Elly translate English
314 parallel translation
O onun "bıcır bıcır bücürü"
She's his "jelly-elly roll"
- Hey Elly?
- Hey, uh, Elly?
Mikrofilmleri manüel okuyamıyoruz Elly.
We can't read the microfilms manually, Elly.
Anlayamadım Elly.
I'm not reading you, Elly.
Evet, bu Elly Payne.
Yes, this is Elly Payne.
Evet, Elly bir şey.
Yeah, Elly something.
Elly'i yukarı Presley'nin yerine, süite göndermeni istiyorum.
I want you to send Elly up to the Presley place... the suite.
Bana hemen Elly Payne'i gönderin ve biri Bay Martell'i bulsun.
Send Elly Payne to me right away. And have somebody try and find Mr Martell.
Elly gidiyor.
There goes Elly.
Ben Elly.
I'm Elly.
- Her şey bitti Elly.
- It's all over, Elly.
- Elly.
- Elly.
- Evet Elly.
- Yeah, Elly.
Elly'nin bana yukarı çıkıp yatmamı söylediğini hatırlıyorum.
Anyway, I remember Elly told me to go upstairs and lie down.
Gitmeden önce şuna bir bakmanı istiyorum.
Elly, I want you to look at this woman before you go.
Başkanın karısıyla akşam yemeği ne olacak?
Elly, what about dinner with the chairman's wife?
Klinik tepeleme dolu.
Look, Elly... the clinic's booked to the hilt.
Elly, ne oldu?
Elly... What happened?
Elly uyuyor.
Shh, shh. Elly's asleep.
Sen de Mimsy bana Bev de.
To call me Elly... and you, Mimsy... to call me Bev.
Döndüğünde Elly'le konuşurum.
I'll talk to Elly when he gets back.
- Beni aldatıyor Elliot.
She's unfaithful to me, Elly.
- Elly. - Şükürler olsun uyandın.
Elly... thank God you're here.
- Elly uyuyamıyorum.
Elly... I can't sleep.
- Sana anlatmaya çalıştım, Elly!
I tried to tell you, Elly!
Bunu sadece kendime yapıyorum, Elly.
But I'm only doing it to me, Elly.
- Zavallı Elly.
Poor Elly.
Bu benim en sevdiğim program! Elly.
It's my favorite fucking program!
Elly. Elly. Sen yanlış bir şey yapmadın.
Elly, Elly, Elly... you haven't done anything wrong.
Mutlu yıllar Elly.
Happy birthday, Elly.
Düşünsene, Elly May süslü kıyafetler giymiş hanımefendi gibi davranıyor.
Elly May wearing'fancy dresses... and actin'ladylike!
Elly May Clampett.
- Elly May Clampett.
Yanında, kızı Elly May.
- Then, next to him, his daughter, Elly May. - Huh?
Elly May Clampett, otur yerine!
Elly May Clampett, sit down!
Kızım Elly May'i yetiştirecek kibar bir bayan arıyorum.
Well, I'm lookin for a refined lady... to help me raise my daughter, Elly May.
- Giden bir araçta tükürülmez, Elly May.
- Ah. - Elly May, don't spit from a movin'vehicle.
Bayan Drysdale, Elly May'in de sizin gibi olması için ne yapabiliriz?
- Mrs. Drysdale. - Hmm? What could help Elly May be as refined as you?
Elly May, aşağıya gel.
Elly May, come on down here.
Elly, kız olarak doğdun. Zamanla, bana hak vereceksin.
Elly, nature made you a girl, and here lately... she's been gettin'more and more positive about it.
Hayır, cehennem kaçkını kızı Elly May için yardımcı olacak görgülü bir bayan arıyor.
- Nah. He's just looking for a refined lady... - to help raise his hellcat daughter, Elly May.
Belki de Elly May'e yardımcı olabilir.
Hey. I just thought of somethin'. Maybe she could help with Elly May.
Çimento gölündeki de kızım, Elly.
And over here by the cement pond is my daughter Elly.
- Elly, bu Bayan Laurette.
Elly, say hello to Miss Laurette.
Merhaba, Elly May.
- Bonjour, Elly May.
- Coral bana Elly demen.
Coral.
Haklısın, Elly.
You're right, Elly.
- Elly, uyuyamazsam öleceğim!
Elly, I'll die if I don't sleep!
Hiç dondurmamız yok, Elly.
We haven't got any ice cream, Elly.
Elly.
Elly?
Endişelenme, Elly May.
Now, don't you worry, Elly May.
- Elly May Clampett.
Elly May Clampett!