Ei translate English
503 parallel translation
EI...
EI...
El Dorado?
EI Dorado?
- EI'den.
- On the El.
El Morocco'dan atıldığımızda, Village'a gideriz.
When they throw us out of EI Morocco, we'll go to the Village.
Sonra beraber yürüdük, kokuşmuş treni bekledik.
So we walked to the stinking EI, and we wait for the stinking train.
Kayıt : Ei Kaneko Asistan Kamera : Takashi Kawamata
Recording Engineering by Ei Kaneko Assistant Camera by Takashi Kawamata
O, Yad El'deki Moshav Çifliği'nden.
He has a farm near Moshav Yad EI.
Yad El'den birkaç kilometre ileride.
That's only a few miles past Yad EI.
Yad El'e hoşgeldiniz, Bayan Fremont.
Welcome to Yad EI, Mrs. Fremont.
Jordana kardeşin Ari Yad El'de. Demin babanla konuştum.
Jordana, your brother Ari is at Yad EI, I just spoke to your papa.
Yad El'de çok fazla yedim.
- I had too much at Yad EI.
Ari ile beraber Yad El'de yaşardık.
Ari and I used to live together in Yad EI.
Amerikalı mı?
Ei lui? L'Americano?
- Eter de yok.
- And no ether, ei-ther.
NORI EI MIKI MIKIKO TSUBOUCHI
MIKIKO TSUBOUCHI, NORIHEI MIKI
- -SON-- copyright 1965 DAI EI CO.
THE END C1965 DAI El CO. LTD.
A DAI EI CO.
A DAIEI CO.
Pek uyumlu sayılmayız, değil mi, El?
Not too much of a match, is it, EI?
Ama yaptım, değil mi, El?
I did, didn't I, EI?
- Teşekkürler, El.
- Thanks, EI.
Hey bir dakika!
Ei, a moment!
Büyücü.
magical EI.
Bu kıskanç kralın kendisinden başkası bu tenin hazlarını tatmasın diye bana taktığı bekaret kemeri.
EI belt of chastity that the jealous king has placed me... so that no other man enjoys the best of my body.
Şu şeyinizi kraliyet hazine kutunuzu Hadi yardım et bana -
EI real padlock. Rapid, before- -
Kral mı?
EI king?
Soytarı taklidinizi çok güzel yaptı siz yokken.
EI buffoon has said to me the most graceful details in your absence.
Kardeşim hariç.O burda halı tüccarlığı yapıyor.
Less my brother, which lives here. EI sells carpets.
Davalının bir koyunla zina yaptığı ispat edilmiştir.
marked EI committed an act of adultery with a sheep.
Riski ne dostum.
EI fear of which they see them.
Hem güçlendiren hem beslendiren saç güçlendirici.
EI conditioner that it smartens up and conditions.
Ve siz bunu yaparken stüdyodaki ve evlerindeki seyircilerimiz bunu bilecekler.
public EI of the study and that of house will be able to read... exactly what is his perversion.
Stüdyodaki ve evlerindeki izleyicilerimiz nasıl yaptığını biliyorlar.
public EI knows already what is his perversion.
Doktor bizi bekliyordu.
EI doctor is waiting for us.
Bak meme giderek kızıyor, uçlaı dikleşiyor.
Looks. It turns out to be angry. EI nipple is erecto.
Biz burada dururken çevre koca bir meme tarafından harabeye çevriliyor.
EI field is being destroyed by a colossal nipple.
- Tüm vücudu mu istiyorsunuz.
EI finished body?
Mide işçileri gayet iyi çalışıyor.
EI fettuccini is moving well.
Başaramayız ki açı uygun değil.
is not going to work. EI angle is bad.
Tanrıdan korkmadan vahşice, sadistçe masum bir kadına saldırmak! Bu dinsizlik!
EI to take an innocent woman... and to assault her in a brutal, sadistic, profane way... it is a blasphemy!
Seni EI Morocco'ya götürüyorum, Savaş İstihbarat Dairesinin izniyle.
I'm taking you to El Morocco, courtesy of the Office of War Information.
Ei şöyle buyrun efendim.
Ahem, welcome here sir.
Ubilla'nın bayrak gemisi El Capitano'da, bulunmuştu.
They've already found EI Capitano, Ubilla's flagship.
Kutsanmış kutsal şehitleri aramak
"Ei cautã sfântul martir"
O zamanlar bir şarkı sözü yazarının totem heykelinin en altında olması haksızlık sayılırdı.
Pe acea vreme, compozitorii îsi aveau, si ei, partea lor de glorie.
Ben de Bay Kaptan ne zaman mantar silahını ateşleme fırsatı bulacak diye merak ediyordum.
I was wondering when EI Capitan was gonna get a chance to use his popgun.
O-ei.
Oei...
O-ei, sana yalvarıyorum...
Oei, I beg of you.
Kime olacak? ! O-ei'ye!
To Oei, of course!
lütfen O-ei'nin kocası bir an önce ölsün.
Let Oei's husband die soon.
O-ei nerede?
I can't see Oei.
- -SON-- © 1965 DAI EI CO.
THE END