Elinor translate English
221 parallel translation
Elinor'dan Dan'a sevg...
To Dan, from Elinor, with lo - -
Birçok defa enkazdan gemimiz Elinor M ile konuşmaya çalıştım.
I've tried on several occasions to talk down the wreck of our space vehicle, the Elinor M.
Kendi evimde misafir durumuna geldim!
A visitor in my own home! It is not to be borne, Elinor.
Sanırım Edward ve Elinor bir bağ kurdu.
I believe that Edward and Elinor have formed an attachment.
Okuyuşu... Elinor senin gibi hissetmiyor.
Elinor has not your feelings.
Elinor...
Elinor...
- Onu özlüyor olmalısın Elinor.
- You must miss him, Elinor.
Ah, Elinor, bu Willoughby.
Oh, Elinor, it is Willoughby.
Çiçeği solacak ve Elinor gibi evde kalacak.
She will lose her bloom and end a spinster like Elinor.
- Beni düşünme.
Elinor is well.
Elinor iyi. - Bu ikimizin için yeterli.
- That is enough for both of us.
Elinor, kalbin nerede senin?
Elinor, where is your heart?
- Elinor nerede?
- Where is Elinor? - I'm here.
Daha sonra Happy Days'den Erin Moran ve Prenses Elinor Donahue...
Coming up will be Happy Days'Erin Moran and Princess Elinor Donahue...
Elinor Glyn vaktinde geldi deme sakın.
Hmm? Don't tell me Elinor Glyn has arrived on time?
Doğulu Louella Parsons, batılı Elinor Glyn'le tanışıyor.
Louella Parsons of the East, meet Elinor Glyn of the West.
Elinor, dünyanın en iyi ve en yaramaz yazarıdır.
Elinor is the finest and naughtiest writer in the entire world.
Bayan Elinor'un Kaliforniya Laneti gibi.
All in line with Madame Elinor's California Curse.
Hadi Elinor, konuğumuzu bilgilendir.
Not now. Yes, Elinor, do educate our visitor.
Evet, bu bir Elinor Hoyt Wylie şiiri.
Yeah, it's from an Elinor Hoyt Wylie poem.
Sizlere, pek çok açık seçik kanıt sunarak önünüzde bulunan Elinor Carlisle'ın korkunç bir katil olup en küçük bir pişmanlık duygusu hissetmediğini gösterdik.
"we have presented copious, clear evidence " that Elinor Carlisle, who stands before you, " is a vicious, multiple murderess
- Merhaba, Elinor. Roddy.
Hello, Elinor, Roddy...
- Elinor?
Elinor!
Almanya'dan döndüğü için çok memnunum, Elinor.
I am so glad she has come back from Germany.
Belki de her zaman sevinçten çok üzüntü getirir.
Oh, Elinor! Perhaps it always brings more sorrow than joy.
Merhaba, Elinor.
Oh! Hello, Elinor.
Bu mektubu yazanın, Elinor Carlisle'in çıkarlarını korumayı düşündüğüne de bir an inanmadım.
And I don't believe for one moment that the writer of this letter wishes to protect the interests of Elinor Carlisle.
- Elinor Carlisle, bu Hercule Poirot.
Elinor Carlisle, this is Hercule Poirot.
Elinor, Hemşire Hopkins bu gece burada kalabilirmiş. Nöbeti hemşire O'Brian'dan devralabilir.
Elinor, nurse Hopkins is happy to stay tonight and take for nurse O'Brien.
Teyzeniz herhangi bir bağışta bulunmadan vasiyetname yazmadan ve ticari faaliyeti olmadan öldüğüne göre bu ev de dahil olmak üzere her şey en yakın akrabasına kalıyor. Yani gayet tabii ki, yeğeni olan size, Elinor Carlisle.
Since your aunt died with no bequests, no will, no settlements or trusts, everything, including this house, goes to her next of kin, which, of course, is you, her niece, Elinor Carlisle.
Hayır, Elinor. Her şeyi almalısın.
No, Elinor, you should have it all.
Elinor Carlisle'ın cinayetle suçlandığını mı?
That Elinor Carlisle has been charged with murder?
Elinor Carlisle'ın da ifade ettiği gibi Mary Gerrard somonluyu seviyordu.
And the favorite of Mary Gerrard, as Elinor Carlisle herself testifies, it was the salmon.
Elinor Carlisle'ın, Mary Gerrard'ın dönecek olmasından endişelendiğini varsayalım. Kızın güzelliğinden çok söz ediliyordu ve nişanlısı ile Mary'nin geçmişte çok yakın olduklarını biliyordu.
Let us supose that Elinor Carlisle was most anxious about the return of Mary Gerrard, for there is much talk of her beauty and she knows that her fiancé and Mary were close in the past.
Onun için Elinor Carlisle, imzasız bir mektup yazarak nişanlısını Mary'ye düşman etmeyi umut etmiş olabilir.
So, Elinor Carlisle herself writes the anonymous letter hoping to turn him against Mary.
Elinor Carlisle'a karşı nasıl kanıt toplarsın?
How could you build a case against Elinor Carlisle?
Çünkü doğru söylüyorsan, Elinor Carlisle'ın durumu şu an daha önce düşündüğümden çok daha kötü.
Because if you are right, it can be worse now to Elinor Carlisle than even I could have thought.
Elinor'a yardımcı olacaksa, Poirot. İstediğin her şeyi sorabilirsin.
Well, if it helps Elinor, Poirot, ask what you want.
Doğru, geri dönmüştüm. Ama Elinor'un bilmesini istemedim.
Yes, all right, I did come back, but I didn't want Elinor to know.
Kendimi çok kötü- - Elinor'un yaptığını düşünmüyor musunuz?
And you do not think Elinor did this?
Elinor'u karıştırmaları, bu olayı çok daha trajik yapıyor.
The fact they dragged Elinor into this makes it even more tragic.
Mirası Elinor Carlisle'a kalacak olan Bayan Welman morfinle öldürüldü.
"Mrs. Welman, whose money went to Elinor Carlisle, " was murdered by morphine.
Buna tahammül edemem Elinor. - Anne, gidecek bir yerimiz yok.
- Mamma, we have nowhere to go.
- Elinor bile bu kirayı kabul eder.
- Even Elinor must approve the rent.
- Elinor da öyle derdi.
- That is what Elinor would say.
Alay etmek, o şapkaya yakışmıyor.
Sarcasm doesn't suit your hat, Elinor.
Elinor?
Elinor?
- Elinor'a mı?
Elinor?
Tabii, bunu Elinor Carlisle'in kendisi yazmadıysa.
Unless, of course, Elinor Carlisle wrote this herself.
- Elinor.
Elinor...
Çok üzgünüm, Elinor.
I'm so sorry, Elinor.