Doggy translate English
1,053 parallel translation
ÇAVUŞ SONNY : Bir poşete sarıver sonra yersin, ayıboğan.
Bring a doggy bag.
Oralarda yiyeceği bitene kadar beş ay dolandı durdu.
She spun around up there for five months till her doggy bag was empty.
Sen iyi bir köpeksin.
- That's a good doggy.
Ve köpeğin hoşuna gitmiyorsa köpek kendine yeni bir ev bulabilir.
And if the doggy doesn't like it, then the doggy can find new arrangements.
Selam, kuçu.
Hi, doggy
Kolay, güzel köpek.
Easy, nice doggy.
Gel köpecik.
Come, doggy.
Kımıldama köpecik.
Don't move, doggy.
Aptal köpek!
Silly doggy!
Hayır, köpek pisliği.
No, doggy doo. But it's just as efficient, bro.
İğrenç kokuyordu... ve köpek stili yapmak istedi.
He stunk to high heaven... and wanted to do it doggy-style.
Tatlı köpek.
Nice doggy.
'Karanfilli Cin'siparişi verme sanatını tekamül ettirmek, ve Savahilice, "Domalır mısın?" demekten müteşekkil, 15 yıllık askerlik deneyimim vardı.
I'd had 15 years of military experience, perfecting the art of ordering a pink gin and saying, "Do you do it doggy-doggy" in Swahili.
Bir an olsun, bu neşeli laf sokmalarınızın üstesinden gelebileceğimizi düşündünüz mü hiç?
Do you think we could dispense with the hilarious doggy-do metaphor for a moment?
Bu sadece "köpek maması" ne heyecanlanıyorsun... önemli bir şey değil.
What is this doggy-gram? This just came for you. It might be important.
# köpeği... #
- J " Doggy...
Köpek deodorantımız var.
We got some doggy deodorant here.
Konuş, puşt!
Speak, doggy!
Zavallı küçük köpecik.
Poor little doggy.
Ayakkabılarım biraz tozlu olabilir, bunu yapmak istemezsin, kalk.
There might be a bit of doggy on me shoes, and you're not gonna like that, so get up. Nicola.
İyi bir köpeksin. İyi bir köpek. Ama başka bir şey değilsin.
You're a good doggy, a nice dog, but you're a dog nonetheless.
- Ben çok köpeksever biri değilim.
- I'm not a very doggy person. - You're really a life-saver.
Şehirde birbirinin peşine düşen köpekler mi?
Doggy-dog in the city?
Bir poşet ister misiniz?
Would you like a doggy bag?
Şu penceredeki köpekçik kaç para?
How much is that doggy in the window?
Şimdi küçük iyi bir köpek ol ve git onu getir.
Now be a good little doggy... and go fetch!
Dene de suratını eve bir kesekağıdında götürürsün.
Keep it up, you'II be carrying your face home in a doggy bag.
Küçük köpekçik!
Little doggy baby!
O hamburgerin birazını tatlı arkadaşınla paylaşmaya ne dersin?
Now how about sharing some of that burger with your sugar doggy?
Hadi, şirin köpekçik.
Nice doggy.
Benim ölçülerimdesin, ayni boy ve kilo, çapkinlarin bakacagi tiplerdensin.
What, you'bout my size, my height, my weight? Doggy style.
Biliyorum kiz arkadas, yardim etmeye çalisiyorum.
Doggy style. I know, girlfriend. I'm tryin to help you out.
Erica, köpüş kapısının ne işe yaradığını ne zaman anlayacaksın?
Erica, when are you gonna figure out how to use the doggy door?
Bu köpek mamaları güzel ama biraz insanca şeyler yemenin zamanı geldi.
It's about time. These doggy treats are okay, but I need some human food.
Köpek için kapı yapıyorum.
Well, I was buildin'a doggy door.
Tüm aramalardan sonra bulduğumuz tek şey küçük köpecikten geriye kalan baklava desenli tasmasıydı.
All we ever found ofthat little doggy was its diamond-studded leash.
İşte çift kaşarlı!
Hot doggy!
Zemus ışıkları kapatıp "Haydi pantolonları değişelim" diyince köpek kapısından sürünerek çıktım.
Well, I crawled under the doggy door when Zemus turned out the lights and said, "Let's exchange trousers."
Köpekçik, dişçiye gitmek ister misin?
- Doggy, wanna go to the dentist?
- Hoo göz kamaştırıcı!
Whoo-doggy!
Whoo-Göz kamaştırıcı!
Whoo-doggy!
Kalanlar için çanta ister misin?
Would you like a doggy bag?
İyi köpek!
Good doggy!
Sıra sende, Doggy.
Your turn, Dougie.
- 6 gayet iyi, Doggy.
Six. Very good, Doug.
Anne, anne, bak köpecik!
Mommy, Mommy, look. A doggy!
- Ooh, Büyük köpecik.
Ooh, a big doggy.
Herkül 199 yaşına kadar yaşadı - - Köpek yılı olarak.
Hercules lived to be 199 years old- - uh, in doggy years.
Köpeklerin rüyası bir evle.
A doggy dream house.
Uslu köpek, cici köpek.
Nice doggy, good doggy.
Merhaba.
Good night, doggy.