Cullen translate English

Noah Cullen.

Noah Cullen, negro.

Cullen, belki de yalnız değil.

Let's get out of here. Cullen, there may be people around!

Sakin ol, Cullen.

Relax, Cullen.

- Cullen'i uyandırayım.

I better wake Cullen. No.

Cullen'i getireyim.

I better get Cullen.

- Cullen'i çağırayım.

I gotta get Cullen. No.

Cullen ne olacak?

Well, what about Cullen, then?

Beraber kalırsak, yerimizi çok çabuk bulurlar.

Cullen, when we're traveling together, we're like a sign that says "come and get us."

Yakalarlarsa ona ne yaparlar?

I wonder what they'll do to Cullen if they catch him.

Cullen!

Cullen!

- Seni her yerde aradım.

Cullen, where you been? I been lookin'all over for you.

Hadi. - Yapamayacağım, Cullen.

No, Cullen, I can't make it.

Cullen...

Cullen.

Koş!

Cullen. Run! Come on.

Russo, Cullen, Bırak gitsin!

Russo, Cullen, break it up!

- Cullen.

- Cullen.

Şimdi, Bill Cullen ile sorularımıza başlıyoruz, buyrun.

Now, we'll start the questioning with Bill Cullen, please.

Efendim, Gen. Cullen'i görmem mümkün mü acaba?

Sir, may I have permission to see Gen. Cullen?

Yarbay Frederick, General Cullen ile görüşmek istiyorum.

Col. Frederick to see Gen. Cullen.

General Cullen toplantıda.

Gen. Cullen's in a staff meeting.

Gen. Cullen'in offisi.

Gen. Cullen's office.

Gen. Cullen.

Gen. Cullen.

Gen. Cullen ofisine dönmeyecek.

Gen. Cullen won't be back to the office.

Cullen.

Cullen.

Bu adam aklıma geldi ~ İki defa hüküm giymiş...

I figured about Cullen - two convictions.

Selam Cullen.

Howdy, Cullen.

Bunu beğenmiyorum Cullen.

I don't like it, Cullen.

Fannin Bölgesinde Baker ve Yüzbasi Lee savasti.

Cullen Baker and Captain Bob Lee been fighting over in Fannin County.

Dinle, Cullen bu akşam küçük bir işim olacaktı.

Listen, Cullen, I've got a little something going this evening.

- Hoşça kal, Cullen.

- Bye, Cullen.

Sakıncası yoksa Cullen, kişisel düşüncem bu günlerde, katta çok fazla nakit var.

If you don't mind my saying so, Cullen, I think there's a little too much cash on the floor these days.

Güzel, Cullen, bu çok fazla.

Well, Cullen, that's too much.

Merhaba, Cullen.

Hello, Cullen.

Mr. Cullen.

Mr. Cullen.

Teşekkür ederim, Cullen.

Thank you, Cullen.

Cullen'ın veznesinden ayrılırken bir kadına çarptı.

As he was leaving Cullen's window, he collided with a woman.

Mr. Cullen, hala Noel Baba'ya inanıyor musunuz?

Mr. Cullen, do you still believe in Santa Claus?

- Tanrıya şükür buradasınız, Mr. Cullen.

- Thank heavens you're still here, Mr. Cullen.

Miles Cullen, önemli erkek yıldızların liderliğine oynuyor.

Miles Cullen playing the all-important male lead.

Ve, elbette, Cullen.

And, of course, Cullen.

Cullen için bir şey.

Something for Cullen.

Mr. Cullen, gözlem gücünüz çok iyi..

Mr. Cullen, your powers of observation are very good.

İyi bir Noel arifesi dilerim, Mr. Cullen.

Have a nice Christmas Eve, Mr. Cullen.

Oh, Mr. Cullen!

Oh, Mr. Cullen!

Hey, Cullen!

Hey, Cullen!

Kıvırırlar, Cullen var.

Oh, they'll manage okay with Cullen here.

Çok tatlısın, Cullen.

You're sweet, Cullen.

Bugün biraz bakımsız görünüyoruz, değil mi Cullen?

Looking a little ragged today, aren't we, Cullen?

Biliyorsun, son günlerde Cullen tutumunu merak ediyorum : bankacılığa karşı tutumun iş arkadaşlarına karşı tutumun.

You know, lately, Cullen, I've been wondering about your attitude : Your attitude toward banking... your attitude toward your co-workers.

- Cullen'i bataklığa attığın gibi!

Yeah, like you dropped Cullen down in the swamp.

Gel, kelepçeye doğru ateş et.

Cullen, I can't make it. Come on, man. You draggin'on the chain.