Düne translate English
556 parallel translation
Düne göre daha sakin görünüyosun.
Your temper seems to have improved since yesterday.
Bernstein, düne kadar Chronicle'da olup şimdi Inquirer'de çalışan bütün bu adamlar.
Bernstein, these men who are now with the Inquirer who were with the Chronicle until yesterday
Daha düne kadar 50'den az arkadaşın olmazdı burada.
Until yesterday, we've had no less than 50 of your friends at any one time.
Daha düne kadar kapımız her erkeğe - ve çiçeğe - açıktı.
Yesterday our door would open to any man and - flowers!
Düne "geçmiş" mi diyorsun?
You call yesterday the past?
Düne kadar...
Until yesterday.
Düne de öyle diyorlardı.
So was yesterday's.
Hiç suyu kalmamış durumda. Düne kadar çok kötü değilmiş.
She had a little water, so it wasn't so bad till yesterday.
Düne göre, bugün de yarındı.
This was tomorrow once.
Frank, seni ilk tanıdığımdan, düne kadar senin bütün dünyadaki en iyi ve en harika adam olduğunu düşünürdüm.
EVER SINCE I FIRST KNEW YOU, FRANK, AND UP UNTIL YESTERDAY... I THOUGHT YOU WERE THE FINEST, MOST WONDERFUL MAN IN THE WHOLE WORLD.
Hastanedeydim, düne kadar taburcu etmediler.
I was in hospital, they wouldn't let me leave'til yesterday.
Düne kadar sapasağlamdı, bugünse ölü...
Today good news, to... tomorrow bad... Oh, well!
Bitki muhteşem, düne göre kırk kat daha fazla büyümüş.
It is a good topic. The plant is? fant?
Düne kadar bir birliğim vardı.
I had one until yesterday.
Düne kadar ben de inanmazdım.
Neither did I, until yesterday.
Düne kadar hiç görmemiştim.
No, I hadn't met him until yesterday.
İkisi de düne kadar bir kardeşi olduğundan bahsettiğini anımsamadıklarını söylüyorlar.
They both say they never remember her mentioning having a sister until yesterday.
Düne kadar adını bile duymamıştım.
I'd never even heard of him before yesterday.
Onaka daha düne kadar çok kez benim için geldi.
Onaka's come for me many times since yesterday.
Karımın gerçek yüzünü gördüğüm o yerden hızla uzaklaştım. Daha düne kadar aşkından ölüyordum oysa.
I run away from the place, where I found out true face of my wife, wife I loved until yesterday.
Düne kadar, Mijanou'nun salonunda kalıyordu.
Since yesterday... she's in Mijanou's saloon.
Düne kadar neden kaçıp durduğunu anlıyorum Antoine.
I know why you ran away, Antoine... until tomorrow...
Bulunduğunuz yerde hiç telefon yok muydu, Bayan Kinnian? Ya da düne kadar hiç postane yok muydu?
There were no telephones where you were, Mrs. Kinnian... no post offices until yesterday?
Rahatsız oldular çünkü yaşadıkları bugün düne hiç benzemiyor.
Disturbed because today didn't turn out like yesterday.
Eğer, düne kadar, sendikalar, direnişin ekseni idiylerse de bugün politik etkinliklerini yitirmiş durumdalar.
If, until yesterday, the trade unions were the axis of resistance today they've lost their political effectiveness.
Ben de düne kadar öyle sanıyordum.
I thought so, too, until yesterday.
Düne kadar Toulouse'daydım.
I was in Toulouse until yesterday.
Düne kadar, başarılı bir şekilde cinayetlerle uğraşıyordum.
Until yesterday I was busy with murders, with success.
Tarih çizgisi aradaki bu farkı bu günü düne çevirerek tamamlıyor.
And the Date Line makes up for that time difference by turning today into yesterday.
Düne kadar bir kumaş mağazası için kurtarma aracı şoförüydüm.
Until yesterday I've been driving a wrecker for a cloth storehouse But I've also been doing other things
Düne kadar, Paolo Zani senin sahildeki evinde saklanıyordu.
Until yesterday, Paolo Zani was hiding out at your house at the seaside.
Biz, aşağıda imzası bulunanlar, düne... 1561 yılının yedinci gününe kadar kendimizi sizin kulunuz ve hizmetçiniz olarak gördük.
We, the undersigned, have until yesterday the seventh day of 1561... regarded ourselves as your servants and subjects.
Düne kadar durum Iyi dengelenmişti
Until yesterday, the situation was more or less in balance.
Ama bu düne kadardı. Artık durum çok değişti.
Times have changed and so has the situation.
Düne kadar her şey yolunda gidiyordu.
Everything was working for us until yesterday.
Düne kadar ne olduğunu ben de bilmiyorum.
I didn't know myself until yesterday.
Düne kadar kazanabilecek durumdaysa, hala kazanabilir.
If she could have won before today, she'll still win.
"... aksine bugün düne göre daha akıllandım diyerek bunu itiraf edebilmelidir. "
"which is but saying that he is wiser today than he was yesterday."
Nankörlere bak, daha düne kadar burnunuzu ben sildim.
Listen to this little ingrate, who's nose I blew until a week ago.
Daha düne kadar komadaydı.
She was in a coma until yesterday.
Düne kadar nedenini sorgulamadan buna boyun eğiyordum.
I kept my head down without discussing why until yesterday.
Düne nazaran çok daha iyi görünüyorsun.
You look much better than yesterday.
Daha düne kadar, böyle bir yazıyla acayip dalga geçerdin.
Until recently, this would have amused you greatly.
Düne yol alabilir miyiz?
Could we journey into yesterday?
Burası Doğu Houston, ldaho. Düne kadar, diğerleri gibi unutulmuş... önemsiz bir Amerikan kasabasıydı burası.
This is East Houston, Idaho until yesterday, another middle American town that middle America had forgotten.
Düne dönüyorum
And bring back yesterday
Ama sen onun, ordudan ayrılışından düne kadar geçen süre içinde var olduğunu bile kanıtlayamıyorsun.
And you can't even prove he existed... from the time he left the army until yesterday.
Düne kadar böyle değildi.
She wasn't like this yesterday.
Düne kadar hiç şikayetin yoktu.
Somebody or something is rotten in the company.
Düne kadar dostlarımı öldürmeye başlamamıştın.
You never complained till yesterday.
Düne kadar tarihten bir şey anlamıyordun.
I can't bear it.