Corbett translate English
338 parallel translation
Jim Corbett büyük bir savaşçıydı. Fakat Jeffries gelmiş geçmiş en büyük savaşçıydı.
Jim Corbett was a great fighter, but Jeffries was the greatest what ever lived.
Carson City Nevada'da..
He defeated Jim Corbett..
.. Jim Corbett'i yendi.
in October, 1897.
James J Corbett tarafından yazılmış bir kitap.
Now, here's a book endorsed by James J. Corbett.
- James J. Corbett.
- James J Corbett.
Bana Bayan Corbett diyebilirsin.
You may call me Miss Corbett.
Corbett'ın hemen arkamızda olması çok büyük bir sorun.
Problem is that Corbett's back there, just behind us.
Corbett burada başına belâ almaz.
And Corbett can't cause trouble here.
Jonathan Corbett.
That's him! That's Jonathan Corbett.
Sana meydan okuyorum, Corbett.
I challenge you, Corbett.
Beni vurma, Corbett! Masumum!
Don't shoot me, Corbett!
Ve kötüler karşısında büyük Jonathan Corbett'ı bulacak.
All the bad ones will meet the great Jonathan Corbett!
Corbett, politik hedeflerin olduğunu işittim.
Corbett, I've heard that you have political ambitions.
Corbett, içime doğuyor.
Corbett, I've got a feeling.
Corbett, seni satın almaya çalışmıyorum.
Corbett, I'm not trying to buy you.
Çok cömertçe, Corbett.
Very generous, Corbett.
Corbett, Meksikalı hakkında bilgi istemiyor musun?
- Don't you need information about him?
- Jonathan Corbett.
- Jonathan Corbett.
Muhteşem Corbett bir domuz getirmiş.
The great, great Corbett with a pig. - What have you caught?
- Canın sıkın gibi, Corbett.
- You look bothered, Corbett.
- Sizi kışkırtmamalıydılar, Bay...
- They shouldn't have provoked you Signore... - Corbett.
Burada kal.
Stay here, Corbett.
Beni dinle, Corbett silahla haydut kovalamayı bırakmalısın, anladın mı?
And, if it isn't too late, Corbett you must stop running. Don't think, it won't happen to you. Understand?
Sen Corbett'sın, evet.
San Antonio sent a telegram.
Ama bir şeyi unutma...
You're Corbett, alright.
Corbett, iki gündür seni arıyorum.
Corbett, I have been looking for you for two days.
Ama sen bana aitsin, Corbett.
But, you also belong to me, Corbett.
Aynı gemideyiz, Corbett.
We are in the same boat, Corbett.
Onu önce ben öldürürüm, sorun da bana kalır sandın. İşte burada yanıldın. Corbett.
That was your mistake.
Hâlâ bitmedi, Corbett!
It's not over yet, Corbett!
Yeterince kan döküldü, Sinyor Corbett.
There's been enough blood shed, Mr. Corbett.
Beni asla yakalayamayacaksın!
Corbett! You never would have got me!
- Texas'lı biri. Adı, Corbett.
The guy from Texas, Corbett.
- Adamın adı, Corbett mi dedin?
You're sure! Did you say Corbett?
Corbett'i tanımıyorum ama ismini hatırlıyorum.
There's nothing for Corbett... But something tells me his name.
Aranıyor. J.'Texas Corbett.
SEARCHED IN TEXAS "Corbett"
Corbett, adında bir adam için.
To someone Corbett.
Evet, ama sorun, biz onları, Corbett yüzünden oradan çıkaramıyoruz.
But the problem is that we can get them from there because of Corbett.
Ben gidip Corbett'i bekleyeyim, tamam mı?
I say go and we are waiting for Corbett. It's ok.
Eğer hala gelmediyse, Corbett'i beklemenin bir anlamı yok.
Because if it is not achieved, it is useless to wait for Corbett.
Corbett neden kasabaya saldırmadı?
Why would the Corbett, not attack the city.
Corbett James'in çiftliğine saldırdı.
The Corbett attacking James's farm! You need help!
Lanet olası Corbett.
Anátema for, Corbett.
- Corbett bana üç saat süre verdi Galveston'u terk etmem için.
Corbett gave me three hours...
- İyi akşamlar, Corbett.
- Hello, Corbett.
İsmim Corbett.
My name's Corbett.
Jonathan Corbett.
Jonathan Corbett.
Peki, Corbett.
Alright, Corbett.
Beni dinle, Corbett.
Listen to me.
Size bir soru sorabilir miyim, Corbett?
May I ask you a question, Corbett?
- Ya Corbett?
And Corbett?