Debi translate English
70 parallel translation
Debi'yle ilgili bir rüya daha gördüm.
I had another one about Debi.
- O kızı ziyaret et. - Debi.
- Visit with what's-her-name.
Merhaba, ben Debi Newberry telefonunuzun başından ayrılmayın çünkü her an bu cumartesi gecesi Cobo Hall'daki Palace konseri için bilet dağıtmaya başlayabilirim.
Hey, I'm Debi Newberry, and stand by your phones, because any time now, I'll be giving away tickets to see Palace this Saturday night in concert at Cobo Hall.
- Merhaba, Debi, ben Gail. - Merhaba, Gail.
- Hi, Debi, it's Gail.
Debi, ben Nathaniel.
Debi, man, it's Nathaniel.
- Evet, Debi, merhaba.
- Yeah, Debi, hi.
- Debi'nin evi.
- Debi's house.
Bunlar Marvin ve Debi.
It's Marvin and Debi.
- Debi, şovuna bayılıyorum.
- Debi, I love your show.
Her neyse, Debi'yi gördüm.
Anyway, I saw Debi.
Debi'yle birlikte buluşmaya gideceğim.
I'm on my way to the reunion with Debi.
Debi, çok güzel görünüyorsun.
Debi, you look beautiful.
- Merhaba, Debi.
- Hi, Debi.
Nasılsın, Debi. - Merhaba, Ken.
Hi, Debi, how are you?
Merhaba, Debi.
Hi, Debi.
Debi Radyo.
Debi Radio.
- Debi Newberry, ha?
- Debi Newberry, huh?
Eckhart, Debi'yi gördün mü? Hayır, dostum.
- Eckhart, have you seen Debi?
Ken, Debi'yi görmedin, değil mi?
Ken, you haven't seen Debi, have you?
Debi'yi görürsen, ona üzgün olduğumu söyle.
If you see Debi, tell her I'm sorry.
Debi, gitme.
Debi, don't go.
Debi, sana aşığım.
Debi, I'm in love with you.
Debi, benimle evlenir misin?
But, Debi, will you marry me?
- Debi diyebilirsin.
- Debi's fine.
- Peki, Debi Hemşire.
- All right, Sister Debi.
Adım Debi LeCure.
My name is Debi LeCure.
Gebert onu, Debi!
Yeah, fuck him up, Debi!
Hadi, Debi.
Come on, Debi.
Issız bir adada olsan ne yapardın Debi?
What would you do on a deserted island, Debi?
Debi nerede?
Where's Debi?
Debi'yi çok çekiştiriyorlar.
They're ripping Debi to shreds.
- Merhaba. Merhaba.
This is my wife, Debi.
- Debi.
Both : Hi.
- Selam, Mike.
Debi. Mike Haller.
Peki sen ne iş yapıyorsun, Debi?
Keep it bear.
- Avukattım ama...
So what do you do, Debi?
- İyi yaşa.
Debi : Bless you.
- Ne olmuş? - Mike'la Debi bizi duymuş olmalı.
So Mike and Debi must have heard us.
Mike'la Debi'nin postalarımızı getirmesini bekliyorum.
Waiting for Mike and Debi to come over to return our mail.
O yüzden Hillside Caddesi'ndekine git.
Debi : OK. Carrie :
Kim olduklarını sanıyorlar?
"We're Mike and Debi. We're tall and we drink scotch."
Ben ve Debi, sen ve Heath. Onlar harika insanlar. Evet.
They're great people, yeah, but they're not our people.
Debi ne durumda?
What's the output like?
Mike ve Debi'nin ilk taşındıkları zamanı hatırlıyor musun?
Hey, you remember when Mike and Debi first moved in?
Yan komşumuz, Mike ve Debi'yle.
Dad, we would love to take you, but we're going with another couple, Mike and Debi from next door.
Debi.
- Debi. Debi.
Ben Debi.
In this iration, Armagideon time Hi, I'm Debi Newberry.
Jazz mı? Mike'la Debi geldiğinde hoş, belirli bir tarzı olan normal insanlar olduğumuzu göstermek istiyorum. - Evet.
Yes, when Mike and Debi get here,
Evet ama köşedekine gitme çünkü çok kaba.
I hate her. Debi : OK.
" Mike ve Debi.
There you go!
Evde misin?
Debi :