English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Disappears

Disappears translate English

1,566 parallel translation
Efsanemiz yok olmaya yüz tuttuğunda... özlemlerimizden hiç bir iz kalmaz.
Once our legend disappears we are left with no signs of nostalgia
Bir itildiniz mi, her şey kaybolur.
Once you get pushed, it all disappears.
Buzun erimesiyle deniz kuşları kuzey kutbuna döner.
As the ice disappears seabirds return to the high Arctic.
Güneş kaybolurken, okyanusta çarpıcı bir değişiklik meydana gelir.
As the Sun disappears, a profound change takes place in the ocean.
Tehdit ortadan kalkıyor ve vampir mürekkepbalığı kayboluyor.
The threat diminishes, and vampyroteuthis disappears into the blackness.
Tamam, bu adam 68'de kayboluyor, sonra da 78'de... Amerikan vatandaşı olarak ortaya çıkıyor?
All right, so this guy disappears in'68, resurfaces in'78... as a US citizen?
Bu adam yine üç yıl ortadan kaybolunca ne olacak?
What happens when this man disappears again for three years?
Çünkü... Saber yok olduğunda, senin için savaşmanın da bir manası kalmayacak, değil mi?
Come on, once Saber disappears, you won't have any way to fight, right?
Kutsal Kase kayboldu ama hala biri komut büyüsüne sahip ve onun hizmetkarı varsa hala Efendi olmaya devam edebilir mi?
Even if the holy grail disappears, if you still have your Command seals and a Servant, can you remain a Master indefinitely?
Önce ablası kayboldu, şimdi de Jennifer öldürüldü.
First the sister disappears. Then Jennie's killed.
Bütün devlet kayıtlarından yok olduğu olduğu dört yıllık bir süre var.
There's a four-year gap where he pretty much disappears from all public records
Sesimi dinle tüm diğer sesleri kıs radyodaki bir parazit haline gelinceye dek sonra sinek vızıltısına dönecek ve tamamen kaybolacak.
Keep listening to my voice... turning out all other sound until it's just like static on the radio... then quieter like a fly buzzing... until the sound just disappears.
Çaldığım zaman aklımı meşgul eden her şey kayboluyor.
When I play, everything that drags me down and distracts me disappears.
Saatlerce ortadan kayboluyor, açıklama da yapmıyor.
So he disappears for hours at a time, no explanation.
Utanmanın geçmesi inanılmaz derece kolay
It's incredible how easy shame disappears.
Yalnızlık kaybolur.
Loneliness disappears,
Bir dönem takılmıştık, yaklaşık yüzyıldır görmüyordum, ama birkaç hafta önce şehre geldi kaybolana kadar birlikte takıldık.
And we've had this on again / off again thing for a hundred years or so, but she came back into town a couple weeks ago, so it's on again, until she disappears.
Çabuk, göl kapanmadan önce ruhu serbest bırakmalısın.
You must free the soul before the lake disappears, quick!
Ve yok olmuş.
Till she disappears.
Dahi bir kemancı kayboluyor bir ay sonra kafatası çöp kamyonundan sekiyor!
Prodigy violinist disappears- - a month later his skull ends up bouncing off a garbage truck?
Dylan...
No one disappears that fast but us.
Dört saat sonra Gibbs, Yaegger'in tavşan yuvasında gözden kaybolacak.
Four hours, and then Gibbs disappears down Yaegger's rabbit hole.
Peşindekileri atlatmak istiyorsa, başarmak üzere. Ortadan kaybolursa Londra'ya saldırana kadar onu bulamayız.
He's about to succeed and if he disappears now that's it until he attacks London.
Sadece üç gün içinde, o büyülü mağaramız kayboluyor.
In just three days, our magical ice cave disappears.
Moulinlerin içinde kaybolduktan sonra suyun nereye gittiğini kimse tam olarak bilmiyor. Ancak Konnie suların, doğrudan buzulun tabanına aktığını düşünüyor.
