Docs translate English
302 parallel translation
- İki doktor birden.
- Well, both docs.
Doktorlarla konuştum.
I... I talked to the docs.
Kaza olmasaydı, doktorlar bu durumu zor anlardı.
Without the accident, the docs might have looked harder.
Bir saniye, dosyaları alayım.
Let me get my docs together.
Evde mahsur kalan doktorları almaya çalışsınlar.
See if they can pick up these docs stuck at home.
6 ameliyathane kullanımda, itfaiye yeni doktorlar getiriyor.
Six O.R.s are operational and fire's out bringing in fresh docs.
Doktorlar girmenize izin vermez.
The docs won't let you in.
Doktorlar teşhis koyamıyor.
Their docs can't figure them out.
- Doktorları kim temsil ediyor?
- So who's representing the docs?
- Doktorların ödemesine bayılıyorum.
I love it when the docs pay.
Kürtajla ilgilenen doktorlara tehditler savurmuş.
He's got a motive. He's threatened these abortion docs before.
Belgelerini kontrol ediyorum.
I'm checking docs.
Birçok hemşire ve doktor da olur.
Lots of docs and nurses would.
- Yok. Üç doktor var.
There are three docs in there.
Doktorlarım, bunların kullanıldığı bir araştırmaya sokmaya çalıştı beni.
My docs are trying to get me into a trial study for those.
Bulaşıcı Hastalıklar'da çalışan birkaç doktor ayarlıyor bunu.
Some docs who work in Infectious Disease are running it.
Çoğu doktor hastanın göğsüne yapıştırır.
Most docs put it on the patient's chest.
Ama siz doktorlar olay yerini düşünmezsiniz.
Yeah. But you docs don't think about the scene.
Doktorlar geldiğinde genelde öyledir.
It usually is when you docs ride along.
Acil doktorlarının işi komik.
Hell of a job you ER docs have.
Cerrahlar tek sayılı günlerde... ... Acil servisteki doktorlar da çift sayılı günlerde.
Surgeons use it on odd days ER docs get it on evens.
- Alabilirsin ama onları... -... doktor ve hemşirelere getirmiştim.
- Have some but I brought those for the docs and nurses.
Acil servis doktorlarına cerrahi bir gerecin... ... kullanılışını öğretmek için zaman harcayamayız.
We are not going to waste time training ER docs on equipment they'll use once a year.
Peki. Bence acil'deki doktorlar sternum testeresi kullanmamalı.
I don't think ER docs should play with a sternal saw.
Tribune. Ölen kürtaj doktoru olup olmadığını soruyorlar.
They want to know if any abortion docs died.
Yeni doktorlar bulup makineleri yenilediğimizde, tekrar açılacak.
Soon as we get new docs and upgrade equipment, she'll be back up.
Burada üç doktor var.
You're covered. You got three docs here.
doktorlara ve hemşirelere.
for docs and for nurses.
Doktorlar çizelge peşinde zaman harcamayacak.
Docs don't waste time chasing charts.
Doktorlar geldi.
The docs are here.
Doktorlar karanlıkta ha?
They keep docs in the dark?
Doktorlardan Reglan eklemek için izin isteyeceğim.
I'm gonna ask the docs to add Reglan.
Mark Greene, Acil doktorlarımızdan.
And Mark Greene, one or our ER docs.
- Bir ateş düşürücü verilir mutlaka.
The docs give us an order for fever.
Doktorlar müdahale ediyor.
Docs responding.
Acil doktorlarının işi bitince kocanızla konuşacağım.
I will talk to your husband as soon as the ER docs are done.
Thames yakınında bir ev var.
I have a loft on the Thames, right where the docs are.
Hannah'ın seyahat belgeleri, yeni kimlik ve pasaport.
Hannah's travel docs, new ID and passport.
- Doktor yok.
- No docs.
- Üç doktoruz, bekleme.
- Three docs, no waiting.
Mercedes'in dokümanlarını bitirmek üzereyim.
I'm almost through with the docs on the Mercedes.
Eminim. Dağınık bir saç ve ıslak bir görüntü sergiliyor. Ve pamuklu kazak, kot ve spor ayakkabı giyiyor.
She's styling a wet, sort of grunge-look hairdo, and is wearing a sweatshirt, jeans and Docs.
Beyninde iki kurşun var. Doktorlar kurşunları alırsa kız ölürmüş.
Docs can't remove them without killing her.
Dün de böyle söylediniz Doktorlara adını kaydet.
You said that yesterday. - Check in with the docs.
Acil servis doktorları annenin kalbi durana kadar sezaryen yapmaz.
And ER docs don't perform C-sections until the mother arrests.
Doktorlar tıkanıklık yüzünden bu sabah bayıldığımı söylüyor.
The docs figure that the blockage made me pass out this morning.
Olay yerinde doktora ihtiyaçları varmış.
They need docs on-site.
Olay yerinde iki doktor, bir de cerrahımız var.
We're two docs down and a surgeon in the field.
Sizlerden giden bir doktor ile beraberdi.
She was with one of your docs.
Bizi köşeye sıkıştırdı.
I told the docs it had straightened out after the next lesson and it weren't nothing to begin with.
İki doktor, bekleyen yok, ha?
Two docs, no waiting, huh?