English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Desi

Desi translate English

267 parallel translation
Kötü bir başlangıç oldu Desi.
A bad start, Desi.
Desi teyzenizi öpün, öpün öpün.
Kiss, kiss, kiss for Aunt Desi.
Desi...
Desi...
- Bira ister misin Desi?
- Want a beer, Desi?
- Desi nerede?
- Where's Desi?
İşte Desi.
There's Desi.
Desi bu ülkede huzursuz.
Desi is uneasy in this country.
Öyle değil mi Desi?
Aren't you, Desi?
Bu konuda yalan söylediğin zaman Desi, önlem alman gerekir.
When you lie about that, Desi, you have to take precautions.
Zavallı Desi için ne büyük bir felaket!
What a tragedy for poor Desi.
- Dostlarım bana Desi der.
Friends call me Desi.
- Tamam, Desi.
All right, Desi.
Ben seni iyi anladım Desi, sen de beni anlamaya çalış.
I understood you perfectly, Desi, and you, me.
Tamam Desi, artık hepsi geçti canım.
Come on, Desi, come on.
Bana çok değişmişsin deme Desi, çünkü biliyorum.
I warn you, Desi. Don't tell me I've changed, I know I have.
- Merhaba Desi?
- Hello, Desi.
Sen çıldırmışsın Desi.
You're crazy, Desi.
Kısaca Desi derler.
But call me Desi.
Kraliçemizi de götürmüyorsunuz değil mi?
You're not taking Desi. She's the queen of the evening.
Cenaze merasiminde değiliz Desi, bu bir kutlama.
This isn't a funeral, Desi. It's a party, a celebration.
Çekilecek dert değilsin. Desi yavrum...
You're unbearable, Desi, darling.
Desi'yi uzak tut benden.
Desi has to get away.
Desi Arnaz'ı da unutma, dostum.
And forget about Desi Arnaz, man.
Onlara Lucy ve Desi'nin ayrıldığını keşke söylemeseydik.
We never should have told them Lucy and Desi split up.
Desi!
Desi!
Hey, Desi!
Hey, Desi!
- Desi, koca adam, hadi!
Desi you big sod, come on!
Şunlar Desi'nin broşürleri değil mi?
Aren't they them Desi's brochures there?
Hey Desi!
Hey Desi!
- Zekalı olan Desiydi.
- Desi was the brains behind it.
Diğer ayağımıda ovalamaya hazırsın, değil mi?
You up for another foot rub, Desi?
Başka biri var mı?
Anybody else here, Desi?
Ses modülasyonun 0.30 desi hertz sapmıştı.
Holodeck 2, tomorrow, 1600 hours.
Yine Kübalıya döndük o zaman.
Which brings us back to Desi.
Desi ve ben birleşecek miyiz?
Are you going to get Desi and I together?
Desi'yi istiyor musun, istemiyor musun?
Do you want Desi or not?
Bak, eğer Desi kendisine yanlış bir şey yaptığımı söylerse. bu lanet okulu terk ederim tamam mı?
Look, if Desi says that I did anything even close to wrong to her, - I'll leave the goddamn school. - Take it easy, son.
Hayır, Desi'yi hiç zorlamadığımı söylüyorum.
No, it means I didn't force myself on Desi.
Desi hakkında söylediğin birçok şey de saçmalık!
And a lot of the things I hear you say about Desi are fucked up.
Çünkü Desi'nin ilgisini çekmenin yolu bu.
Because this is how you get Desi's attention.
... siz Desi'yle arkadaşsınız değil mi?
You're friends with Desi, right?
Dinle,... Mike sen ve Desi'nin tekrar birlikte olduğunuzu biliyor muydu?
Listen, did Mike know that you and Desi were getting together?
Ve, Desi'nin babası Dean'in Mike'tan daha çok hoşlandığını da biliyorum.
And I know the Dean would rather see Mike up in that piece.
Sen ve Desi 4 ay önce çıkmaya başladığınızda, babasının ipuçları vardı.
You and Desi were going out for four months before her father had a clue.
Desi'ye dikkat et.
Watch her.
Odin, Desi'ye bir süre önce bir eşarp verdin mi?
Odin, did you give Desi a scarf a while back?
Bekle, o eşarbı Desi'ye sen verdin.
Wait, you gave that scarf to Desi?
Desi, ben de O'dan hoşlaırım. Tamam mı?
Desi, you know I like O too, okay?
Desi, sen dur dedin.
Desi, you said stop.
Eğer Desi'nin yanımda olduğunu bilseydim, bununla başa çıkabilirdim.
If I knew Desi was going behind my back, I could deal with that.
Desi bir amaca sahip.
Desi's got a point.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]