English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Dietrichson

Dietrichson translate English

86 parallel translation
Sahte bir iddianın kokusunu bir kurt gibi alırsınız.Doğrudur. Ama Dietrichson dosyasına bir bakalım.
Maybe you are, but let's take a look at that Dietrichson claim.
Dietrichson'ı kim öldürdü biliyor musun?
You want to know who killed Dietrichson?
Ben öldürdüm.
I killed Dietrichson.
- Bay Dietrichson evde mi?
Is Mr. Dietrichson in?
Bakın görüşmek istediğim kişi bay Dietrichson ve dergi aboneliği için gelmedim.
- Look, it's Mr. Dietrichson I want to talk to... and it's not magazine subscriptions.
- Bakın, bay Dietrichson evde değil.
- Listen, Mr. Dietrichson is not in. - How soon do you expect him?
- Bay Dietrichson'u arıyorlar.
It's for Mr. Dietrichson.
- Ben karısıyım, ne istiyorsunuz?
I'm Mrs. Dietrichson. What is it?
Nasılsınız, bayan?
How do you do, Mrs. Dietrichson?
Otomobillerinizin kaskosunu yenileme konusunda, bayan Dietrichson.
It's about some renewals on the automobiles.
Eee, poliçe ile ilgili bayan... Rahatsız ettiğim için çok affedersiniz ama...
About those policies, Mrs. Dietrichson, I hate to take up your time, but...
Piyanonun üzerinde, lüks bir çerçevede bay Dietrichson ve ilk karısından olan kızı Lola'nın resimleri vardı.
On the piano, in a couple of fancy frames, were Mr. Dietrichson and Lola... his daughter by his first wife.
İşin gerçeği Keyes, o anda ne balıkları ne kaskoyu, ne de bay Dietrichson ve kızı Lola'yı düşünüyordum.
But to tell you the truth, Keyes... I wasn't a whole lot interested in goldfish right then. Or in auto renewals, or in Mr. Dietrichson and his daughter Lola.
Üç senedir bay Dietrichson için bu kasko bizde ve sona ermesini istemeyiz.
We've been handling this insurance for Mr. Dietrichson for three years... and we'd hate to see the policies lapse.
Yo, Pasifik Her Risk. Neden sordunuz?
No, the All Risk, Mrs. Dietrichson.
Otomobil Kulübü iyi bir firmadır...
I never knock the other fellow's merchandise, Mrs. Dietrichson.
Tabi ki bayan Dietrichson.
Accident insurance?
- O zaman yarın akşam 8 : 30'da, bayan Dietrichson.
- 8 : 30 tomorrow evening then.
Ofisimde bayan Dietrichson'un yenilemelerle ilgili telefon mesajını dinledim.
Back in my office there was a phone message from Mrs. Dietrichson... about the renewals.
Ama Phyllis Dietrichson aklımdan çıkmıyordu bacağındaki halhalın bıraktığı iz de.
But I kept thinking about Phyllis Dietrichson... and the way that anklet of hers cut into her leg.
- Güle güle bayan Dietrichson.
- Goodbye, Mrs. Dietrichson.
Phyllis Dietrichson'la tanışmadan çok önce bile.
Since long before I ever ran into Phyllis Dietrichson.
Senin beyninle düşünmeye çalışıyordum Keyes, Dietrichson öldükten sonra soracağın tüm sorulara cevap vermeye çalışıyordum.
I was trying to think with your brains, Keyes... because I wanted all the answers ready... for all the questions you were gonna spring as soon as Dietrichson was dead.
Dietrichson'un kızı Lola'ydı bu.
It was Dietrichson's daughter, Lola.
Farkında mısınız bay Dietrichson, maaşlı memur olmadığınız için devletin sağladığı emeklilik sigortasından yararlanamazsınız.
I suppose you realize, Mr. Dietrichson... that, not being an employee... you are not covered by the State Compensation Insurance Act.
Taksit taksit. Kaza sigortası yapılabilecek en ucuz sigortadır bay Dietrichson.
Dollar for dollar, Mr. Dietrichson... accident insurance is the cheapest coverage you can buy.
- Nasıl isterseniz bay Dietrichson.
Just as you say.
- İyi geceler, bayan Dietrichson.
- Good night, Miss Dietrichson.
- İmzalayacağınız yer şurası bay Dietrichson.
Now, if you'll just sign these, Mr. Dietrichson.
- San Francisco'ya mı bay Dietrichson? - Stanford mezunudur, bay Neff yıllık sınıf buluşmalarına hala gidiyor. - Palo Alto.
- San Francisco?
Oynar mıydınız bay Dietrichson? Sol bek.
- Did you play football, Mr. Dietrichson?
Teşekkürler bay Dietrichson.
Thank you, Mr. Dietrichson.
Memnuniyetle bayan Dietrichson..
Be glad to, Miss Dietrichson.
- Bir gün herşey yoluna girer, bayan Dietrichson.
It'll all straighten out, Miss Dietrichson.
Donanma mavisi bir takım giydim, Dietrichson'un giyeceği gibi..
I changed into a navy blue suit like Dietrichson was going to wear.
Dietrichson'un evine kadar bütün yolu yürüdüm.
I walked all the way from my apartment to the Dietrichson house.
Dietrichson.
Dietrichson.
- Ben getiririm zevkle, bay Dietrichson.
Well, I could get your cigars for you. - Be glad to, Mr. Dietrichson.
- Dietrichson davası hakkında mı?
- The Dietrichson case?
- Ölmeden önce Dietrichson'u gören tek kişi.
He's the last man who saw Dietrichson alive.
Dietrichson puro istemiş, Jackson da puro kutusunu almaya gitmiş.
Dietrichson wanted a cigar and so Jackson went back... to get Dietrichson's cigar case for him.
Vagona döndüğünde Dietrichson yokmuş.
When he returned to the observation platform, no Dietrichson.
Cesedini Burbank civarında rayların üstünde bulmuşlar.
They found Dietrichson's body on the tracks near Burbank.
Dietrichson'un sekreteri sigortadan haberi olmadığını söylüyor.
Dietrichson's secretary says she didn't know anything about the policy.
Başlangıçta satışı yapamadım, Dietrichson kabul etmedi.
I couldn't sell him at first. Mr. Dietrichson opposed it.
Dietrichson'un trenden düştüğünden emin miyiz?
Are we sure Dietrichson fell off the train?
Aslında Dietrichson'a ne olduğunu bildiğimi sanıyorum, hatta eminim.
I think I know. In fact, I know I know what happened to Dietrichson.
Bayan Dietrichson.
Mrs. Dietrichson.
- Hayır, bayan Dietrichson.
- Not at all, Mrs. Dietrichson.
Halhalınız ne kadar tatlı, bayan Dietrichson.
That's a honey of an anklet you're wearing, Mrs. Dietrichson.
- İyi geceler, bay ve bayan Dietrichson.
Good night, Mr. Dietrichson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]