Effective translate English
3,706 parallel translation
Eminim, bu beklenmedik coşku, bu konuşma keskin olur, itiraf ediyorum, gerçekten verimliydi ama bu sizin değildi.
I am sure, this unexpected exuberance, this speech that has become sharp, I admit, really effective, it is not yours.
İşi bitmiş eski polislerden pek de iyi köstebek olmaz bilirsin.
Well, shat-on ex-cops don't make very effective police moles.
Gerektiğinde çok işe yara olduğundan eminim.
I'm sure you can be effective when you need to be.
Ne kadar etkili olabileceğini biliyor olmanız lazım.
You must know how effective she can be.
Şu an geçerli.
Effective immediately.
Tek başıma etkili bir arama yapamam.
I can't conduct an effective search by myself.
Program, zararımız daha fazla büyümeden derhal kapatılacaktır.
We're cutting our losses, the program's being terminated effective immediately.
Ve ben oldukça etkili bir arkadaş olabilirim.
And I can be a very effective one.
Müfettiş Dillon sizi verimli olduğunuz için kabul etti.
Inspector Dillon accepted your credentials because you are effective.
Başkanın derhal Camp David'e nakledilmesi için nakil formu. Onun adına imza atman gerekiyor.
A transfer form requesting the President be moved to camp David effective immediately.
Tarih boyunca, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını sınırlamak için karantina koruyucu görev üstlenmiştir.
Historically, quarantine has proven very effective in limiting the transmissions of communicable diseases.
Dürüst olmak gerekirse etkili bir ayrım.
Oh, it's effective apartheid, if I'm being honest.
Eğer gerçekten etkili olduğunuzu ispatlayamazsanız bu anlaşmayı siz olmadan yaparım. Siz de beni mahkemede soyup soğana çevirmeyi deneyebilirsiniz.
And if you guys prove to be anything less than totally effective, I will do this deal without you, and you can try to outspend me in a court of law.
"Kısacası etkili ve aktif bir temsil yerine, büyük bir felaketten kaçınmaya çalışıyorduk."
"We were simply trying to avert total disaster rather than provide any kind of effective or active representation."
Bildiğim bir şey varsa, o da aklına koyduğunu yaptığın.
What I know is you are extremely effective at what you set your mind to.
50 metreye kadar etkili.
It's effective up to 50 meters.
Sana etkili bir satış elemanı olacağını düşündüren şey nedir? Peki.
What makes you think you'd be an effective paper salesman?
Mesele şu ki, organlarını etkin kullanabilmemiz için -
The thing is, for us to make effective use of her organs...
Plasentanın içeriği doğum sonrası depresyonu önlemede çok etkilidir.
The nutrients in the placenta. Are very effective in averting postpartum depression.
Eğer sorun yeteri kadar kötüleşirse çaresizlikleri hedef pazar kampanyasını fazlasıyla efektif hale getirecek.
Well, if the problem gets bad enough, their desperation makes a targeted marketing campaign quite effective.
En etkili politikacılarda.
In the most effective politicians?
Şuandan itibaren.
Effective immediately.
Bu ağaçlar bu yeni adaların en etkin sömürgecileridirler.
These trees are very effective colonists of newly formed islands.
Bu hafif silahların, 23 metrelik etkili menzili vardır.
These small arms have a max effective range of 25 yards.
Hiç komik değil ve koklayamadığım için pek etkili de değil.
( farting ) That's not funny or effective since I can't smell it from here.
Artık ne zaman istersen akıl dolu ve etkili planına istediğin zaman başlayabilirsin.
You can begin your wise and effective plan anytime now.
Kod solucanları sadece Sistem'in en karanlık gizli yerlerinde bulunur ve diskleri yeniden yazmada oldukça etkilidir.
Code worms... found only in the darkest recesses of the Grid, and very effective at rewriting discs.
Eğer verimli olursam, önümüzdeki ayı konuşabiliriz.
And, uh, if I'm effective, next month we can discuss.
Yani yemeklerin içine gizledikleri ve silah niyetine kullanacakları kahrolasıca bir grip virüsü yaptılar. Corvadt da sadece belli bir kesime etki edecek türden bir aşı yaptı.
So, they adapt some fucking weapons-grade flu virus so it can be hidden in food, and Corvadt make a vaccine that's only effective on certain races.
Doğru şekilde çalıştırdığınızda oldukça etkili olabilir.
Once you get it working right, it can be incredibly effective.
Soruşturmalarda bir şeyler uydurmak etkili bir yöntem mi?
Is this an effective method of investigation? Making things up?
Saat başına £ 7 alabilirsin, acilen geçerli. - Kabul ediyorum.
I'll up you to £ 7 an hour, effective immediately.
Şu andan itibaren geçerli olmak üzere istifamı vermek istiyorum.
I'd like to tender my resignation, effective immediately.
Müzik programı etkileyici olabilir ama ambulans başı belada olan insanlara yardım eder ve bu medyada oldukça hoş görünür.
The music program would be effective, but the ambulance is gonna help people right now who are in trouble and will probably look good in the media.
Nükleer silahlar halkı korumayabilir ama politik düzene yön vermekte etkili değil midir?
Nuclear arms may not be able to protect people... but don't you think it's effective in maintaining a political system?
onun ölümü sonuç verici oldu
It became effective on the day he... died.
Çok etkili olmamam gerekiyor.
I must not be very effective.
Bu roketlerden her birinin 2,400 km'ye kadar etkili bir menzili var.
One of those missiles has an effective range of up to 2,400 kilometers.
Evet, kötü bir adı var ama voltaj ve frekansa bağlı olarak çok etkili olabiliyor.
Well, it has a bad name but it can be very effective, depending on the voltage and frequency.
Şu andan itibaren geçerli.
Effective immediately.
Baylar, istifamı sunuyorum, şu andan itibaren geçerli.
Gentlemen, you have my resignation, effective immediately.
Adamın dul eşinin oldukça etkili bir hikâyesi var.
Uh, the guy's widow has a pretty effective narrative.
Bugünü kutlamak için Homo Sanitus eczanesi gerçekten çok etkileyici bişeyden bahsediyor homofobik ilaç - "Animal Man"!
To celebrate this day of love, Homo Sanitus drugstores have introduced an effective and totally innovative homeopathic supplement for real men - "Animal Man"!
Patavatsız ama etkili de.
She is blunt, but effective.
Selina Meyer, Amerikan tarihindeki en etkili başkan yardımcılarından biri olma yolunda.
Selina Meyer's becoming one of the most effective American vice presidents in history.
Eğer doğru dürüst yapılırsa, yazma terapisinin suçlular üzerinde de çok etkili olduğu kanıtlandı.
While writing therapy as applied to offenders may be somewhat controversial, it's proven to be very effective if done properly.
Okyanus adli delilleri yok etme konusunda orta düzeyde etkili.
The ocean is a very effective medium for destroying forensics.
Açık ara en verimli karbon hasatçısı aslında bozkırın en küçük canlılarından biridir.
By far the most effective harvester of carbon is actually one of the smallest creatures on the savanna.
Bunun, güvenli ve etkilili bir yöntem olduğu düşünülüyor.
IT'S CONSIDERED TO BE VERY SAFE AND EFFECTIVE.
Hiçbirini tavsiye edememiştik çünkü yeterince etkili değillerdi.
None of these measures are effective.
Ama taktik olarak da mantıklı.
But tactically it seems to be effective.