Dierdre translate English
82 parallel translation
Adım Dierdre.
It's Dierdre.
Karım Dierdre ve ben birbirimize hep yakın olduk, evlilikle ilgili ihtilafa düşeceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti.
Dierdre - that's my wife - and I, we've always been close companions... and I never particularly anticipated any marital strife.
Her ayın iki gecesinde, beraberce hesapların başına otururuz, ki bu hadise, karım Dierdre'nin ve benim kendisinin ayakları sebebiyle dört gözle beklediğimiz bir durumdur.
Twice a month of an evening, we settle down to do the accounts together... something which Dierdre - that's my wife - and I particularly look forward to on account of her feet.
Çık dışarı, Dierdre!
Come out of there.
Orada olduğunu biliyorum.
Dierdre! I know you're in there.
Peter, Michael, Dierdre Coleman'la tanışın.
Peter, Michael, let me introduce you.
Dışişleri'nde çalışıyor. Wilfred Blair. National tiyatrosunun yönetmeni.
This is Dierdre Coleman, with the foreign service, and Wilfred Blair, director of the national theater.
Dierdre Sauvage. Aşk romanı yazan kadın
Deirdre Sauvage, the one who writes the romance novels.
- Teşekkür ederim Dierdre.
- Thank you, Dierdre.
Dierdre.
Dierdre.
Ve bu da... Arkadaşım, Dierdre.
And that's, uh... my friend, Dierdre.
O senin arkadaşındı Dierdre.
She was your friend, Dierdre.
Size Bayan Dierdre Miller'ı takdim ediyorum beyler.
May I present... miss Dierdre Miller, gentlemen!
Peki neden sır gibi sakladınız Dierdre?
So why the big secret, Dierdre?
Dierdre?
Dierdre?
Yani Dierdre hala evde miydi?
So Dierdre was still in the house?
Neden yalan söyledin Dierdre?
Why'd you lie, Dierdre?
Anlat onlara Dierdre.
Tell them, Dierdre.
Seni kim incitti Dierdre?
Who hurt you, Dierdre?
- İyi misin Dierdre?
Are you okay, Dierdre?
Dierdre o benim arkadaşım.
Dierdre, he's my friend.
Arkadaşın Dierdre yan odada.
I got your buddy, Dierdre, in the next room.
Dierdre'ye yaptıklarından sonra.
What they did to Dierdre.
İyi misin, Dierdre?
Are you okay, Dierdre?
Dierdre'yı benim kadar önemseyen birini asla bulamazsın.
You are never going To get somebody who cares As much about finding dierdre As i do.
O izlerden biri seni Dierdre'ya götürecektir.
One of those trails Will lead to dierdre.
Bazı izler bizi Dierdre'ya götürecek
one of those trails will lead to deirdre.
Dierdre'yi bulmuşlar.
they found dierdre.
Sana Dierdre'nin dosyasını verecek.
he'll get you the file on dierdre's case.
Ben hapse girmeden önce Deirdre hamile kalmıştı.
Dierdre got pregnant before I went to jail.
Deirdre'nın babası, Noah Taylor, bir şekilde Zach'ten haberdar olmuş. Ve onunla tanışmak istiyor.
Dierdre's father, noah taylor, somehow found out about zach, and he wants to meet him.
Büyükanne Pearl, Joan, bu annem Dierdre ve babam Mungo.
Grandma Pearl, Joan, this is my mother, Dierdre and my father, Mungo.
- bu insanlar FBI'dan.
Dierdre, these people are with the FBI.
Steveöldü, Deirdre. bizler de şüpheliyiz, yani hiç birşey söyleme onlara.
Steve is dead, Dierdre. We are suspects, so you don't say a thing to these people.
Dierdre nin doğumgünü.
Dierdre's birthday.
Ben de diyorum Dierdre ne yapıyor orada.
You know what? That's probably what Dierdre was doing over there.
Dierdre!
Dierdre!
Dierdre, bir dakika.
Dierdre, wait a minute.
Senatör Pratt, hoş geldiniz.
Senator Pratt, welcome. I'm Dierdre.
Ben Dierdre. Merhaba Dierdre.
Hello, Dierdre.
- Sağ ol Dierdre.
Thank you, Dierdre.
Senatör Pratt. Ben berber salonundan Dierdre.
Senator Pratt.
- Dierdre.
- Dierdre.
- Dierdre.
- It's Dierdre.
SS Dierdre'den tehlike çağrısı.
It is a distress call.
Dierdre mi?
It's from the SS Dierdre. Dierdre.
- Dierdre.
- Oh, Deirdre!
Hay aksi. Çok isterdim Dierdre.
- Oh gee, you know, I'd love to, Deirdre.
Dierdre'nin babası sana selamlarını gönderdi.
Deirdre's father said to give you his regards.
Deirdre da öyle.
So does Dierdre.
Berber salonundan Dierdre.
It's Dierdre from the barbershop. Dierdre from the barbershop.