Elmas translate English
4,750 parallel translation
Endişelenmen gereken Bayan Bing değil elmas.
I would not worry about GDI Bing, but a diamond.
Mavi elması bul.
Search, blue diamond.
Üzgünüm, baktım ama daha önce mavi bir elmas gördüğümü sanmıyorum.
This just came. Someone pushed under the door.
Bir karatlık mavi bir elmas öylece kaybolamaz.
No, Addie Mae's, when they...
Bay Zed'in mavi elmas hakkında birkaç soru soracak.
Where the blue diamond?
Mavi elmas.
In one of the drawers I found this.
Barbara Liebowitz'ın kocası ona elmas broş almış.
Barbara Liebowitz's husband just bought her a diamond brooch.
Dostum, onun sevgisini bir elmas yüzükle satın alamazsın.
Dude, you can't buy her love with a diamond ring.
İşlenmemiş durumda 35 karat elmas.
35 carat diamond in the rough.
Londra'daki elmas tüccarlarına bağlılıkları için mal veriliyor.
The diamond merchants of London are given stock for their loyalty.
De Graal'ın evi, farkına varmadan buraya bir elmas getiremezsiniz.
You cannot bring a diamond here without that the house of De Graal discovers that act.
Elmasımızı satmaya çalışırken, bayım, onu sizden alırız.
Should you try to sell our diamond, Sir, we will have it from you.
Elmasımız... Hala orada, değil mi?
Our diamond... still in there, then?
- O zaman elmas olduğu yerde kalıyor.
Then it stays put.
Duggan'ın bu elması almasını sağlayabilirsek o zaman sen ve karın, geri ödemeyi onun kendi lanet parasıyla yapabilirsiniz.
that if Duggan can be made to acquire this diamond, you and she may then repay him with his own goddamn money.
Saat dokuzda Duggan'ın çantası sende, elmas ise Duggan'ın elinde olmalı.
Nine o'clock is the time you must be holding the bag of bills and Duggan the diamond.
Bu nedir? Elmasımız nerede?
What's this?
Zümrüt kesimi mi aldın elmas kesimi mi?
Is it a brilliant cut or an emerald cut?
# Tıpkı bir elmas gibi #
♪ like a diamond
Elmas ve siyah inci.
Diamond and black pearl.
Görünürde Âdem elması yok.
No visible Adam's apple.
Benim adamım elmas işinde olduğunu söyledi.
My guy said he was in the diamond business.
En güzeli de o kızlar benden güzel bir vakit geçirmek ve teşekkür olarak elmas bir bileklikten fazlasını istemiyorlar.
Please. The best thing is those girls don't expect a thing from me beyond a good time and a diamond bracelet as a thank-you note.
Sen de bu sırada, elmas satıcılarını takip ediyorsun.
While you were tracking diamond dealers.
Bodnar'ın banka hesapları kapanırken Berlin'deki elmas satıcılarıyla yapılan bazı işlemler gözüme çarptı.
As Bodnar's accounts were closing, I noticed a clear spike in dealer transactions in Berlin.
Berlin'de elmas kovalamacasından bahsediyoruz öyleyse.
So we're looking at a diamond chase through Berlin.
Bira bardağının yarısını dolduracak kadar elmas.
Enough diamonds to fill half your beer stein.
Abbs, ona dört işlenmemiş elmasın ne kadar ettiğini söyle.
Abbs, tell him what those four uncut diamonds are worth.
- Evet, işlenmiş bir elmas, kesim tipiyle parmak iziymiş gibi takip edilebilir, bazen de üstlerinde lazerle işlenmiş ibareler olabilir.
- Yeah, a cut diamond can be plotted like a fingerprint, and they sometimes have laser inscriptions.
Kanlı elmas kaçakçılığına karışan bir paralı asker.
He's a mercenary that's involved in blood-diamond smuggling.
Eğer, elmasları paraya çevirmek istersen New York'un Elmas Bölgesi'nden daha iyi bir yer yoktur.
If you wanted to convert diamonds into cash, there's no better place than New York's Diamond District.
- New York'ta Reisiger adında bir elmas komisyoncusu ya da şirket var mı bir araştır.
See if there's a diamond broker or company named Reisiger in New York.
10 milyon dolarlık elmas buldu.
She found $ 10 million in diamonds.
Biri benden de 10 milyonluk elmas çalsa ben de güpegündüz onu vurmaya kalkarım.
Some jump-off tried to steal $ 10 million in diamonds from me, I'd off her in broad daylight, too.
Milyonlarca dolarlık elmas çaldın ve federal ajana saldırdın.
And you stole millions of dollars of merchandise, you assaulted a federal officer.
Bu işlenmemiş bir elmas.
That is an uncut diamond.
Efendim, elmas kolye çalındı.
Sir, the diamond necklace has been stolen?
Elmas kolyem...
My diamond necklace...
- Tamam. Ama Buckaroo Elması'nı kimin çaldığını öğrenemeyeceksiniz.
But you'll never find out who stole the buckaroo diamond.
Bunlar 5 bin eder. Elmas gerçekse 8 bin.
I see 5 grand in here, maybe 8 if the diamond is real.
Tiffany'den elmas küpe mi aldın Ray?
Diamond studs from Tiffany, Ray?
- Gemi elmas çıkarıyormuş.
The ship was mining diamonds.
Bir isme ihtiyacım var. Çok miktarda işlenmemiş elması elden çıkarabilecek bir satıcının ismi.
I need a name, someone with the means to fence large quantities of uncut diamonds.
Zümrüt kesimi mi aldın elmas kesimi mi?
Is it a brilliant cut or an emerald cut? The diamond.
Böyle bir şey olunca, kardeşimle ben "elması çiçek" derdik.
When that would happen, my sister and I used to say, "diamond rose."
"Elmas çiçek" mi?
"Diamond rose"?
"Elmas çiçek" mi?
Um, "diamond rose."
Evet. "Elmas çiçek".
Yeah. "Diamond rose."
Elmas.
Diamonds.
Hay siktiğimin elması.
You fucking... apple! Oh...
Waaldt'ta elmas olduğunu biliyordun.
I mean, you knew Waaldt had diamonds.