English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ C ] / Cypress

Cypress translate English

253 parallel translation
Servi.
Cypress.
Servi kirişler.
Cypress beams.
Yemek odası için servi ağacından sütunlar bakıyoruz.
Yeah, we're, uh... We're looking into... To cypress pillars for the dining room.
Surların içinde, bir veya birkaç servi ağacının işaret ettiği on sekiz inziva yerinin kalıntıları dağınık şekilde yükseliyor.
Inside are the scattered ruins of 18 hermitages. Each is marked by a cypress or two.
" Yerin önemi yok - selvi veya defne veya zambak.
" The place matters not - cypress or laurel or lily white
Vincent, ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun şu selvi tablosunu yapmış olduğun için veya kardeşinin gösterdiği ayçiçeklerini.
Vincent, you don't know how lucky you are... to have done one painting like that cypress in there... or those sunflowers that your brother showed me.
Solunuzda büyük bir selvi ağacı göreceksiniz.
You'll see a big cypress over on your left about half a mile.
Masmavi bulutlar, kırsal bir hoşluk, ördekler, çok tatlı değil mi?
This cypress shooting up into the sky, the pleasantness of the countryside, the ducks, the pretty dame?
"Sana aşığım selvi, çünkü senle benziyor melankoli!"
"I love you, oh cypress tree" "for your melancholy is like me"
"Sana aşığım selvi, çünkü senle benziyor melankoli!"
"I love you, oh cypress tree, for your melacholy is like me"
Botu o selvi ağacının yanına getir.
Bring the boat by that stand of cypress.
Servi ağacını oymak çok zordur ama uzun ömürlüdür.
A cypress root is hard to cut, but it'll last forever.
Selvi boylum, al yazmalım.
My cypress-like, red-scarfed girl.
Birbirimize Cypress Club'da yelken yaparken resmen tosladık.
Uh, we- - We ran into each other sailing over at the Cypress Club, literally.
Bu yaz Cypress Point, Florida'ya gitmek istiyorum.
I Wanna go to Cypress Point, Florida, this summer.
Hafif bir meltem, çoğu bodur köknar ağaçlarıyla çevrelenmiş servilerin arasından esmekte.
Slight breeze blowing through some of our cypress trees... that are blending in with a lot of the smaller fir trees in the area.
Selvilere, kurban edilmiş hayvanlara ihtiyacı yok!
He doesn't need cypress trees or dead animals!
Sanırım bazılarınız Kipnuk Gölü kyısındakı selvi ağacının.. geçen cuma karavanımın üstüne devrilip onu bir krep gibi dümdüz ettiğini duymuşsunuzdur, ki bu beni büyüyen evsiz insanlar kalabalığına eklemiş oldu. Bu kötü haber.
Some of you may have heard that nice little cypress tree out at Kipnuk Lake... fell over last Friday night and flattened my trailer like the proverbial pancake, causing me to join the growing ranks of the nation's homeless.
Susan Finley'in adresi Cypress Pond Sokağı 14.
Susan Finley's address is 14 Cypress Pond Road.
Bütün birimlere. 201 Cypress'da bir aile kavgası var.
Any unit that is 10-8, can you take an 877, domestic in progress, 201 Cypress.
Şimdi 201 Cypress'a gidiyoruz.
We'll respond to 201 Cypress.
Adres 201 Cypress.
201 Cypress. BPD 184, 1099.
- 201 Cypress.
- 201 Cypress.
Burası CID 159. Daha önce de biz gitmiştik.
CID 159, we were there before, 201 Cypress.
Cypress Caddesi, 201 numara.
I live at 201 Cypress Avenue.
Komşularından birisi bir gün penceresinden bakmış ve ve bir selvi ağacının yandığını farketmiş.
A neighboring farmer one day looked out his window and saw his cypress tree burning.
Ve şimdide hepinizin beklediği grup, Cypress Hill!
And now the band you've all been waiting for, Cypress Hill!
Cypress Hill, size bakıyorum.
Cypress Hill, I'm looking in your direction.
Homer Simpson domuzumu parçaladı, Cypress Hill orkestramı çaldı, ve Sonic Youth'ta soğutucumu!
Homer Simpson wrecks my pig... Cypress Hill steals my orchestra... and Sonic Youth's in my cooler!
Cypress Creek'e, kuzeyde bir yerlerde.
In Cypress Creek, upstate somewhere.
Cypress Creek.
Cypress Creek.
Adı Cypress Creek.
It's called Cypress Creek.
Cypress Creek, hayallerin gerçekleştiği yer.
Cypress Creek, where dreams come true.
Şimdi Cypress Creek ve benim için ne düşünüyorsun, Marge?
Well, what do you think of me and Cypress Creek now, Marge?
Onlara Cypress Creek'de ihtiyacın olacak mı?
You gonna be needing those things in Cypress Creek?
Evet, o aa... 4946 Cypress Pond.
Yeah, it's um... 4946 Cypress Pond.
takım 9-10 hırsızlık dedektiflerini aa, 4946 Cypress Pond Road'a istiyor
Team 9-10 requests burglary detectives at, uh, 4946 Cypress Pond Road.
Tamam, çamurluk ve servi ağacı.
Okay, a fender and a cypress tree.
Babam bugün 4 kez aradı... ... kafasına arabayla çarptığı ağacı takmış.
My dad called four times this morning... obsessing about this cypress tree that he crashed into last night.
Ve komşunun... ... 1 00 yaşındaki ağacı can çekişiyormuş.
And aparently the neighbor's... 100-year-old cypress tree is circling the drain.
Ağacın parasını istiyor.
He wants a replacement cypress.
- O halde ağacı kim ödeyecek?
- So who pays for the cypress tree?
Servi yağı... stresi dağıtıyor.
Cypress oil. It, um, reduces stress.
Yapraksız selvi ağacını tanımlayışın nefesimi kesti.
That description of the bald cypress left me breathless.
Son 35 senedir Kıbrıs'tayız geri zekalı Egelileri huzura kavuşturmaya çalışıyoruz.
We've been on Cypress for the last 35 years trying to pacify these Aegean assholes.
Tertemiz ve sessiz bir meydan, upuzun ağaçlar... Genç bedenim için ne büyük bir matem!
A silent field... lilies and the taller cypress trees... such long cries, mourning my young body!
- Cypress Hill.
- Cypress Hill.
Cypress Koleji, Fisher Oğulları'nda stajyerdim.
Cypress College, interned at Fisher Sons.
Bir tutsak gibi yatıyorum. "Gel ölüm, hüzünlü bir selvi ağacını dibine gömün ben."
"Come away, death, and in the sad cypress let me be laid."
Ay, servilerin üzerine düştüğü zaman, nişan şölende evlilikle tamamlanacaktır.
When the moon tips the cypress the betrothal will be consummate in feast. Come.
- Pekala. Şu selvi ağacına.
- To that cypress.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]