English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Domestic

Domestic translate English

2,374 parallel translation
Elise Archer, yabancı ülke kaynaklı terör konusunda uzmandı.
Elise Archer was an expert in anti-domestic terrorism stings.
Acil servis çalışanları Bay Reynolds'un yaşadığı apartmana çağrıldı fakat onu yanlarında götürmediler, şimdi Reynolds'un evinde olası bir tartışmanın yaşanıp yaşanmadığı haberleri tartışılıyor.
E.M.S. workers were called to the apartment but did not take Mr. Reynolds with them, fueling speculation of a possible domestic altercation in the Reynolds household.
Death Row, ortada başka söylentiler de dolaşıyor, evle ilgili bazı olaylar olduğundan bahsediliyor...
Death Row, there are some other rumors swirling around, including one about a domestic incident...
- araştırmak için buraya gelmiş. - Evet, erkek arkadaşım Freddy.
Child Protective Services stopped by a few months ago to investigate a possible domestic violence situation.
Kimyasal ve Biyolojik İç Terör.
Chemical Biological Domestic Terrorism.
Siyah bir kadınla dokuz yıl önce evlenmiş bebeği olmuş. Scolfield şiddet doluymuş. Burada bir sürü yurt içi arama var.
Married a black woman nine years ago, had a baby, Scolfield was violent, there was a lot of domestic calls, so one night, mom and baby ran away.
Bak, ev içi şiddet konusunda ders vermene ihtiyacım yok Fleur.
Look, I don't need a lecture on domestic violence, Fleur.
Konu sadece ev içi değil.
Well, it's not just domestic.
Rusların bu yaptığından ben de hoşlanmadım ancak bu daha çok, onlarla Doğu Berlin arasında bir iç mesele.
I detest what the Russians are doing here, but this is, uh, essentially a domestic issue between them and the East Berliners.
Aile sorunları, aile içi şiddet, bu tür şeyleri de ekle. Sayı 18'e kadar indi.
Family issues, domestic violence, that sort of thing.
Ailevi şeyler.
Domestic stuff.
Hangi ailevi şeylermiş?
What kind of domestic stuff?
Global terörizm başlıklı makaleler Bay Fayad ile ilgili fotoğraflar diğer Müslümanlarla ilgili birkaç şey.
We've got articles on domestic terrorism, surveillance photos on Mr. Fayad and other Muslims.
Ben light bira alayım, lokal, soğutulmuş kupada.
I'll take a light beer, domestic, frosted mug.
Sağ tarafta Wendy Best vardı. Okul Aile Birliği başkanı, sosyal aktivite yöneticisi ve aynı zamanda, domestik saçmalığıyla "korkunç işçi anneler" kurumunun başında.
On the right, Wendy Best, room parent, field trip chaperone, parent association Vice president, also chief poobah in charge of terrifying working mothers with her domestic prowess.
Ben Beth Griffith, tehdit değerlendirmesi için geldim.
Nice to meet you. Beth Griffith, domestic terrorism and threat assessment.
Seni dinledim çünkü aşırı uçtaki yerel gruplar üzerine çalışmanı beğeniyorum.
I listen to you because I like your work on domestic extremist groups.
Defansın son çizgisi, bütün yabancı ve yerellere karşı...
The last line of defense against all foreign and domestic...
Uluslararası ve ülke içi uçuşlar içinse turuncu.
Orange for domestic and international flights.
Bu aile içi, senin oyunun değil.
This is domestic, it's not your play.
Şimdi gülüyorsun ama erkeklerin ev işlerini yaptığı... ve işyerlerini ele geçirdiği gün de gülecek misin bakalım?
You're laughing now, but we'll see how cheerful you are the day men cast aside their domestic chores and conquer the workplace.
Sığınma evlerinde yaşayan kadınlar daima istismar edilip, hor görülürler.
Women in domestic-abuse shelters- - they're always kept on the down-low.
Ibrahim Ayim, Liberya'da doğmuş, buraya sekiz yıl önce babasıyla gelmiş.
No priors, not even a little toe over the line this guy. Any previous domestic trouble?
bay. Sun, alman bankalarımız sadece iş ile ilgili endişe duyar, biz iç politikayı umursamayız.
Mr. Sun, our German banks only care about business, we don't care about domestic politics.
Aile içi şiddet mi sence?
