English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Denedi

Denedi translate English

1,630 parallel translation
Normal fiyatın iki mislini teklif etmeyi bile denedi.
He even ended up offering double the normal price.
Cep telefonunuzdan denedi fakat çok garip biri cevap veriyordu.
Shetriedyourcell phone but some clueless weirdo keeps answering.
Senin gibi bir kız bir keresinde açlıktan ölmeyi denedi.
A girl like you once tried to starve herself to death.
Bir süre denedi... Sonra gitti... Tıpkı senin gibi.
He tried for a while, then he was gone, just like you.
Sanırım sinir gazını binaya koymayı denedi.
I think he tried to deploy nerve gas. Order an evacuation.
Sanırım sinir gazını binaya koymayı denedi.
I think he tried to deploy nerve gas throughout the building.
Denedi, Başbakan bir saat daha erişilmez durumda.
- He's unreachable for another hour.
Jim, Susan Mayer'i güldürebilmek için her yolu denedi.
Jim did everything he could to get susan mayer to laugh.
Testin pozitif çıkması bir kez denedi anlamına gelir.
A positive test means she tried it once.
Katil açıkça ayak izlerini saklamayı denedi. Ama birazını gözden kaçırdı.
The killer's obviously tried to cover his tracks, but he's missed a bit.
Oprah küpelerini hiç denedi mi?
You're a kid.
Beni öldürmeyi denedi.
Tried to kill me.
Denedi.
she tried.
Belki o kaltağı öldürmeyi denedi, kendini çok kötü hissettiğinden, intihara karar verdi
Maybe he tried to kill the bitch himself, and felt so bad about it, he committed suicide.
Yarbay Sheppard kalan nüfusun birazını kurtarabilirdi, ama bunun yerine.. ... onları hasarlı Kadim savaş gemisine mülteci olarak bindirerek her birini kurtarmayı denedi... bu da seçeneklerimin hepsini alt üst etti.
Well, colonel Sheppard could have saved some of the remaining population, but instead he tried to save every single one of them by taking refuge aboard the damaged ancient warship, which has pretty much taken any options I might have had out of the equation.
Diğerleri de temiz kalmayı denedi, ama yenildiler.
Others have tried to wear the white hat, and all have failed.
Para gitmiş. Salaktı ama insanlara yardım etmeyi denedi.
The man may have been a fool, but at least he was trying to help his people.
Benimleydi ve tıpkı sana olduğu gibi, aynı şeyi bende de denedi.
He tried that with me, and all it means is that he spent an hour or two Googling you.
- Denedim. Ryan da denedi.
Ryan tried.
- Baba, Sam, Salvation'da onu vurmayı denedi.
- Sam tried to shoot the demon...
Şef, hiç bunu denedi mi? Kahretsin!
DID CHEF EVER TRY ONE OF THESE ON FOR SIZE?
Pekâlâ, bu adam Marry'i de sayarsanız 11 kadınla şansını denedi ve bu yaşlı kadını da tavlamaya çalıştığına inanıyorum.
So, this guy has hit on 11 different women, if you count Mary, and I believe he's making a pass at this mature gal with the walker.
6 ay boyunca kocasını öldürmeyi denedi.
After 6 months, she was tried for murdering her husband.
İnsani kaçabilmek için her şeyi denedi.
People got out however they could.
Arkadaşını çağırdı ve ikisi denedi.
He called his friend and both tried
- Sizi soymayı denedi.
/ Try and rob you.
Stewart, dün akşam baban bana tak tak esprisi yapmayı denedi.
Stewart, last night your father tried to tell me a knock-knock joke.
Gary tek başına Dennis Ryland'ı öldürmeyi denedi.
Gary personally tried to murder dennis ryland.
Onu yapmak yerine kandırılmış sevgili Dexter, - sanki hayat kurtarmak benim görevimmiş gibi - insanca davranmayı denedi.
Instead, dearly deluded dexter tried to act human, like it's my job to save lives.
En azından o denedi.
Atleast he is trying.
20 çift ayakkabı denedi.
She tried on 20 pairs of shoes.
Bush yönetimi, kişisel özgürlükleri ezip geçmeyi denedi.
The Bush administration had tried to trash civil liberties.
Joy kamyonu kaçırdıktan sonra,... dışarı çıkmayı denedi, fakat kapı kilitliydi.
After she ran off, he tried to get out, but the door was locked.
Bir sürü şey denedi ama para kazanamadı.
He tried a lot ofthings, but never made money.
Henüz birisi Hopper'ı aramayı denedi mi?
So has anyone tried to call Hopper yet?
Denedi, ama işler çok hızlı ve yumuşak gitti.
He tried. But things went soft pretty fast.
Jill, hiç annenizle bağlantıya geçmeyi denedi mi?
Did Jill ever try to contact your mom?
Küçük bir kuvvetle, Pompeius'un ordusunu kuşatmayı denedi.
He tried to encircle Pompey's army with a much smaller force.
Ama Donovan denedi.
But donovan tried to.
Placidus denedi, fakat yeterli adamı yoktu.
Placidus had a crack at it, didn't have enough men.
400 yıl boyunca, bu demokratik toplum, huzuru ve istikrarı saglamak için her yolu denedi.
For 400 years, this largely democratic society had tried to achieve peace and stability for all.
Yani çok kişi denedi, çok kişi başarısız oldu.
I mean, many have tried, many have failed.
Brandon Jared gittikten sonra vokal yapmayı denedi ama....
With jared gone, brandon tried vocals. But...
Bundan kaçmayı denedi, ne yazık ki striptiz ayakkabılarını çoktan giymişti.
So, she tried to make a run for it. Unfortunately, she had already put on her stripper shoes.
O eski müzik okadar depresyonluydu ki Müzik seti camdan aşağı atlamayı denedi.
That old music was so depressing, the stereo tried to jump out the window.
Annen denedi.
Your mother tried.
O denedi.
She did.
Denedi.
He tried.
Denedi.
He tried to anyways.
Bir defasında, annem esrar içtiğimi biliyordu ve bırakmam için psikolojik açıların hepsini denedi.
Once my mother scopr? I did the reeds and prov?
Herkes denedi.
Everyone tried it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]