English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ E ] / England

England translate English

9,258 parallel translation
"Ne Kuzgun Kral'ın Yolları'nın, ne de o yolların neden İngiltere'nin aynalarının ardına saklandığının bahsi geçiyor."
"No mention of the Raven King's Roads - " or why they have been hidden behind the mirrors of England.
İngiltere'nin ne hâle geleceğini Kuzgun Kral önemsiyor mu sanıyorsunuz?
Do you really think the Raven King cares what happens to England?
Tahtını terk etti, İngiltere'den kaçtı ve İngiliz büyüsünün en değerli kısmını da yanında götürdü.
Abandoned his throne, rode out of England, and took the best part of English magic with him.
Generallerin, Düklerin ve fabrikatörlerin yanında peri prensleri İngiltere'yi yönetemez.
We cannot have fairy princes ruling England alongside generals, dukes and mill-owners.
O büyüler, mevta olmuş bir İngiltere'ye aittir.
Such magic belongs to an England that is dead.
İngiltere'de yalnızca bir büyücüye yer var.
There can be only one magician in England.
Kısacası efendim, İngiltere tamamen iflâs etmiş.
In short, sir, England is all but bankrupt.
Sonra da Yeni İngiliz Tıp Dergisi'nde makalenizi okudum.
And that's when I read your article in the "New England Journal of Medicine."
Norveç işgal edilmiş olabilir, ama hala İngiltere'den daha güvenli.
Norway may have been invaded, but it's still a far safer place than England.
İngiltere'de Schrödinger, hatta Niels Bohr...
England has Schrödinger, and perhaps even Niels Bohr...
Hayır, yemek için bir şeyler bulacağız. Yakında İngiltere'den yeni talimatlar alacağız.
We'll find something to eat and we'll get new instructions from England soon.
Mevcut araştırma durumumuz düşmanlarımız İngiltere, Kanada ve Amerika ile aynıdır.
The current research status is the same for England, Canada and USA.
İngiltere'de.Henriksen İngiltere'de.
In England.Henriksen.In England,
İngiltere köprü diyorsa o zaman köprüdür.
And if England said bridge, then it becomes the bridge,
Yaylaya çık ve İngiltere ile temas kur.
Get up in the highlands and make contact with England.
Rolling Stone'a göre dört kıtaya yayılan turnelerinde Cobain mide sıkıntıları yaşamış birkaç konser iptal edildi.
According to "Rolling Stone", Cobain fell ill with a stomach problem during their tour of four continents and had to cancel a number of dates in England.
Buna İngiltere'de takipçilik deniyor.
It's called twitching in England.
Başkanın kongre kayıtlarında ki bütün konuşmalarını ve yayınladığı iki tane kitabını okudum.
I read "Profiles in Courage", and "Why England Slept" and all of his speeches in the congressional record.
Bana İngiltere'nin kralı derler.
They call me the King of England.
Ve düşman uçaklarının... HAVA SALDIRISI SİRENİ... güney kıyı şeridi şehirlerinin, İngiltere'nin batı kısmının iç kesimlerin kuzeyindeki ve kuzey batı şehirlerinin ve Londra bölgesinin üzerinde oldukları bildirildi.
'And the enemy aircraft has been...'.. reported over towns on the south coast,'the west of England, the North Midlands and the north-west,'as well as over the London area.'
Naziler, İngiltere'yi ezip geçecek mi?
Will the Nazis overrun England?
Bu güzel ülkemizde tatlı bir şeye özlem duyan o kadar çok çocuk var ki bir bana gelseler, onlara İngiltere'deki çikolata stoğu en çok olan kişinin adını vereceğim.
There are more children in this beloved land of ours scavenging the larders for something sweet, if only they came to me I could tell them of the one person in England who has an inexhaustible supply of chocolate.
Aleister Crowley'nin öğretilerini takip ediyorlardı. İngiltere'de cinsellik ve büyüyle ilgili ünlü biri.
They followed the teachings of aleister crowley, a famous sexual magic figure in england.
Hücre'de bir sene geçirmiştim ve sonra İngiltere'ye yollandım.
I mean, I'd been in the hole for a year. And I ended up being sent to england. Hi, Mike.
İngiltere'den ayrıldığımızdan beri hiç elma görmedim.
I've seen no apples since we went from England.
İngiltere'deyken pencerelerimiz camdandı.
We had glass windows in England.
İngiltere'de.
In England.
New England gölünün civarında büyümüş.
She grew up on lakes across New England.
Eger Amerika'da birini taniyorsa diye Wellington okulundaki eski müdürüm dahil ingiltere'deki tanidiklarimla bile konustum.
I even checked through all my contacts in England, including my old headmaster at Wellington Prep, to see if he knew of anything in the States.
- Çünkü o neredeyse İngiliz Kraliçesi olacakken boşanan bir Amerikalı.
Because she was an American divorcée who almost became Queen of England.
O vakitler tüm İngiliz gençliği alevler içindeydi.
Then all the youth of England were on fire.
Şu donanma piçlerini öldürüp İngiltere'ye dönelim artık.
Let's kill those navy bastards and then bugger off back to England.
Şimdiye kadar İngiltere yolunu yarılamışlardır.
For all we know, they're halfway back to England by now.
İngiltere soğuk olacaktır.
It will be cold in England.
İngiltere'ye yapacağım yolculuğun kafa karışıklığı ve rahatsızlığı ve gerçek babamı bulabilme fikri nedeniyle bunları yaptım.
It's only that I'm so confused and unsettled by this trip to England and the idea that I might find my real father.
İngiltere'den kartpostalı gelip de iyi olduğunu öğrenene kadar uyumayacağım.
I won't sleep until his postcard from England arrives - and I know he's safe.
Tekrar İngiltere'de olmak kafasını allak bullak ediyor.
She's finding it all very confusing being back in England.
Eğer Hamlet İngiltere'ye gelebilseydi?
What if Hamlet had made it to England safely?
Ryan İngiltere'ye taşınmak istemedi, zorundaydı.
Ryan didn't want to move to England, he had to move to England.
Bugün hala onun, İngiltere'nin en iyi oyuncusu olduğunu düşünürüm.
I still think to this day he was the greatest England player.
1966 İngiltere ile, o adama saygıyla bakıyordum.
I was just in awe of the man, with England in 1966.
Terry Venables ile konuştuğumda, "Sana birşeyin sözünü verebilirim, bu kulübe gelirsen senin İngiltere takımında oynamanı sağlarım." dedi.
When I spoke to Terry Venables, he says, "One thing I can promise you, " if you come to this club I will get you to play for England. "
İngiltere'de oynama düşüncesi, wow.
And, you know, the thought of playing for England, wow.
"İngiltere için seçildin." dedi.
He went, "You've been picked for England." Wow.
Sonuçta, Dünya Kupası'nı aldığımız 66'dan beri beklenenden azını yaptık.
Obviously, England had underachieved since'66, when we won the World Cup.
İngiltere için herşey.
Give it all for England, you know.
David Platt, İngiltere'nin golünü atıyor.
David Platt has scored for England.
İngiltere çeyrek finale gidiyor ve Gascoigne'ın tepkisi herşeyi anlatıyor.
England, through to the quarter-finals, and Gascoigne's reaction says it all.
İngiltere daha iyi oynuyor şimdi.
England much more on top now.
- ingiltere'de mi?
In England?
Ama kesinlikle öyle değil.
I think I'm the Queen of England or something, which it's totally not.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]