Are you thinking domestic abuse?
Ve ev kadını değilim.
And I'm not domestic.
CIA kayıtlarına göre ne bir yurtdışı ne de yurtiçi haber alma kurumu ile ilgisi var.
Well there are no CIA records of them having any affiliation with either a foreign or domestic intelligence agency.
Gayrı safi yurt içi hasılamız, tüketici fiyat içeriğimiz menkul kıymetler borsamız, enflasyon oranlarımız ve daha da fazlası var.
We have the gross domestic product, the consumer price index, the value of the stock market, rates of inflation... and so on.
Örneğin, bir ülkenin Gayrı safi Yurtiçi Hasılası eşyaların değeri ve satılan servislerin değer ölçüsüdür.
For example, the Gross Domestic Product of a country is a measure of the value of goods and services sold.
Tüm dünyanın gayrı safi milli hasılasından on kat daha büyük bir değer.
A value amounting to over 10 times the gross domestic product of the entire planet.
Aslında bu teknoloji yeni Mustang gibi arabalarda da kullanılıyor.
( sniggering ) Actually, CTA variable timing is used in domestic cars like the new Mustang.
Hiç evcil bir tarafın olduğunu düşünmemiştim.
I never knew you had a domestic side.
Geçen hafta polisler bir aile kavgası olayı için gelmişler. Karısı Jenna...
UNIs were here just last week on a domestic disturbance call.
Bu bir aile kavgasının kötüye dönüşmesinden daha fazla bir şeyler olduğunu göstermeye başladı.
Cyanide. This is starting to sound like more than just a domestic disturbance gone wrong.
O zaman neden aile içi kavga sebebiyle polis arandı?
I love her. Then why the domestic disturbance call?
Elindeki silaha ve yüzündeki ifadeye bakacak olursam ailevî problemlerden dahası var gibi geliyor.
Well, I'm assuming because of the gun there and that look on your face, this is something a little bit more than a domestic issue.
Adalet Bakanı bir iç terörist örgüt diye tanımlıyor.
The attorney general himself says it's a domestic terrorist organization.
Bu soruşturma Amerka tarihindeki en büyük iç terörizm davasıydı.
This investigation was... the largest domestic terrorism case... in the history of the United States.
İnsanlara terörist olmakla suçlandığımı söylediğimde önünde ister "eko" yazsın ister "iç" terörist diyorsa eğer bu bana çok saçma geliyor.
I mean, when I tell people that, like, I'm accused of being a terrorist, like, whether it's "eco" or "domestic" in front of it, or if it's just straight "terrorist," it's ludicrous to me.
Cumhuriyetçi Kongre'ye karşı protestolar organize etti. Sonrasında ise tutuklandığında çalıştığı yer olan bir aile içi şiddet örgütünde işe başladı.
He organized protests against the Republican Convention, and finally he took a job at a domestic violence organization, where he was working when he was arrested.
Aile içi şiddet geçmişi var mı? Yok.
Any history of domestic violence?
Biri hırsızlık, biri aile içi şiddet.
one a robbery, one a domestic.
Evle ilgili bir durum beni biraz uğraştırdı da ki bu ne demek oluyor, Bayan Cochand?
A domestic situation kept me behind the power curve, which means what, Ms. Cochand?
Söyleyin, önümüzdeki birkaç hafta içinde herhangi bir yere uçmayı planlamadınız, değil mi?
Say, you're not planning on taking any domestic flights in the next few weeks, are you?
Bu sabah ev partnerliği belgelerimizi imzalamak için şehir merkezine gitmiştik.
- We were going downtown this morning - to sign domestic partnership papers.
Washington'da evlilik hakkı alamadık. Ev partnerliği alabildik.
We don't get marriage in Washington, we get domestic partnerships.
Olayın aslı Amerika'da iç hatlar uçuşu...
The fact of the matter is, in the U.S., domestic air travel is...
Ev işlerini falan... gayet iyi hallediyoruz.
We're managing pretty well so far with all the domestic shit.
- Aile meselesi!
- A domestic issue.. Ozan!
Bu bölgede bir terör aktivitesi var mı öğrenelim.
See if there's been any reports of domestic terror activity.
Acil bir yurt içi sorunuyla uğraşıyorduk ama derhal takımı harekete geçiriyorum.
We've been swamped with urgent domestic issues, but I'll get the team right on it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]