Else translate English
139,969 parallel translation
Bu zamana kadar Hamlet hakkında söylenmemiş ne söyleyebilirim ki?
What else can I say about Hamlet that hasn't already been said?
Bırak yatağını başka birisi yapsın.
Let someone else make your bed.
Taksiyi başka bir yere sürmemi ister misiniz?
Do you want this taxi to stop somewhere else?
Aslında bugün burada konuşmamamı istemesinin asıl nedeni, bu mikrofonu alıp konuşmayı hakeden başka birinin olduğunu bilmesiydi.
But I think the real reason why he didn't ask me to speak was that he knew there was someone else who was much more deserving of this mic than me.
Başka birisinin bunu yapması gerekir, demeye çalıştığım şey sadece bu.
Someone else would make it, is all I'm saying.
İyi yanından bakarsan, bir başkasının bir işini daha azaltmış oldum.
Well, I guess that's one less thing for someone else to do.
Bırak yatağını başkası yapsın.
Let someone else make your bed.
Başka kim normal değildi, biliyor musun?
But you know who else wasn't normal?
Başka nerede olacaksın?
Where else would you be?
- Başka bir şey ister misin Navid?
Navid, do you want something else?
En kötüsü kimsenin adını bile bilmediği bir yere taşınırsın.
Worst-case scenario, you start over someplace else where no one's heard the name Larry Henderson.
başka ne yaptı sana?
But what else did he do to you?
Bunu başkasına da yapabilir.
He could do this to someone else.
Bugün size yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı Memur Bey?
Is there anything else I can help you with today, Officer?
Bak, başka bir şey aklına gelirse, bana telefon et, tamam mı?
Look, anything else jogs your memory, you give me a call, OK?
Bir başkasının telefonunu ödünç almalıydım.
I should have borrowed someone else's phone.
Tim'in evinde tespit edilen parmak izi ve DNA, hepsi Tim Ifield'le eşleşti, kimse yokmuş, ne yazık ki.
Fingerprints and DNA detected at Tim's flat all matched Tim Ifield, no-one else, unfortunately.
Seninle ilgili başka bir şey var mı?
Anything else he was involved in?
Başka hiçbir yerde saklanan hiçbir resim yok.
There's no images stored anywhere else.
Ne yazık ki başkalarının DNA'sı bulunmadı.
Unfortunately they were clean of anyone else's DNA.
Başka bir şey?
And something else?
- Başkasının yapmış olması gerekiyor.
- Someone else must have.
- Ne yapacağımı bilmiyordum.
- I didn't know what else to do.
Çevrede kimse bir şey görmemiş.
Didn't see anyone else around.
Başka bir şey?
Anything else?
Burada, DS Flynn'in kimlik doğrulama ofisinde... kimsenin olmadığı bir günde KRG-13 hakkında bir kuşku öne sürüyor.
Here we have DS Flynn raising a query about KRG-13 at the forensic office days before anyone else.
Hilton saçmalığın için düşmüş olabilir, ama bir daha kimse yapamayacak.
Hilton might have fallen for your crap, but no-one else will.
Muhtemelen bu başka biri.
Most likely this is someone else.
Başka herhangi bir şey?
Anything else?
Çünkü düşüşünü Nick Huntley'le ilişkilendiremedik, "Biz onların peşine başka bir şey için gidiyoruz" diye iddiada bulunacaklar.
Because we couldn't pin your fall on Nick Huntley, we're going after the pair of them for something else.
Şu an başka bir şey daha var.
We've got something else on just now.
Yapabileceğim başka bir şey varsa bana bildirin.
Let me know if there's anything else I can do.
evet, ve şeyy... evet, Bu yeni deliller hakkında başka ne öğrendin Kate?
Yeah, and erm... Yes, what else do we know about these new forensics, Kate?
Hiçbirimiz görmedik.
Neither has anyone else.
Başka önerisi olan?
Anyone else?
Daha iyisini yapmalısınız.
You gotta do better than that. So what else?
Etkisiz hale getirme durumu aşırı değişken bir durumdur, içgüdülerinize, eğitiminize ve en önemlisi profile güvenmelisiniz.
The takedown, as we call it, is an extremely fluid situation, you need to rely on your instincts, your training, and above all else, the profile.
- Yeni olan bir şey daha var.
There's something else that's new, you know.
Üstünde birinin kanı daha varmış, örnek alıp Yates'e ait olduğunu onayladık.
She also had someone else's blood on her, enough to run a sample through CODIS and we were able to confirm that it belongs to Yates.
Bir de ne var biliyor musun?
You know what else?
Kendi zihninize girmeden asla başkasının zihnine giremezsiniz.
And if you can't get into your own head, you're never gonna get into someone else's.
İşi aldın çünkü başka kimse sana iş vermez.
And you took this job because no one else would hire you.
Bence başka bir yerde uyumalısın.
I think you should sleep somewhere else.
Yani sincabını al ve başka yerde uyu.
So... take your squirrel, and you sleep somewhere else.
Çünkü başkasına böyle davrandığını görmedim.
'Cause I really don't see you up anybody else's asshole.
Başka nerede KGB duymadan konuşabilirsiniz?
Where else you have conversation and KGB don't hear?
- Başkasını bul.
- Find someone else.
Başkasını işe almalısın, öfke sorunu olmayan birini.
You need to hire someone else, someone without rage issues.
Başka bir şey giyerim.
I can wear something else.
Randy ya da başka ne işin varsa ona göre ayarlarız.
Randy, whatever else you have going on with... life.
Bununla beraber, KKK üyelerinin televizyonda güreşecekleri bir dünya yok, kabloluda bile, bu yüzden yaşlı hanımlarla konuşup bir şey ayarlayın.
That said, there's no world in which KKK members are gonna be wrestling on television, not even cable television, so, get with the old ladies, figure something else out.