Davos translate English
143 parallel translation
Ve bir garson varmış burada. Paul Davos adında bir Alsaslı.
And there's a waiter here, Alsatian by the name of Paul Davos.
- Paul Davos.
- Paul Davos.
- Davos mu?
- Davos?
Adım Davos.
My name is Davos.
Demek Paul Davos sensin.
So you're Paul Davos.
Pekâlâ, Davos çamaşırlarla ne yapardı?
Alright, what did Davos have to do with the laundry?
- Davos'u.
- Davos who.
Davos neresinde müdahil oluyordu?
Where does Davos come in?
- Günaydın Davos.
- Good morning, Davos.
Davos'u tanıyordu.
He knew Davos.
- Davos!
- Davos!
Davos, anlaşılan geçen sefer bahşişini unutmuş -
Oh, Davos, seems I neglected to tip you when we...
- İçkiler Davos.
- Drinks, Davos.
- Davos öldü, Alman casusuymuş o.
- Davos is dead, and he was a German agent.
- Davos.
- Davos.
Herr Davos daha çok işbirliği yapıp çok daha önce ölebilirdi.
Herr Davos could have been more cooperative and died further away.
- Teşekkür ederim Davos.
- Thank you, Davos.
Davos, korkarım o bahşiş savaş sonrasını beklemek zorunda.
Davos, I'm afraid that tip will have to wait until after the war.
- Bu Davos iyi bir adam.
He's a good man, Davos.
Davos.
Davos.
Evet Davos.
Oh yes, Davos.
Teşekkür ederim Davos.
Thank you, Davos.
- Buraya gel Davos.
- Come here, Davos.
Davos, senin için bütün ayarlamalar yapıldı.
Davos, all arrangements have been made for you.
Lütfen Davos, Shepheard's Oteli'nde Kraliçe Victoria'nın veya yavruların resmi olmasın.
And please, Davos at Shepheard's Hotel, no pictures of the widow of Windsor or any of her breed.
- Bu kadar Davos.
- That'll be all, Davos.
Davos?
Davos?
Söyler misin Davos.
Tell me something, Davos.
- Doğru mu Davos?
- Is that correct, Davos?
- Bu kilerde mi Davos?
This cellar, Davos?
- Ve kazarak mı kurtuldun Davos?
And you dug yourself out, Davos?
- Emin misin Davos?
- You're sure, Davos?
Ölmediğinden emin misin Davos?
You're sure you're not dead, Davos?
Buraya gel Davos.
Come here, Davos.
Maalesef merhum Bay Davos'la karşılaştı.
Unfortunately, he ran across the late Mr Davos.
Herr Davos, motosiklet bekliyor.
Herr Davos, the motorcycle is waiting.
Ne oldu Davos?
What is it, Davos?
Yıllarca onlar için çalıştığını biliyorum Davos.
I know you worked with them all the years, Davos.
Git buradan Davos.
Get out of here, Davos.
- Ne oldu Davos?
What is it, Davos?
Yok Davos.
Nothing, Davos.
Evet, iyi şanslar Davos.
Yes, good luck, Davos.
Yarın sabah başlamadan önce, Davos'un yaptığının kanıtını göster, tamam mı?
Tomorrow morning before they start, give them the proof that Davos did it, understand?
Dördümüz İsviçre'de Davos'ta hedef atışı yapıyorduk.
The four of us were target shooting at Davos in Switzerland.
Burası Davos, büyük bir yer, görkemli, buz paten pisti.
That's Davos, a big, splendid, skating ring.
Davos, bu da ne?
Davos, what is it?
Başarısız olmayacağım Davos.
I will not fail Davos.
Sen benim için bir öğretmenden fazlasıydın Davos. Benim dostumdun.
You were more than my teacher Davos, you were my friend.
- İstemene gerek yok, Davos zaten istedi.
You don't have to, Davos already did.
- Davos sana söylemedi mi?
- Did Davos not tell you?
Onların liderleri Davos'un büyük bir kâhin olduğundan bahsedilir.
It is said that their leader, a man named Davos, is a great seer.