No one knows for sure where the water ends up when it disappears into the moulins, but Konnie believes it flows straight to the base of the glacier.
Ama Linguini açıkladıkça, Ego'nun yüzündeki gülümseme kayboldu.
But as Linguini explains, Ego's smile disappears.
Hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyleyen her bir sebep ortadan kalkacak.
Every reason that tells you things will never change, disappears.
"Harry Houdini ortadan kayboldu."
'Harry Houdini Disappears! '
Sabah buğusu gibi ortadan kayboldu.
He disappears like the morning mist.
Kuskus oldu mu dünyayı gözüm görmüyor.
When there's couscous the world disappears for me!
Aynen öyle milyonlarca dolar tehlikede olduğunda ikna ile imha arasındaki fark ortadan kalkar.
Well when millions of dollars are at stake the difference between persuasion and execution disappears.
Birden, Seela ortadan kaybolur.
All of a sudden, Seela disappears.
Kış boyunca bir kar ve buz battaniyesi altında kaybolur.
It disappears for the winter under a mantel of ice and snow.
Eğer bu yok olursa yavruları ne yapacak?
What it will belong to their children if this Kingdom disappears?
Ne kadar çabuk olursa, o kadar iyi olur. Sonra ; o da, biz de ortadan kayboluruz.
Then he disappears, and so will we.
Amakusa Shirou Tokisada burada gözden kaybolur, yüzünde garip bir gülümseme ile.
And with a puzzling smile, Amakusa Shiro disappears.
Yani bana yağmurda çıkıp gelen... ... ertesi gün siste kaybolan birine... ... aşık olduğunu söylüyorsun.
You mean to tell me that you're in love with a man who shows up one rainy day and disappears into the mist the next.
Bunu kaybedersen, bir daha sana para bulamam.
If it disappears, I will not be able to get it for you again.
Güzellik nasıl oluyor da her şeyi defediyor tüm dünya ben de dahil ortadan kayboluyor böylece?
How come beauty burns everything away so the rest of the whole world, even me, disappears?
"Bilmek", kocası ortadan kaybolan bir kadınla ilgili bir saatlik bir dram.
Knowing is a one-hour drama about a woman whose husband disappears.
En son hatırladığım, David'in ortadan kayboluşu kredilerle geçinmeye çalışmam ve 3 aylık hamile oluşumdu.
Next thing I know, David disappears, I get brought up on a whole load of charges, and I'm now three months pregnant.
Kaybolun!
Disappears.
Ortadan kaybolup bir yerlere saklanıyor.
She disappears... and she hides.
Dağcı Alain Audibert kayboldu.
# Alpinist Alain Audibert disappears
Kardinal 44 gemisi yaklaşıyor ve balık gözden kayboluyor.
Cardinal 44 squeals and... The line just disappears.
Kaybolduğu günün ertesi, bir cinayet mahalli temizleyicisi kapıma gelip evimde yaptığı işten söz ediyor.
The day after my husband disappears a crime-scene cleaner shows up at my door talking about a job he did at my house.
Neler oluyor Sedat bey, önce Mine kayboldu, ardindan bu Fahri öldü?
What's going on Mr. Sedat, first Mine disappears, and now Fahri is dead?
Haklısın, diğer Mariko'yu ortada kaldırırlarsa, zaman makinesi icat edilmemiş olur ve biz de hiç gelmemiş oluruz.
That's right. If the younger you disappears... the time machine doesn't get invented and we don't come here.
Tanrım, beni kendine bağlayıp ortadan kayboldu.
God, he gets me all strung out on him and then he disappears.
Çalışırken, kendini nasıl kaptırdığını bilirsin.
You know how he disappears into his work.
Sonra Hilary ortadan kayboldu, ve iki ay sonra onun öldüğünü duydum.
Then Hilary disappears, and two months later, I hear she's dead.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]