Damon translate English
3,920 parallel translation
Damon burada kan var.
Oh, my god, Damon. This is blood.
Nerede olduğunu Damon'a söyledin mi?
Did you tell Damon where it is?
- Damon bir vampir.
Damon is a vampire.
Damon'un beni etki altına aldığını mı söylüyorsun?
Are you saying Damon compelled me?
Damon, onu öldürür.
Damon, he's gonna kill her.
Damon.
Damon.
Damon, Bonnie'nin geri dönmesini her şeyden çok istiyorum.
Don't. Damon, I want Bonnie back more than anything.
Damon istediğini elde ettikten sonra kimin zarar gördüğü falan önemli değil.
It doesn't matter who gets hurt in the process as long as Damon gets what Damon wants.
Ne olduğunu bile hatırlamıyorum. Ve klasik Damon tarzıyla sinirimi dışa vurdum.
I don't even remember what it was, and in typical Damon fashion, I acted out.
Damon ve Bonnie.
Damon and Bonnie.
Damon, bir saatimiz daha vardı.
Damon, we have another hour.
Damon annesini öldürdüğünde o bebek de öldü.
That baby died when Damon killed her mom.
Evet Damon, Liv'i öldürmeye çalışırken büyü gücünden de biraz çalmış olabilirim.
Oh, yeah. Damon, I, uh, I stole some of Liv's magic when I tried to kill her.
Eminim Damon çok iyidir öyle değil mi?
I bet Damon's fine, isn't he?
Matt Damon gibi görünüyordu.
And it looked like Matt Damon.
- Matt Damon.
Matt Damon.
- Matt Damon gibi görünüyordu.
It looked like Matt Damon.
- Matt Damon kim?
Who is Matt Damon?
Bunu söyleyen çıplak melek Matt Damon'dı.
I mean this is Matt Damon, the angel naked. Nude?
Matt Damon gibi göründüğünü söyledim.
I told them that it looked like Matt Damon.
Matt Damon gibi görünen meleği de orada gördünüz demek.
And where you saw your angel that looked like Matt Damon?
ve bende Matt Damon çünkü ben aykırı bir tipim evet, kesinlikle ben kimim?
And I'll be Matt Damon'cause I'm kind of an outsider. Yeah, definitely. Who am I?
Damon, Affleck " in kardeşi, siz benimlesiniz.
Damon, Affleck's brother, you're with me.
- Matt Damon.
- Matt Damon.
Bunlar Sylvia ve Damon.
This is Sylvia and Damon.
Damon'ın odası.
Damon's room.
Damon suçluluk duyuyor.
Damon feels guilty.
Damon, bana istediğin zaman destek çıkabilirsin.
Damon, feel free to jump in with your support here at any time.
Damon aşağılık bir yaratık olabilir, ama kıyafetleri en iyisinden.
Damon may be a vile creature, but he has the best clothes.
Neden Damon Salvatore'un yatak odasında olduğunu sorabilir miyim?
Should I be wondering why you're in Damon Salvatore's bedroom?
Yani Damon'un odasında çıplaksın.
So, you're shirtless in Damon's bedroom.
Damon, Kai okulda beni esir aldı.
Damon, Kai has me at the high school.
Damon neden seni beğeniyor anlamaya başladım.
I'm starting to see why Damon digs you.
- Bunu yaparken Damon'un yanında olmalıyım. Bu benim de gitmem demektir.
- I'll have to stay beside Damon while I do it, which means I'll have to go inside.
Görünen o ki,... Damon uzayıp giden soy ağacınızın farkında değil.
Well, it seems that Damon is unaware that the branches of his family tree might extend beyond just you.
Damon annesini öldürdükten sonra kadını bir acil servise bıraktım.
I took her mother's body to the ER after Damon killed her.
Sarah'nın hayatını kurtarmak için sezeryan yaptılar,... ve ben bu küçük ayrıntıyı Damon'a anlatmadım. ... böylece güvende olacağı ve sevileceği iyi bir yaşamı olabilecekti.
They did a C-section to save Sarah's life, but I kept that little detail from Damon so that she could live a good life in a nice home where she felt safe and loved.
Damon'a 18 yıldır yalan söylediğimi söylemek mi istiyorsun? Önden buyur.
You want to tell Damon that I've been lying to him for the past 18 years, go ahead, be my guest.
Zac Efron'un karın kasları, Bradley Cooper'ın gözleri Colin Farrell'ın aksanı, Matt Damon'ın çenesi Matthew McConaughey'in gülümsemesi ve diğer parçalar da Michael Fassbender'dan.
That's Zac Efron's abs, Bradley Cooper's eyes, Colin Farrell's accent, Matt Damon's chin, Matthew McConaughey's smile, and the everything else of Michael Fassbender.
Adına ZaBradCo McDamonBender koydum.
I call him Za-Brad-Co Mc-Damon-Bender.
Seni ZaBradCo McDamonBender olarak görmemi sorun etmezsen tabii.
Unless, you're okay with me imagining you as... Za-Brad-Co Mc-Damon-Bender.
- Brett'in İngiltere'deki memleketinden Damon diye bir arkadaşı.
- Some guy named Damon from, uh, Brett's hometown in the U.K.
Damon da geldiğimden beri gördüğüm ilk hemşehrim.
And Damon's the first person I've seen since I left my hometown. It's just...
Damon gitti ve kasabada tanıdığım kimse yok hatta ulaşabileceğim biri dahi yok.
Damon's gone, and I don't know anyone else in that town, let alone how to contact them, so...
- Arkadaşın Damon'a ulaştık. Son birkaç günü Finchingfield'taki arkadaşlarını toparlayarak geçirdi.
Well, we got ahold of your old pal, Damon, and he spent the past few days getting all your friends together from Finchingfield.
Damon bütün ders benimle uğraşıyordu. ve kimse birşey yapmamıştı.
Damon was screwing with me the entire class, and nobody did anything.
Damon?
Damon?
Kurbanın adı Damon Harlow.
Victim's name is Damon Harlow.
Yanında taze cinayetimiz Damon Harlow ile.
With our fresh kill here, Damon Harlow.
Damon'la bu organizasyonları senede birkaç kez yaparız.
Damon and I put on these events a few times a year.
- Damon.
Damon.