Dating translate English
11,574 parallel translation
Şu flört meselesine dönelim.
Let's go back to this dating business.
Flört derken şef, eski moda flört anlayışından bahsediyoruz.
And when we say "dating," Chief, we mean it in the old-fashioned sense of the word.
Ama zor iş, yani hem çalışmak hem flört etmek falan.
But it's tough, you know, working together while dating.
Kendi yüzbaşın...
Your own captain is dating
Tek bakışta fark anlaşılıyor zaten.
All of those cars are for married people but this store is for dating couples.
Otele verecek param yok diye şu topal kızla konteynırda buluştuğumu görmüyor musun?
I don't even have money for a motel. So with that crippled girl, we're dating in that container.
Siz birlikte misiniz?
You guys are dating?
Bence yeniden randevulaşmaya başlamalıyız, ne dersin?
I think we should both start dating again, don't you?
Sanırım ikimiz de yeniden biriyle görüşmeye hazırız.
Well, I guess we are both ready to be dating again.
Düşünüyordum da artık yine bekar olduğuma göre birisiyle tanışmaya başlayabilirim.
I've been thinking. Now that I'm single again, I should start dating.
Düşünüyordum da yeniden birisiyle görüşmeye başlamalıyım.
I was thinking, I should start dating again.
Yetmişlerinde birisiyle çıkmıyorum!
I'm not dating somebody in their seventies!
O da randevulaşmaya başlamadı değil mi?
He hasn't started dating too, has he?
O zor zamanlarda, Pope olgun adamlarla çıkmaya başlayınca geçmiş.
Those hard times faded, though, once Pope began dating older men.
Eğer tüyo istersen kadınlar hakkında çok şey bilirim, delikanlı.
Well, if it's dating tips you need, lad, I know my way around women.
Aşk mevzularında tavsiye verecek en iyi kişi ben değilim.
You know, I might not be the best person to ask for dating advice.
1066 yılı I. William döneminden itibaren 900 yıl boyunca aynı şekilde cinayetler işlenmiş.
Similar killings have taken place, on and off, for over 900 years, dating back as far as William the Conqueror in 1066.
Belki de bu ara kimseyle çıkmadığımdandır.
Maybe it's because I'm not dating anyone now.
Riley'nin yaşlı Ross'la hâlâ çıktığına inanamıyorum.
( laughing ) I can't believe Riley is still dating old man Ross.
Başkalarıyla çıkıyoruz.
Dating other people.
Steve ve Marcy ayrılana kadar seninle çıkacağım.
I'm just dating you until Steve and Marcy break up.
Fakat onunla çıkmayı denklemden çıkarırsan, o sadece bir deli.
But if you take dating out of the equation, she's just a lunatic. Ahh!
Birkaç hafta önce çıkmaya başladık.
W-we started dating a couple months ago.
Seni geçip kendini Ross'a attı... Sen de Manhattan'ın yarısıyla çıkmıştın...
But she ran right past you into Ross', and you've been dating half of Manhattan so...
Sen de hâlâ Ashley'lesin, değil mi?
And you're still dating Ashley, right?
Yeni çıkmaya başlayan bir çift varmış ve her şey güzel gidiyormuş.
So, there's this couple who just started dating and things are going really well.
Yani onunla çıktığın onca zaman boyunca hiç mi anlamadın?
So the wh... entire time you were dating him, no idea?
- Onunla çıkmak böyle bir şey demek?
So this is what it's like dating her?
Ra's'la dağda savaşmaya gitmek Suikastçılar Birliği'nde gizli göreve gitmek Huntress'le çıkmak...
Leaving to fight Ra's on the mountaintop, going undercover with the League of Assassins, dating the Huntress...
Ev arkadaşımla çıkıyordu.
He was dating my roommate.
Sevgili olursak, buluşmalarımız gayet normal karşılanmaz mı?
If we're dating, it wouldn't be unnatural for us to meet like this, would it?
Ayrıca Misa Misa'yla çıkıyor musun?
Setting that aside, you're dating Misa-Misa, aren't you?
Oradaki etçi adamla çıktığındaydı.
When she started dating the meat guy there.
Hayır, yaklaşık bir yıldan fazladır beraberler.
No, they've been dating for over a year.
Halayı öldürmeleri için bir delil yoktu diye... onunla çıkabileceğin anlamına gelmez.
Just because there's no evidence that she killed the aunt doesn't make her dating material.
Karbon gibi.
Kind of like carbon dating.
Ben onunla çıkarken onun "birazdan oradayım" lafını hiç takmazdım.
Just so you know, based on when I was dating him, that could mean anything from "he'll be here soon"
Leonard'a âşık olma sebebim eskiden çıktıklarımla hiçbir benzerliği olmamasıydı.
You know, I fell in love with Leonard because he wasn't anything like the guys I was used to dating.
Geçen sene sen birileriyle çıkmıyorsun diye bana kızmıştı.
Last year, she was mad at me for you not dating enough.
İlk çıkmaya başladığımızda bana vermiştin, bende senin için önemli diye sakladım ve yalan söyledim.
Because you gave it to me when we first started dating, and I knew it was important to you, so... I lied.
Arkadaşlarımız. Birlikte çalışıyorlardı. Sanırım patronları da sevgilli olduklarını öğrenince işten çıkarmış.
Well, they're friends of ours and they work together and I guess their boss found found out that they were dating, which he doesn't allow.
Tek duyduğum flörtleştiğin ve bunun Peter'ın katilini bulmamıza bir yararı yok.
'Cause I'm hearing a whole lot of flirting and zero fact-finding on who Peter was dating.
Çıktığımızı anlamasını istemem.
I wouldn't want him to figure out that we're dating.
Cayman ile çıkıyorlardı.
She was dating Cayman.
Laboratuvar hâlâ kayıttaki sesi çözmeye çalışıyor ama anlaşılan, "Uğurböceği uğurböceği" şiirinin 1744'e kadar dayanan birkaç farklı versiyonu varmış.
Well, the lab's still trying to unscramble the voice on the audio, but apparently the poem, "Ladybug Ladybug," has several different versions dating all the way back to 1744.
Silahlar, bıçaklar ve randevular.
Guns, knives, and... dating.
Öylece ortaya çıkması garip ama sadece birkaç hafta boyunca çıktık.
It's weird, having her just pop up like that. But, you know, we were only dating for a few weeks.
Piggy benim eski sevgilim olduğundan benim de bir sınırım var, ve biz sevgiliyken, birbirimize başkalarıyla takılmak için izin verirdik, anlıyor musun?
I have an edge because Piggy's my ex-girlfriend, and, uh, when we were dating, we had one of those free-pass lists, you know?
Flört etmek isteyen kim?
No one likes dating.
Yani bana bu kızın bir evde temizlikçi olarak çalıştığını ve Carlos adında körfezin karşından sözü geçen bir çete üyesi ile çıktığını söyledi.
And she's dating this dude, Carlos, who's a shot caller from across the bay.
Light Misa Misa'yla çıkıyor! Seni çapkın! Ne kadar çok inkar edersem, o kadar şüphe çeker.
Light-kun dating Misa-Misa!