Drake translate English
2,489 parallel translation
Drake!
Drake!
Teşekkür ederim, Drake.
Thank you, Drake.
Bu Drake'teki Cadılar Bayramı lunaparktaki değil.
This is Halloween at the Drake, not an amusement park.
"Drake'teki ilk Cadılar Bayramı'nız için küçük bir hediye."
"A little something for your first Halloween at the Drake." Wow.
Drake'te işler çılgınlaşıyor.
Things are getting crazy in the Drake!
Bayanlar, sizi daire 5F ile tanıştırayım.
Ladies, let me introduce you to apartment 5F, where one of the first residents of the Drake,
Drake'in ilk sakinlerinden olan Peter Kramer'ın 1929 yılının Cadılar Bayramı gecesinde karısını bir balta ile öldürdüğü daire.
Peter Kramer, murdered his wife with a hatchet on Halloween night in 1929.
Adres, 999 Park Avenue. Drake diye geçiyor.
Uh, the address is 999 park avenue.
Biri beni öldürmeye çalışıyor.
It's called the Drake. Somebody's trying to kill me.
Vanessa Drake.
Vanessa Drake.
ki bu da beni meraklandırıyor EZgi gibiler nasıl bu işin üstesinden gelebiliyor.
Makes you wonder how somebody like Drake handles their entire fleet.
Drake'te ki vestiyer odası.
The coat room at the Drake.
Tony, Drake'te hiç cinayet işlendi mi? Biliyor musun?
Hey, Tony, uh, you ever hear about a murder that happened at the Drake?
"Uzun süredir Drake'te oturan kurban Edward Paxton..."
"The victim, Edward Paxton, " a longtime resident of the Drake,
- Evet. Rüyanda Drake'te bir cinayet işlendiğini gördün ve bu doğru çıktı demek.
So, yeah, what, you... you had a dream someone was murdered at the Drake, and it came true?
Jane, Drake hakkında ilginç şeyler bulmuş bugün.
So Jane discovered an interesting bit of history today about the Drake.
Benim Drake'i almamdan çok daha öncesi bu.
That was long before my time at the Drake.
Drake'te olmuş ama tam olarak neresinde?
It happened at the Drake. Where exactly?
Drake'i kendi şanına yaraşır şekilde yenilemek istiyorum ve bunu senin yapmanı isterim.
I want the Drake restored to its original glory, and I want you to do it.
Drake'e dönüp bir gece dinlendikten sonra tüm ağrıları birden kesildi sanki.
One good night of rest back at the Drake, and it's like all of her pain went away.
Drake 1923'ten önce inşa edilmediyse... - Ne? Dikkatimi veriyorum işte.
I've been paying attention.
Benden Drake'i orijinal hâline döndürmemi istedi ben de bunu yapıyorum.
He told me to restore the Drake to its original design, and that is what I'm doing.
Henry, Drake büyük bir yapboz kutusu gibi.
Henry, the Drake is one big puzzle box.
Drake'in geçmişini saklamak istemelerinin nedenini olabilir.
Maybe the reason why someone wanted to bury the history of the Drake.
Drake'e taşındığımızdan beri...
Since we moved into the Drake,
Sasha, Drake'i keşfetmeye bayılırdı.
Sasha loved exploring the Drake.
Tatlım, Jane'nin Drake'in perili olduğunu düşündüğünü biliyor muydun?
Hey, honey, did you know that Jane thinks the Drake is haunted?
Bir sorun mu var? Drake hırsızı.
Well, is something wrong?
Tony, yine bir şey çaldığını söyledi.
The Drake thief. Tony just informed me that he struck again.
- Drake hırsızı yine iş başında.
And the Drake thief strikes again.
Ben Jane, Drake'ten. Evet. Merhaba.
Jane, from the... the Drake.
Sanırım sana benim şu meşhur Drake hırsızı olduğumu söylemiştir.
I guess she told you I'm the notorious Drake thief.
Her neyse, Drake hırsızını bulmuşsun.
Anyway, you sussed out the Drake thief.
Tim Drake.
Tim Drake.
- Drake, beyaz bir kadınla geldi.
Drake showed up with a white tiger.
Sen de aynı şekilde Drake'i kaybettin. Seni olay yerindeyken izledim.
You lost Drake, in the same way, but I watched you at his crime scene.
Drake senin de arkadaşındı... Ve paramparça oluşunu görmene rağmen hala bu yaratıkları kovalıyorsun.
Drake was your friend... and even though you saw him ripped to pieces, you're still chasing these things around.
Drake bu yaratıklara kaybettiğin ilk kişi değil.
Drake wasn't the first person you lost to one of these creatures.
Donna Drake davasını hatırlıyor musun?
Do you remember the Donna Drake case?
Drake'in soyulmasının yanı sıra sahip olduğun diğer varlıklar da hedef alındı.
Besides the Drake being robbed, other assets of yours were also targeted.
Olivia'yı kaçırmaya çalışan kişi hakkında bazı yeni bilgiler var. Drake'e benimle konuşmaya gelmesini istediğim biri var ve onun bu teklifi reddetmeyeceğinden emin olmam gerek.
There is some new information on who tried to run over Olivia, and I need someone brought to the Drake for a meeting, and I'm certain he will refuse the request.
Jane, Drake'te güvende olmadığını düşünmeni istemiyorum.
Well, Jane, I don't want you to feel unsafe at the Drake.
Eğer Drake'ten çıkmak istiyorsanız bir isim verin Bay Trent.
A name, Mr. Trent, if you want to ever leave the Drake.
Cadılar Bayramı gecesinde Drake'in davetsiz bir misafiri vardı.
The Drake had an uninvited guest the night of the Halloween party.
Tüm bunları Drake'ten taşınmak için mi yapıyorsun?
Is this all because you wanna leave the Drake?
Drake'i istiyorum. Onu bana vereceksin yoksa...
I want the Drake, and you're going to hand it over to me, or I'm going to- -
Ama Drake'i düşündükçe buradan taşınmam gerektiğini daha iyi anlıyorum.
But the more I think about the Drake, the more I know I need to leave this place.
Nona Drake hakkındaki şeyleri bildiğini söyledi. Belki sen neler olduğunu hatırlamama yardım edebilirsin.
Nona says you know things about the Drake, and maybe you can help me remember what happened
Onlar Drake'in bir parçasıdır.
They're part of the Drake.
Drake onların da evi.
The Drake is their home, too.
Değil mi?
'Cause if the Drake wasn't built till'23, then... what? Right?