Eighth translate English
1,941 parallel translation
- 8. sınıflara sahte ödev mi satmış gene?
Why? He try to sell fake peyote to the eighth graders again?
Sayın Yargıç, davalı kendisine ait olduğunu kabul ettiği, 3.5 gramdan fazla kokainle yakalanmıştır.
Your honor, the defendant was caught with more than an eighth of an ounce of cocaine, which she readily admits was hers. That's a class e felony.
Bütün sekizinci sınıf kızları adına bunu telafi etmek istiyorum.
On behalf of all the eighth-grade girls, I would like to make it up to you.
Sekiz, boş konuşmadan kaçın
Eighth, avoid pointless talk
Sekizinci sınıf Coğrafya dersinden, kardeşim. Hadi gidelim.
Eighth-grade geography, brother.
Arthur Stebbes, 62 yaşında, ilköğretim mezunu bir marangoz.
Arthur Stebbes, 62, a carpenter with an eighth-grade education.
8. sınıfta 4 gün kadar çıktığımız oldu. Yani teknik anlamda eski sevgilim.
I dated her for like four days in the eighth grade, so technically she's my ex.
Kendimi sekizinci sınıf geometri dersinde gibi hissediyorum.
I feel like I'm in eighth grade geometry class here. I don't understand.
Sekizinci sınıfta yazın okumuştum.
- Eighth grade summer reading. What?
Anayasal Tadilat hakkının ihlali : - Acımasız ve olağandışı cezalandırma.
Clear violation of his Eighth Amendment rights cruel and unusual punishment.
O sekizinci sınıftan beri aynı kadınla beraber.
He's been with the same woman since eighth grade.
Aynı yükleme ona tam sekiz defa yapıldı.
This is the eighth time he's had that exact imprint.
Karakteristikler... her iki yanında ani ve aşırı metal baskısını ortaya koyacak şekilde iki yana kıvrılmış, inçin sekizde biri kalınlığında çentikli kenarlar. "
an eighth of an inch thick, jagged edges, curled on two sides, indicating a sudden and extreme metal-stress ".
Bunu da sekizinci doğum günümde.
Eighth birthday.
8. bölüm.
Eighth chapter.
Mojo artıklarını ve işe yaramaz kıyafetlerini uyuşturucu çekmekte kullandığın aracıda alıp defol git.
Take your backlog of Mojo and your shit clothes, and your eighth of dope and your flute and piss off.
- Çeyrek depo kadar.
- About an eighth of a tank.
Eğer bana bir daha o kelimeyi kullanırsan Orta üçte benimkini ellediğini Gabby'ye söylerim.
If you ever fucking use that word to me again, I'm gonna tell Gabby about the time you dared me... to rub my hard-on against yours in eighth grade.
Tanrı'm bu parçaya bayılırım sekiz nota nasıl yağmur gibi damlıyor.
God, I love this piece, how the eighth notes sound like rain.
O yüzden Tanrı sekizinci gün PMI'yı yarattı.
That's why on the eighth day, God created PMI.
Sekizinci gün...
Can't you see them? "And on the eighth day... God..." "...
Sekizinci sınıfta aynı orkestradaydık.
We were in eighth grade orchestra together.
Büyükannesi ve sekizinci sınıftayken bürüksel lahanasıyla boğulmuş bir çocuk haricinde.
Except her grandmother and a boy she knew in the eighth grade Who choked on a brussel sprout.
Duydun mu? Sekizinci kattaki herkesi kovmuşlar.
They laid off everybody on the eighth floor.
Bir sabah, dergimi aldım ve sekizinci kata indim.
One morning, I took my magazine down to the eighth floor.
Sekizinci yaş günümde midilliye falan binmiştim.
Sure Oh, yeah Eighth birthday party Pony rides and-and-and stuff like that
Bu bir ulusdevleti olsaydı, dünya ekonomisinin sekizinci en büyük ekonomisine sahip olurdu.
If it was a nation state, it would rank as the world's eighth largest economy.
Evet, çünkü hamileliğin sekizinci ayında çok aşeriliyor. Bütün vaktim fırının yanında geçiyor.
Yes,'cause that's what women in their eighth month really crave--more stove time.
Küçük kızım büyümüş.
And welcome to eighth grade.
Ailem, ben sekizinci sınıftayken boşandı, bunun benim hatam olduğunu sanmıştım.
My parents got divorced in eighth grade and I thought it was my fault.
Sekizinci kraniyal sinirindeki lezyon dengeni bozdu. Diyafram sinirindeki ard arda hıçkırmana yol açtı.
Lesion on your eighth cranial nerve knocks out your balance, another on your phrenic nerve gives you serial hiccups.
Sekizinci sınıf, bilim fuarı projeme benziyor.
It's like my eighth grade science fair project.
Anne, orta üçten beri sarhoş olmuyorum.
Mom, I stopped getting drunk in eighth grade.
Üzgünüm Georgey. Ama senin baban sekizde bir zenci, sekizde bir kızılderili...
I'm sorry Georgey, but but your dad was one eighth black and one eighth Indian.
Kendi kedi veya köpeklerini yemeyi başaramayanlar, sekizinci yemek kriziyle yüzyüze geliyor.
And anyone who cannot bear to eat their own cats and dogs we are entering the eighth world food crisis
Sekizinci yılda General Hua, 3,000 askeriyle...
In the eighth year, General Hua led 3,000 men...
Sekizinci kat.
Eighth floor.
Sekizinci sınıf gezisini kaçırdım.
I missed the eighth grade class trip.
Tamam, o zaman buna uzatmalı kız arkadaşınla içinde 8. sınıftan kalma posterlerin asılı olmadığı bir evde beraber yaşamanız diyebilir miyiz?
- Okay, fine. Can we call it cohabitating with your long-term girlfriend in a house that doesn't have posters that were hung in the eighth grade?
Orta okula giden biriyle evlendiğin için tebrikler.
Congratulations on marrying an eighth grader.
Son kahvemi yudumlarken ki benim sekizinci kahvemdi. Müdür beni çağırdı ve dedektiflerimin her birine şimdi ve geçmişte baktıkları dosyaların her birinin yeniden incelenebileceği ihtimalini iletmemi istedi.
As of my last cup of coffee, which was my eighth cup of coffee, the Chief instructed me to instruct every one of my detectives that every one of their current and past cases may be thrown into doubt.
Sekizinci Bölgedeki dedektifler.
They're detectives in the eighth district.
Sekizinci bölgede polis karşıtı bir başka gösteri olduğunu duydum.
I heard there was another anti-police demonstration in the eighth ward.
Sekizinci sınıf olabilir.
An eighth-grader, maybe.
Koşuculardan biri 3.çizgide, diğeri ise 8.
A runner at third, one out in the eighth.
Belki yarın 8. gün gelecek ve bambaşka bir şey yaratacak.
But maybe tomorrow the eighth day will begin and he'll create something entirely new.
İki dedim, kalkıyor musun!
Two and one eighth.
Sekizinci kat, gidelim.
- Okay, eighth floor. Let's go.
Chuck, beni duyabiliyor musun?
Can you hear me? I'm on the eighth floor.
Tabii.
Yep, eighth grade.
Hücreler sekizinci katta.
Holding cells are on the eighth floor.