English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ E ] / Eles

Eles translate English

31 parallel translation
Başka?
What eles does he have to say?
Derhal kabus görmeyi bırakıyorsun, yoksa ceza alırsın!
Well you'd better stop having nightmares or eles you're gonna be grounded!
Onları biz yaptık ama onlar kırdı.
Nos fizemos as regras, eles quebrarem isso.
Herşey yolunda olacak.
Eles ficaram bem.
Takımım, çok iyi eğitilmişlerdi.
A minha equipa, eles estao bem treinados.
ve buldular da.
E eles encontraram isto.
CTX araştırma programını onlar kontrol ediyor. Ama Werner herkesin yerlerinde kalmasını istiyor. Biz birşeyler öğrenene kadar.
Eles controlam o programa de reserva da CTX but Werner wants everybody and everything to stand down ate sabermos o que se passa.
- Kim onlar?
- Quem sao eles?
Robinson'un çocukları olmalı.
Eu penso que eles podem ser homens do Robinson's.
Daha önce birlikte çalıştılar.
Eles ja trabalharem juntos antes.
Birbirlerine yakınlar.
Eles estao perto.
Onları hallettiğimizi anladıklarında hızlıca bizleri öldürüyor olacaklar.
Once they know we've made them Eles vao-nos matar muito rapido.
Ya onlar ya biz.
Ou é eles ou nos.
Seni ve adamlarını öldürmeyi bekleyen vahşi hayvanlar gibi.
Eu digo, outra vez, eles sao animals para te matar a ti e ao teu homem.
Hepsi öldü.
Eles estao todos mortos.
- Ben bir bilim adamıyım. Karmaşık şeyleri en basit elementlerine indirgemek benim işim.
I'm a scientist, and taking complicated things and reducing them to their simplest eles is what I do.
Ne başladı?
What eles?
Beni artık istemeyeceklerdir.
Eles não me querem. Eles não me querem mais.
Çok fazla şey yaptım.Beni istemezler.
Eu fiz muitas coisas más, eles não me querem.
Tabi ki seni isterler..
Claro que eles a querem de volta.
Beni artık istemezler.
Eles não vão querer-me de volta agora.
Onlar vampir değil.
Eles não são vampiros.
Başka bir şey.
Eles são outra coisa.
- Bu babası tarafından anlaşılamamış, kırılgan çocuk muhabbetleri yani.
The thing with the type of father neînþeles and vulnerable.
Eles tinha todos estes advogados. Talepleri sürekli yükseltiyorlardı.
They had all these lawyers and they were raising demands all the time.
İstihbarattan Sam ve Glenton ile görüştüm ve sadece iki ihtimal gördüklerini söylediler.
Corri todo o mind-ventilador por sam e Glenton em TI, E eles voltaram com as duas explicações mais prováveis ​ ​ -
Kurallar işte bilirsin.
Porque eles são as regras.
Rüyanda ölemediğini söylerler çünkü uyanırmışsın.
Eles dizem que você não pode morrer em seus sonhos Porque você acorda.
Eles sedil.
Mmmm... Eles sedll.
Eleş-eleştirmenlik işiniz hakkında.
Your c... C... Critic work.
- Eleş mi?
- Crit?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]