English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ E ] / Enola

Enola translate English

80 parallel translation
Enola Gay'de birinci mevkideyiz. Ben, Ruby, Sirhan, Ray... Tippet, Jack, Bobby, King, Medgar ve Malcolm var.
First class, on the Enola Gay... me, and Ruby, and Sirhan, and Ray... and Tippet, and Jack, and Bobby, and King, and Medgar, and Malcolm.
Burada, 5 Ağustos'ta dünyanın ilk uranyum bombası, B-29 uçağına yüklendi. İsmi Enola Gay'di. Pilotunun annesinin adını almıştı.
Here, in 5 of August, the first bomb of Uranian was placed in a B-29 bomber call Enola Gay, in honor of the mother of the pilot.
Ertesi sabah gün ışımadan önce, Enola Gay havalandı.
One day later, before dawn, the Enola Gay unglued.
6 Ağustos'ta yani Ruslar Japonya'ya saldıracağını ilân etmeden iki gün önce Enola Gay, 2.400 kilometrelik yolculuğu için havalandı.
In 6 of August, two days before the Russians to say that they went to attack Japan, the Enola Gay took off for its trip of 2400 km.
6 Ağustos sabah saat 8 : 15'te 32.000 feet'te uçan Enola Gay, Hiroşima'ya bombayı bıraktı.
To 8h15 of the morning of 6 of August, the Enola Gay, the 32 a thousand feet, it launched the bomb on Hiroshima.
Üçüncüsü sonradan'Kaptanın Annesi'... diye de anılacak olan'Enola Gay'di.
The third was the Enola Gay... named after the captain's mother.
Hava gözlem uçağı Enola Gay'i arıyor.
Weather observation plane Easerly calling Enola Gay.
Enola Gay'i arıyor.
Calling Enola Gay.
Enola Gay hedefe kilitleniyor.
Enola Gay getting ready to drop on target.
Enola.
Enola.
Bilsen söylerdin, değil mi Enola?
- You'd tell me if you knew, wouldn't you, Enola? - Mm-hmm.
Koş, Enola.
Run, Enola.
Enola!
Enola!
Enola, eğil.
Enola, get down.
- Enola!
- Enola!
Enola, atla.
- Enola, jump.
Enola, buraya gel!
Enola, come here!
Enola, buraya gel.
Enola, come over here.
Enola, sana ne demiştim?
Enola, what'd I tell you?
- Enola, dediğini yap.
- Enola, just do as he says.
Enola, bunu sana vermemi istedi.
Enola wanted to give you this.
Enola?
Enola?
Enola, ne yapıyorsun?
Enola, what are you doing?
Enola'yı bulduğumuz sepette vardı!
It was in the basket we found Enola in!
- Enola ne olacak?
- Well, what about Enola?
Enola nerede?
Where's Enola?
Bunlar başımıza Enola yüzünden geldi.
Enola's the reason we're in all this trouble.
Enola orada bulunmuş.
Enola's been there.
Demek Enola'yı kurtarma nedenin bu.
So that's why he's going after Enola...
Güneşi ölçü alıp koordinatları Enola'nın sırtının tersine çevirirsem Toprak Ülke bu tarafta!
If I take a bearing from the sun and reverse the coordinates on Enola's back, then Dryland is that way!
Enola, artık gitmeliyim.
Enola, I have to go now.
Enola Gay uçağı adına, oğlum!
Sweet Enola Gay, son!
- Enola Gay uçağı adına, oğlum!
- Sweet Enola Gay, son!
Bir araba kirala ve yanına Enola Gay'in resmini yap. Çünkü Holland'ı mahvedecek bombayı sen koyacaksın.
Sign out a car and paint "Enola Gay" on the side... because we're gonna drop the bomb on Holland.
Beyler, karşınızda Enola Gay.
Gentlemen, meet the Enola Gay.
Enola Gay, Hiroşima'ya yükünü bıraktığı zaman... Bütün ülkede bu yükün ne olduğunu sadece 107 kişi biliyordu.
