Dooley translate English
413 parallel translation
Ben Dooly'im.
I'm Dooley.
- Dünyada olmayan bir yaratık.
Something that doesn't exist on this earth. Dooley?
Dooly'nin kendini Gong Shil'in kollarına atmasına izin veremem.
I can't allow Dooley to fall into Gong Shil's arms.
Merhaba, Dooley.
Hi, Dooley.
Hiç Bugs Dooley adını duydun mu?
You ever hear of Bugs Dooley?
Bugs Dooley mi?
Bugs Dooley?
Dooley Brion ve Dingo'nun dul karısı geldi.
It's Dooley Brion and Dingo's widow.
- Dooley, seninle bir derdim yok.
- Dooley, I'm not fooling with you.
Dooley, olanlar Dingo'nun suçuydu.
Dooley, what happened was Dingo's own fault.
- Yeter artık Dooley.
- Stop it, Dooley.
Her şey bitti.
It's over, Dooley.
- Bin Dooley.
- Get in, Dooley.
Dooley Brion delirmiş.
Dooley Brion's gone crazy wild.
Dooley.
Dooley.
Dur artık Dooley!
Stop it, Dooley!
Çok ileri gittin Dooley.
That's far enough, Dooley.
Dooley'e 2'ye 1.
Two to one on Dooley.
Önce Dingo, şimdi de Dooley.
Dingo, and now Dooley.
Dingo iyi biri değildi ama Dooley... Onun içinde hiçbir kötülük yoktur.
Dingo was no good, but Dooley... there ain't really nothing bad or mean about him.
Dooley, adam akıllı cezasını çekti. Bu ilk kez oluyor.
Dooley had his licking, plain and proper... and that's the first time it ever happened.
Başkalarına da yapacağınız gibi onunla dövüştünüz. Dooley bunu biliyor.
You stood up to him like you would to any other man... and Dooley knows it.
Seni neden bıraktığımı bilmeni isterim.
Dooley, I want you to know why I'm letting you go.
Bu seni gururlandırmalı Dooley.
That should make you feel proud, Dooley.
- Şerif, Dooley'i saldı.
- The marshal's letting Dooley go.
Dooley bana yardım et.
Dooley, give me a hand.
- Evet, Dooley?
- Yes, Dooley?
Teşekkürler, Dooley.
Thanks, Dooley.
- Neyin var, Dooley?
What's the matter, Dooley?
Kalk, Dooley!
Up, Dooley!
- Sadece yarayı sar, Dooley.
- Just bandage it, Dooley.
- Bize yardım et, Dooley.
- Give us a hand, Dooley. - Okay.
Tom Dooley.
Tom Dooley.
Hey, Dooley.
Hey, Dooley.
Tom Dooley!
Tom Dooley!
Gel buraya, Dooley.
Come on, Dooley.
Buraya Dooley.
Here, Dooley.
- Hiç duydunuz mu Tom Dooley adını?
- Ever heard of a Tom Dooley?
Teşekkür ederim, Bay Dooley.
Thank you, Mr. Dooley.
Ben, Dedektif Lewis Dooley ve Joe Carpo... bir baskında 5 kilo malı kenara ayırdık.
I and Detective Lewis Dooley and Joe Carpo held back 5 kilos out of that particular seizure.
Dooley, Edward.
Dooley, Edward.
Dooley, Bir bira at.
Dooley, throw me a beer.
Sağındaki Memur Dooley.
The gentleman on your right is Officer Dooley.
Özür dilerim Bay Dooley.
I'm sorry. Mr. Dooley.
Sayın Hakim, Memur Dooley'e ceza verildiği ve emniyet teşkilatından atıldığından cihetle eyalet tahliyesine karar verilmesini önermektedir.
Your Honor, given the fact that Officer Dooley has been fined and dismissed by the police department the state feels it is appropriate to move for dismissal.
- Frank Dooley.
- Frank Dooley.
- Sizi Dooley'in yanına veriyorum.
- I'm gonna put you with Dooley here.
- Hey, Dooley?
- Hey, Dooley?
Bekçi Norman Kane ve Frank Dooley burada...
Guards Norman Kane and Frank Dooley reporting...
Norman Kane, Frank Dooley, gece vardiyası.
Norman Kane, Frank Dooley, night shift.
Ukalalık taslama Dooley.
Don't be a smart-ass, Dooley.
Dooley!
Duschnock.