Emmett translate English
1,231 parallel translation
Emmett.
EMMETT.
Merhaba, Ben Emmett.
HI, I'M EMMETT.
Merhaba, Emmett.
HI, EMMETT.
Emmett Honeycutt'a bakmıştım. Tamam.
I'M LOOKING FOR EMMETT HONEYCUTT.
Emmett'e Zack O'Tool'u mu ayarladınız?
Y-YOU HOOKED EMMETT UP WITH ZACK O'TOOL?
A iste orda... Em, Emmett...
OH, THERE HE IS!
Emmett.
EM, EMMETT! EMMETT!
Ve haklılarmış da... Emmett.
AND THEY WERE RIGHT.
Sen zaten doğru tarafını buldun.
EMMETT, LISTEN TO ME. YOU'VE ALREADY FOUND YOUR TRUE SELF.
Emmett beni öldüresiye çalıştırır...
EMMETT WOULD LET ME GET AWAY WITH MURDER.
Sen de biliyorsun. Emmett hiç bir şey yapamayacak.
YOU KNOW EMMETT CAN'T COMMIT TO ANYTHING,
- Emmett...
UH, EMMETT.
Hadi Emmett. Arkadaşlarınla uğraşabileceğimizi sanmıyorum.
COME ON, EMMETT, I DON'T THINK I CARE FOR YOUR FRIENDS.
Emmett.. Bekle...
EMMETT, WAIT.
Geçen gece Emmett'i şu kadınla gördüm.
I SAW EMMETT LAST NIGHT, WITH THIS WOMAN.
Yani Emmett gay olmasını hazmedemiyorsa.
SO, IF EMMETT HASN'T GOT THE GUTS TO BE GAY,
Bowling turnuvasına katılmak istersiniz diye düşündüm.
LIKE, YOU OR EMMETT, BUT YOU MIGHT LIKE TO JOIN A BOWLING LEAGUE.
Neden geldiğimizi bilmiyorum ama sen... Emmett, Biz...
I DON'T KNOW WHY THE FUCK WE'RE HERE BUT, YOU KNOW...
Seninle konuşmak istiyoruz.
EMMETT, WE...
Ve bu gece Emmett ve Heather'ın bi başarı hikayesi olduğunu hissediyorum
AND TONIGHT I JUST FEEL THAT EMMETT AND HEATHER HAVE A SUCCESS STORY,
Emmett her zaman "Pittsburgh alabildiğine yakın" derdi.
EMMETT USED TO SAY, " IN PITTSBURGH,
Bu benim arkadaşım Emmett. Bizim sektörden değil.
OH, UH, THIS IS MY FRIEND, EMMETT.
Ve bunlar da Ted ve Emmett. Bonjour.
AND THIS IS TED AND EMMETT.
Umarım geç kalmamışızdır.
Emmett : I HOPE WE'RE NOT TOO LATE.
Siyah ve mavi,
Emmett : BLACK AND BLUE, IT'S...
Altından bir koltuk!
SIT DOWN HERE. Emmett : IT'S A GOLD COUCH!
Senin altın rengi Miatan gibi.
Emmett : JUST LIKE YOUR GOLD MIATA.
Açıkça gözyaşı döküyordu, Emmett.
HE WAS PRACTICALLY IN TEARS, EMMETT.
Ben Emmett Honeycutt, Ted Schmidt'in arkadaşı.
I'M EMMETT HONEYCUTT, TED SCHMIDT'S FRIEND.
Emmet için özel olan herkes bizim için de özeldir.
Anyone who's special to emmett is special to us.
Emmet.
Emmett.
Emmet bir adamla 15 dakikadır tanışıyor ve
Emmett knows some guy for all of 15 minutes
Emmett!
Emmett!
Emmet'in eski alevi.
Emmett's old flame.
Katılıyorum, ya tamamen açıkla.
EMMETT : HE'LL BE BACK.
Onu kandırmayı da kes.
WE'RE RESTOCKING. EMMETT :
Bir erkek görünüşü uzmanı olarak,
THAT IS OLD. EMMETT : ON THE OTHER HAND, THEY DON'T COME AS QUICK,
Evet, Ben, Emmett ve Ted.
YEAH, ME AND EMMETT AND TED.
M-meraba, Ben Emmett.
H-HI, IT'S EMMETT.
Emmett, eğer ışığı görüyorsan.
EMMETT, IF YOU SEE THE LIGHT
Emmett beynini yıkıyorlar.
JESUS, EMMETT, THEY'RE BRAINWASHING YOU.
Hayır ama Emmett kaçırdı.
NO, BUT EMMETT IS.
Emmett...
AND IT WAS SO DESERVED. EMMETT...
Sen ve Emmett hoşlanırmısın bilemiyorum ama..
I DON'T KNOW HOW TO...
Hepimiz O'nunuz Emmett...
WE'RE ALL HIS, EMMETT.
Hepimiz buna içelim!
Emmett : OH, HELL, LET'S ALL DRINK TO THAT.
Emmett... Bu Blake.
EMMETT...
Daha doğrusu Emmett dedi.
OR, RATHER EMMETT DID.
Emmett'in koltuğuna sıkışmış.
IT WAS IN EMMETT'S COUCH.
Bana dokunma!
THEN YOU CAN TELL HER WHO YOU REALLY ARE. EMMETT : I AGREE.
Bunu dene.
WHO DID THIS THING TO YOU? OH, LET ME GUESS, EMMETT DE LA RENTA?