English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ E ] / Enjoyed

Enjoyed translate English

4,470 parallel translation
"İnsan Denen Aygıt" ın hoşuna gittiğini söylemiştiniz.
You told me she enjoyed "The Human Apparatus".
Uzun süredir ayrıcalıkların çok fazla tadını çıkardın.
You've enjoyed too many privileges for too long.
Kısa Dönem 12'ye hoş geldin dostum.
I hope you enjoyed your show, man.
Belki de hoşuna gitti diye düşündüm.
Hell, I think she even enjoyed it.
Hoşuma gitti vallahi.
I enjoyed that.
Belki midye, patates, her zaman birlikte yaptığımız şey.
Maybe mussels, fries, we always enjoyed that together.
Altı yıl önce, ufak tefek başarılardan keyif alan bir skeç grubundaydın ve diğerleri daha iyi şeylere doğru devam ettiler ama senin esas başarın yüksek faizli bir kredi reklamında koçanda mısır rolünü oynamış olman.
You were in a sketch troupe that enjoyed minor success about six years ago, and the others moved on to better things, but your main achievement seems to have been playing the part of a corn on the cob in a high-interest personal loan commercial.
Seni çok seviyor. Ryan Hardy'nin geçmişini öğrenmek çok hoşuma gitti.
She loves you very much, and I've enjoyed getting to know all about Ryan Hardy, the early years.
Bugün kardeşinle tanışmak çok hoşuma gitti.
You know, I really enjoyed meeting your sister today.
Pekâlâ, sanırım bir saat sonra arayacağım seni, tadını çıkar konuşmanın.
OK, I guess I'll talk to you in an hour. Enjoyed the chat.
Bayan Bunting seninle çay odasında vakit geçirmeyi çok severdi.
Miss Bunting always enjoyed your time in the tea room together.
Ben bunlardan birinde araba sürerken beyler siz de üniversitedeki grubumu seyretmekten zevk alırdınız bence.
I think you guys would have really enjoyed coming to see my cover band play in college when I was driving around in one of these.
Jane Ford'un hayatını kutlamak için buradayız. Hayatın getirdiği her şeyden zevk alan bir kadın.
We are here to celebrate the life of Jane Ford, a woman who enjoyed life for all it could bring.
Tadını çıkardın.
You have enjoyed her.
Eğlenmiştim.
I enjoyed it.
Tavşanı çok sevdiğin için Dom sana gerçek bir ziyafet hazırladım.
Because you so enjoyed the rabbit, Dom, I have a real treat for you.
Özellikle Esteban ailesiyle olan bölge savaşlarından sonraki barış uzlaşmaların hoşuma gitmişti.
I particularly enjoyed your account of the peace negotiations with the Esteban family after your turf wars.
Çok güzel bir gece geçirdik ama sonra ortadan kayboldun.
I really enjoyed our night together. You just disappeared on me.
"Sizlere hizmet etmek bizim için bir zevkti."
"We enjoyed serving you"
Ama sen eğlendin, değil mi?
No? But you enjoyed it, though?
- Evet, eğlendim.
Yes, I enjoyed it.
Umarım gösteride eğlenmişsindir.
Hope you enjoyed the show.
Orada hoşuma giden tek şeydi üstelik.
It was one of the only things I enjoyed in that place.
Daha da kötüsü, bunu yaparken büyük zevk almıştım.
But what made it so much worse was that I enjoyed it.
Maureen harika bir müşteri hizmeti sundu ve kendini diğer yeni iş fırsatlarına bırakmanın keyfini çıkardı.
Maureen provided excellent customer service and enjoyed exposing herself to new business opportunities.
- Yemeğini yedi.
- She enjoyed her dinner I...
Şovu beğenmene sevindim.
Glad you enjoyed the show.
Senden bir şeyler öğrenmek hoşuma gitti. Umarım daha da fazlasını öğrenebilirim.
I... enjoyed learning from you.
Umarım memnun kalmışsınızdır.
I hope you enjoyed your stay.
Bayanlar ve baylar Toronto'ya hoşgeldiniz.
Ladies and gentlemen, welcome to Toronto. We hope you've enjoyed your flight.
Hayır, çok hoşuma gitti.
No, I enjoyed it.
Bay Deeks ve ben bu sabah güneşin doğuşunu izlemekten zevk aldık.
Mr. Deeks and I enjoyed the sunrise this morning.
Evet, hayatımdan keyif alıyorum.
Hell yeah, I enjoyed myself.
Evde kalmış kız kurusu olmak istemezsiniz.
You don't want to end up one of the great un-enjoyed.
Keyfini sürün derim.. byanlar
These are previously enjoyed. They'll need going through the laundry first.
Bu sabah sizinle gerçekten eğlendiğini söyledi.
He said he really enjoyed his time with you this morning.
İçimden bir ses plajda olsa daha çok eğlenir diyor.
Just a hunch, but do you think maybe he would've enjoyed the beach a little more?
O herifi zevk alarak dövdüm.
I enjoyed beating that guy up.
Ben de zevk alarak izledim.
And I enjoyed watching it.
Güzel soneleri her zaman sevmişimdir.
I've always enjoyed a nice sonnet.
Konuşmandan herkes memnun kaldı.
Everyone enjoyed your speech.
Hoşuna gitmiş.
You enjoyed that.
Dün akşam sinemada çok güzel vakit geçirdiğimi söylemek istedim.
I just wanted to say how much I enjoyed going to the movies last night.
Downton'ı çok sevmiştim.
I enjoyed Downton ever so much.
Ş ž imdilik, arkadaşımla şovu izlemenin keyfini çıkardım.
For now, I just enjoyed watching the show with my friend.
Bundan hoşlandınız. Onun yanında kendinizi özgür mü hissediyordunuz?
You enjoyed that, you felt free around him?
Ayrıca hayat boyu beni eleştirmenden ve ısrarcı olmandan pek hoşlandığımı söyleyemem.
And also... Although I haven't exactly enjoyed your constant, lifelong criticism,
"VE ZOYA'YA TEKRAR AŞIK OLACAĞIM."
'To fall for some Zoya again.' "Hope You've Liked Enjoyed The Movie"
- Çok hoş olur.
It's there to be enjoyed. - I love it.
Kısa sohbetimizden keyif aldım.
I've enjoyed our little chat.
Kurşun Raja.
"Hope You've Liked Enjoyed The Movie"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]