Customer translate English
4,801 parallel translation
Bir müşteri, kuleyi devirmeden 12'li paketi aradan çekebilirse, yüzde elli indirim kazanıyor.
If a customer can pull a 12-pack out without the tower falling, they get it for half price.
Mutlu müşteri gibisi yoktur.
Nothing like a happy customer. Ooh.
Duyduğuma göre bizi bıraktığını düşündüğümüz büyük müşterilerden birini ikna etmişsin.
You apparently convinced a high-volume customer That we thought we'd lost to re-up.
Müşterilerinizden biri gibi gözüküyor?
Seems he was a customer of yours?
Müşterimiz değil.
He's no customer.
O kitaplar seni çok sağlam biri gibi anlatıyor.
Those books portray you as, like, one tough customer.
Şu anda birinci sınıf müşteriye bakıyorsunuz millet.
You are looking at a prime customer, everybody.
Bir müşteriden oraya Whole Foods mağazası açılacağını duydum.
I heard a customer saying a Whole Foods is going in over there.
Evet, müşterilerini öldürmek gibi.
Yeah, well, killing your customer?
Bizim müşterilerimizden birisiydi.
She had been a customer of ours.
Ama bunu alan beyefendi çok zevkli biriymiş.
The customer is clearly a gentleman of great taste and discernment.
Baba, şu an müşteriyle ilgileniyorum.
Dad, I'm with a customer right now.
Devamlı bir müşterimiz vardı, 170 santimlik bir esmer.
Will had a repeat customer, 5'7 " brunette.
Bir müşterimi.
A customer.
Sıradaki müşterinin saçını kim şampuanlayacak diye olamaz, değil mi?
Don't tell me, it's for who gives the next customer their shampoo?
Ama sırada'şu'müşteri var.
But it's THAT customer.
Ama Sakura müşterileri çok fazla düşünüyor merkezdekiler de onun karı azalttığını fark etmiş olmalılar.
But Sakura-san considers things far too much from the customer's standpoint so management figures she's letting profits get away.
Bu bir müşteriden kaldı, ama yer misin?
I got this from a customer, but will you eat it?
Saat 6'daki müşteri randevuyu iptal etti.
Your 6 o'clock customer canceled.
Benim hatun başka bir adama giderse sorumluluğu alacak mısın?
What if my baby goes to another customer?
"Fiyakalı Müşteri"
Big shot customer?
Kadınlara müşteriler ne ödüyorsa vereceğim ve adamlara da...
'll Pay'women as a regular customer, - and I pay'men...
Doktorum.
- but I'm a doctor, not a customer.
Lib, müşteri olarak orada değildim.
Lib, I was not in that brothel as a customer.
Bir müşteriyle buluşacakmış. Ben de genelevdeki diğer kızlardan birini ayarladım.
She had a previous date with a customer, but I convinced one of the other girls at the brothel to fill in.
Müşteri servisine ne oldu?
What ever happened to customer service?
Bundan daha iyi müşteri servisi bulamazsın.
You don't get better customer service than this.
"O müşteri hayatımın aşkı olacakmış meğer. " Yani dedeniz.
That customer turned out to be the love of my life, your grandfather.
Usta, bir müşteri sizinle konuşmak istiyor.
Master, a customer would like to talk to you directly.
Müşteri her zaman haksızdır!
The customer is never right!
Bir metresim var adı da müşteri memnuniyeti.
I got a mistress. And her name is Customer Satisfaction.
Bu kişinin de müşterilerinizden biri olduğunu biliyoruz.
We also know he is a customer of yours.
Garsonla bir müşteri arasındaki bir kavgayı ayırmaya çalıştığını söyledi.
He said he tried to stop a fight between the chef and a drunk customer.
Bu sabah gelip o da aynı müşteriyi sordu.
He came in this morning asking about the same customer.
Genellikle müşteri olan odalarda,... ışık yanar.
Usually, in front of a room with a customer, the lamp is turned on.
Maalesef sana bir müşteri daha getirdik.
I'm sorry to say we brought you another customer.
Bayanlar baylar, talep yuzunden, her musterinin sadece iki litre su almasina izin verebiliriz.
Ladies and gentlemen, due to demand, we are now limiting each customer's purchase to a total of two liters of water.
Şimdi müşterilerin bu tarafa müşterilere hizmet sunanlar bu tarafa geçmesini istiyorum.
So, I need customers on this side, customer service on this side.
Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer!
The customer always gets what he wants!
Hiç kafemizdeki daimi müşterimize yumruk atmayı düşünmedin mi?
Don't you ever think of punching our regular customer in the cafe!
Grayson Enerji'nin İngiliz Kraliyet Soğutma'nın tek müşterisi olduğunu düşünmek, şirketin sağlığı hususunda hepimiz için büyük bir önem arz ediyor.
Given that Grayson energy is the sole customer of British Imperial coolant, its health is of tremendous import to us all.
Geçen alışverişe gittiğimizde bir müşteriyle karşılaştım.
I went to the mall last time. I ran into a customer and almost got my secret revealed.
Gizlice müşteri hizmetlerini kontrol eder ve geri gelip rapor verirdi.
She'd go in, completely anonymously, Check on the customer service, and report back.
Normal bir müşteri gibi takıl.
Just go over there like a normal customer.
Onun beni ek odada oturan bir müşteri servis vekili olarak düşünmesini istemiyorum.
And- - and Wallace is here today. And I don't want him to just think of me as a customer service rep that sits in the annex.
Müşteri orada.
The customer there.
Haftanın elemanı plaketi için döktürüyorsun resmen.
You're really gunning for that customer of the week plaque. ( Keys jangle )
"Amerikan yasa ihlallerine takılmaktan kaçınmak için tüm İranlı müşterilerin adını silin."
"Delete all Iranian customer names to avoid any sign of US legal breach."
Bir sonraki müşteri.
Next customer in line. - Hi.
Jenny James...
Jenny James... Regular customer over the years, sir.
"Fiyakalı Müşteri"
Big shot customer