yerine bir makale bırakıyorduk biz.
Instead of leaving Santa milk and cookies, we had to leave him a research paper.
Bu arada bilmenizi istiyorum sizin için ücretsiz kahve ve kurabiyemiz var.
At this time, I'd like to let you know that we do have free coffee and cookies over there.
Kurabiyelerin ne kadar güzel olduğu hakkında tanıklık edebilirim.
And I can testify about the goodness of the cookies.
Ben sadece bir sise sarap falan goderecektim, ya da HarryDavid'den ayin meyvesi, ya da masaj, belki de bayanin kurabiyelerinden.
I was gonna just send him a nice wine or, you know, a Harry and David's Fruit of the Month. Or a massage. Or Mrs. Fields cookies.
Fal kurabiyeleri hakkındaki gerçekler...
True story about fortune cookies.
Nessy, fal kurabiyelerinin...
Nessie. Did you know that fortune cookies aren't even Chinese?
- Kurabiye.
Cookies.
Patronum polislerin uğurlu kurabiye sevmediğini söyledi
My boss told me cops don't like fortune cookies.
Seninle beraber ona doğum günü için kurabiye yapmıştık.
You and I made her cookies, for her birthday.
Eğer kurabiye yiyemeyeceksen neden balerin olmak istedin?
Why did you pick ballet if you can't eat cookies?
Sonra çekirge gibi zıpladım, parmak uçlarımda yürümeye başladım ve insanları kurabiye yerken uzaktan seyretmeye başladım.
So I jumped like a grasshopper and walked on my tippy toes and watched everyone else eat their cookies.
- Öbür kurabiyelere ne olacak?
- What's with all the cookies?
Baba yemek yemen gerektiğini söyledi.
Papa said you could eat some cookies.
Sen bununla Da-eun'a kurabiye al.
Take it back and buy cookies for Da-eun
Kurabiye getirdim.
I brought cookies.
Linda kurabiye istemez.
Linda doesn't want cookies.
Kim kurabiye istemez ki?
Who doesn't want cookies?
Sana taze kurabiye getirdim.
I brought you some fresh baked cookies.
UYARI : Canavarın kilidini açmayın Çikolatalı kurabiye, çocuklar?
Chocolate chip cookies, kids?
Bu adamı 4 kıta, 12 ülke çapında arıyoruz ve inan bana şu an kapına gelip izci kurabiyesi satma durumuna düşmek, istediğim en son şeydir.
I've been chasing this guy across four continents and 12 countries, and believe me, the last damn place I want to be right now is on your front doorstep, selling Girl Scout cookies.
- Tamam, içeride kurabiye var.
- Yeah. There's cookies inside.
Çukulatalı kurabiye bile olmazdı!
Know what it would be, no chocolates or cookies!
Kurabiyeler!
Cookies!
Önce biraz süt ve kurabiye alabilir miyim?
Can I have some milk and cookies first?
Pekiyi ben zencefilli keki yapsam... sende biraz daha ot bulmaya gitsen.
How about, I make the gingerbread cookies, While you go get more weed.
Kurabiye mi?
Cookies?
Evet, Iütfen. Kurabiye alın.
Here, please, have some cookies.
Kurabiyeler.
Cookies.
Neden küçük kurabiyelerini yemeyi denemiyorsun.
Now, why don't you just eat your little cookies.
Ben küçükken komşumuz Renny bize gelirdi ve ben çok kızardım çünkü annem ne zaman kurabiye yapsa, bu Renny isimli çocuk hepsini yerdi.
When I was little, my friend Renny would come over and I'd get really mad because every time my Mom would bake cookies... I knew a kid called Renny he'd eat them all.
O benim her şeyim.
Why do we bake cookies?
- Kurabiye sevmez misin?
- Don't you like cookies?
- Hayır, bayılırım.
- No, I love cookies.
cookie 120

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]