English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Diapers

Diapers translate English

1,365 parallel translation
Küba purosu markasıdır.Ayrıca, churchill bir puro vitolasıdır. 7inch x 47 boyutlarında olan purolar Winston Churchill tarafından çok beğenildiği icin bu boya onun adı verilmişdir. Puro klüplerinde bezli bebekler gibi... Churchill tüttürüyorlardı.
Babes in diapers talking big in those cigar clubs... smoking Churchills down to the ring.
- Derdin ne senin?
- Any of your girlfriends need diapers? - What is your problem?
Her halükarda çocuk, diplomasını tekerlekli sandalyede, altında bezle alacak.
Either way, this kid's gonna be picking up his diploma in diapers and a wheelchair.
Efendinin kundakta olduğu zamanlardan beri burada hizmet veriyorum.
I've been in service here since the master was in diapers.
Bebek bezi, kreş... lezzetli bezelye püresi.
Diapers, day-care... yummy jars of strained peas.
Caddenin aşağısında sponsorumla kahvaltı ediyordum ki, çocuk bezim bitmiş.
I was down the block having breakfast with my sponsor when I ran out of diapers.
Günden güne çürüdüğünü görmedi, altı bezlenmek zorunda kalmadı.
Seeing himself gradually decompose, no "diapers revisited".
Nükleer bezler.
Nuclear diapers.
Yeterince çocuk bezim yok.
I didn't bring enough diapers the bassinet.
Söylesene, şu ana kadar kaç bez değiştirdin?
How many diapers have you changed so far?
Senin daha bebek bezi giydiğin zamanları hatırlıyorum.
Shit, I remember your little ass when you was still in diapers.
Yağmur yağıyor ve Maggie'nin ekstra emici bebek bezi takılı.
It's raining! And Maggie's diapers are extra absorbent.
Çocuk bezleriyle, karnelerle Eskimiş lastiklerle, trafik cezalarıyla
In diapers, report cards In spoked wheels, in speeding tickets
Altını değiştirdim.
I changed the diapers.
Alt bezi değiştirmem ben.
I won't change diapers out here.
Evimde çocuk bezi olan tek adam oydu.
I only got time for one crying'man. And in my house, it better be the one wearing'the diapers.
İnternette çocuk bezi satıyoruz.
We sell diapers on the Internet.
- Çocuk bezi, ha?
- Diapers?
Sanki çocuk bezi sattığından bahsediyordun.
It think you said you sell diapers?
2 numaraya razı olabilirmiş ama 1 numaranın bebek bezi satıcısı olmaması şartıyla!
She said she could be number 2, but not if number 1 was selling diapers.
Ocağın üzerinde bebek bezi kaynatmaya son.
Dad, can you believe it? No more boiling diapers on top of the stove.
Annemin, altımı değiştirme korkusu vardı.
My mother had like a phobia about changing my diapers.
Bebek bezlerinden tiksiniyordu.
So she had like this aversion to, you know, diapers.
Çocuk bezi parası kazanmak için benzincide çalışmayı...
And, what, work in a gas station to pay for diapers?
Bez bağlayıp bakıyorlar, bebek oluyorsun.
Put you in diapers, nurse you, turn you into an infant.
Tom'la evde bebek bezi değiştirirken kitaplarda liste başı oluyorsun.
So, Katie, I guess with Tom at home changing diapers, you're tearing up the bestseller list.
Gece bebek ağlamasının, bezini değiştirmesinin ne demek olduğunu bilemezsin.
You don't know what you're getting into, staying up nights, changing diapers.
Ve, emek yok, karnında iz yok, çocuk bezi yok, beş para etmez koca yok.
And no labor, no stretch marks, no diapers... No crappy husband.
Ve, Isabelle'in bebek bezine ihtiyacı vardı.
And isabelle needed diapers
Ben sizin yetişkinler için alt bezi yapıp yapmadığınızı öğrenmek istiyordum?
I was wondering, do you carry adult diapers?
Oh, banyo yaptırayım, besleyeyim, bezini değiştireyim.
Oh, bathe him, feed him, change his diapers.
Ama çocuk bezleri?
But diapers?
Yetişkin alt bezi bağlayacak yaşa gelmişsin.
We're talking adult diapers with your crowd.
- Evet, öyle. Ve sana başlaman için bebek bezi falan bir şeyler aldım.
And I got you some diapers and stuff just to get you started.
Muhtemelen Yaşam bölümünde ait, sağ kokmuş çocuk bezi üzerinde sütun altında.
Probably belongs in the Lifestyle section, right under the column on stinky diapers.
Bebek koltuğunu bezleri, mamayı getirdim.
I got the car seat, diapers, formula.
Peki ya tüm bu çocuk bezleri?
And why all these diapers?
ve bezlerini sen hapishanedeyken kim değiştirecek?
And who's going to be changing the diapers when you're pumping iron in a federal prison?
Masanın üstünde bebeğin altını değiştiririm.
I will change diapers on your desk.
16 yıl birlikte yaşadık, götünün boklu bezine kadar değiştirdim.
Spent 16 years with him, changed his damn diapers.
İstersen büromda büyükler için bez dağıtan bir mümessil var.
I've got some big boy diapers in my office. The rep hands'em out like candy.
Güney Florida'lılar gerçekten bilmeli mi? şehre 20,000 çocuk bezi gönderildiğini?
Do the people of south florida really need to know that 20,000 new diapers just rolled into town?
Yaşam döngüsü böyle, yolun sonuna geldiğinde, bir bakmışsın, bebek maması yeyip bebek bezi kullanıyorsun.
Cycle of life, you end up eating baby food and your back in diapers. Hmm.
İlk çekmecede bebek bezleri var.
There are diapers in the drawer.
Hal o ayaklarla Jamie'nın bezini değiştirmiştin.
Oh, Hal, you changed Jamie's diapers with those feet.
Lanet olası köpek sürüsü yine çöpü karıştırıyor.
Go away. Scat. You know why they like our trash is Jamie's dirty diapers.
Döndüğüm zaman bütün yükleme alanında yetişkin bezleri vardı
By the time I came back, there were adult diapers all over the loading dock.
Sen doldurulmuş çocuk bezi kokusuna takılıp yakalandın.Bunun yakında biteceğinden mi korkuyorsun?
You're hooked on the smell of ripe diapers and you're worried it's gonna end sometime soon?
- Bez almaya geldim. - Bez isteyen kız arkadaşın var mı?
- I'm just here for diapers.
Gözlerine bez gerekli.
( crying ) your eyes need diapers.
Çocuk bezi satarım.
I sell diapers.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]