When the Enola Gay dropped her payload on Hiroshima, only 107 men in the entire country knew what that specific payload was.
Paul Tibbets buradan Hiroşima'ya atılacak bombayı taşıyan Enola Gay adlı B-29'la havalandı. Buradaki bölüme geldi ve sonra Tibbets o görev için uçtu.
This is where Paul Tibbets took off in the B-29 that he named Enola Gay for the bomb at Hiroshima and it came up out of the pit, right here and then Tibbets flew that mission.
Enola Gay'in pilotları yaptıkları şey yüzünden özür dilemek için Hiroşima ve Nagasaki'ye gitmeli ve bir daha asla atom bombasının olumlu etkilerinden söz etmemeliler.
The pilots of the Enola Gay should go to Hiroshima and Nagasaki to apologize for what they did and never speak of the positive effects of the atomic bomb.
- Zaten emin Enola mezun misiniz?
Are you sure Enola graduated already?
Adı, Enola Gay'di ve biliyorum ki, bir daha üzerinde "Enola Gay" yazan bir B-29 ya da herhangi bir uçak asla olmayacak.
I said, I'd like to name it after my mother. Her name was Enola Gay, and I know that there'll never be another B-29,
Sanırım, uçak tarihe geçecek ve ben bunun iyi bir isimle olmasını istiyorum.
I don't think there'll be an airplane flying, that will have the name Enola Gay on it. I think the airplane will go down in history, and I want it to be with a good omen.
Birinci uçak, Enola Gay, bombayı taşıyacak.
Number two, the Great Artiste, carrying recording equipment.
Ama Yüzbaşı Parsons, "Ben bir tane almak isterim" dedi. Onun durumunu anlayabiliyordum çünkü bomba hakkında herkesten fazla teknik bilgiye sahipti.
When we got to the Enola Gay, that was our first big surprise, there were lights all over the place,
Parsons, daha sonra bir ekmek somunu büyüklüğündeki barut şarjörlerini alıp, teker teker yerleştirdi ve sonra kuyruk kapağını yeniden yerine takıp döndürerek, sabitleştirdi.
And retuning home! Check! Two hours later, the Enola Gay met up with the scientific and photographic planes.
İki saat sonra, Enola Gay araştırma ve fotoğrafçı uçakları ile karşılaştı. Şimdi, Hiroşima'ya üç saatlik uzaklıkta idiler.
I just want you guys to know we're carrying a bomb with so much power we've got a good chance to end the war in one go
Enola Gay'in ilerisinde bir başka B-29, hava durumunu kontrol etmek üzere uçmaktaydı.
Ahead of the Enola Gay, another B-29 was already flying over Hiroshima, checking the weather. It triggered an alert.
İnsanlar aşağıda sığınaklarda beklerken hava kontrol uçağı, raporunu şifreli bir mesajla Enola Gay'e göndermişti.
As the people waited in air raid shelters, the weather plane reported its findings to the Enola Gay by coded message. Cloud cover less than three tenths at all altitudes.
Altı saatlik bir dönüş uçuşundan sonra, Enola Gay, Tinian Adası'na varmıştı. Ve tabii ki, bizi karşılamaya gelen, üç, dört belki de beşyüz kişi vardı.
And when we got out of the airplane, of course we were all getting out, we're tired and I get out, I remember getting out, carrying my oxygen mask, I'm right behind Paul,
Bu görevde yer almış olan üç üçak vardı.
Number one, the Enola Gay, carrying the bomb.
Enola Gay'in yanına geldiğimizde ilk büyük sürprizle karşılaştık çünkü her taraf ışığa boğulmuştu.
And this was not like any mission we'd ever flown. You know, this was like a Hollywood premiere!
Bir yerde bunun anlamı, çıkarma sırasında daha az düşman ile kapışacağımızdı.
After a six-hour return flight, the Enola Gay reached Tinian Island.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]