Ducky translate English

Ducky ve Abby bilgi verecek.

Ducky and Abby will update you.

Aynayı dünyaya doğru tut, güzelim, aksi halde çok huzursuz olursun, içkiye başla... ve İskoçya'nın her yerinde ayyaş fahişeyi oynayan... berbat bir oyuncu olarak kariyerine son ver.

Hold the mirror up to nature, ducky, otherwise you'll become a nervous wreck, take to drink and end up a piss artist playing gin-sodden whores all over Scotland on number-3 tours.

Tiyatro ve aşkta her şey mubahtır, canım.

All's fair with love and the theatre, ducky.

Kendini şanslı hissediyormusun, ducky?

You feel lucky, ducky?

Hadi küçük ördek.

Come on, ducky.

Yerinde olsam sıkı tutarım onu, çok kaygan balıktır.

I'd hang on tight, ducky ( dear ). He's a slippery fish.

Tabii o zamanlar oynayabileceğim tek şey plastik ördeğimdi.

Of course, back then, the only thing I had to play with was my rubber ducky.

Hayır, sanmıyorum.

- Did it involve a rubber ducky? - No. I don't think.

Yani torununuz ördekçikten mi düştü?

So you say your granddaughter fell off the ducky?

Domuzcuktan düştü ve kolunu ördekçiğe çarptı.

Oh, she fell off the piggy and she whacked her arm on the ducky.

Kate, Ducky'yi al.

Kate, get Ducky.

Ducky, erken gelmişsin.

Ducky. You're in early.

Ducky, sadeliğe bayılıyorsun.

Ducky, you're such a purist.

Ducky, bunu yapamayacağımı biliyorsun.

Ducky, you know I can't do that.

Ducky, lütfen bunu benden isteme.

Ducky, please don't ask me to do this.

Ducky bu kanıtları otopsi odasına istedi.

Ducky needs all this evidence back in autopsy.

Yani bu kanıtları Ducky'ye götürmemi mi istiyorsun?

So, you want me to take this evidence down to Ducky?

- Tamam. Ducky enfeksiyonlu bir otopsi yapıyormuş.

Oh, and, uhm, Ducky's doing an infectious autopsy.

Daha kan tahlilini yapmadıysan Ducky enfeksiyon olduğunu nereden biliyor?

Why would Ducky think he was infectious if you hadn't done a blood test?

Daha test edemeden Ducky hepsini geri istedi. - Ne?

Ducky took everything back before I had a chance to test it.

Ducky götürmemi istedi. Acil, dedi.

Ducky just wanted me down there stat.

Ducky neden acil der?

Why would Ducky say stat?

Abby, Ducky tuhaf mı konuşuyordu?

Abby - Ducky sound funny?

- Ducky!

Ducky!

Ducky.

Ducky.

Ducky, bunu yapamaz mısın?

Ducky, can't you do that?

Kate ve Ducky nerede?

Where are Kate and Ducky?

Ducky, orada ne kokladı?

Ducky, what do you think he smelled in there?

Ducky, Yost'un en iyi arkadaşının çatışmada öldüğünü söyledin.

Ducky, say Yost's best friend was killed in action.

Kafatasının üstünü kontrol et, Ducky.

Check the top of the skull, Ducky.

Öyleymiş gibi hissediyorum, Ducky.

Feels like it is, Ducky.

Ducky, röntgen cihazı kullanmadan bulmak zor olmaz mı?

Ducky, would this be hard to find without an x-ray?

Ducky, Buford Bölgesi'nde, o davadaki doku örnekleri hâlâ duruyor mudur?

Ducky, would Buford County still have the tissue sample from the case in their evidence locker?

Hepimizin burada problemi var zaten, Ducky.

We have our own problems here, Ducky.

- Ducky kaç gün?

Ducky... how long?

- Ducky?

- Ducky?

Yani ne yapmalıyız Ducky?

So what do we do, Ducky?

Ducky'ı çağırın.

Get Ducky.

Özellikle Ducky ölüm saatinin 9 : 30 civarı olduğunu belirtmesine karşın ihbar 9 : 32de geldi.

Especially considering Ducky establishedtime of death was approximately 9 : 30, and the tip was phoned in at 9 : 32.

Ducky için.

For Ducky.

İtalyanların olayı budur Ducky.

It's an Italian thing, Ducky.

Pekala Ducky'le çalış.

All right, get with Ducky.

Bitirdik Ducky.

We were, Ducky.

Ducky mi?

Ducky?

Ducky'nin yanındaki Dornan'ın cerrahı mı?

Is that Dornan's surgeon with Ducky?

Ducky yaşlı, Kate.

Ducky's older, Kate.

Bu kravatla birine açılmayı mı düşünüyorsun Ducky?

Are you making a statement with this tie, Ducky?

Adamımsın Ducky.

You're the man, Ducky.

Ducky, her şeyi test ettim.

Ducky, I have tested everything.

Ducky bir şey buldu.

Ducky's got something.

Ducky'nin yolladığı sıvı ne oldu?

What about the fluid Ducky sent up?