Esau translate English
58 parallel translation
Selam, Esau.
Hi, Esau.
Esau Hamilton ile karşılaşacağım hiç aklıma gelmezdi.
I never figured I'd come across Esau Hamilton.
Ne hissettiğini biliyorum, Esau.
- Yeah, I feel for you, Esau.
Esau, buraya gel!
Esau, come here!
Esau, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama onun yanına yanlız gideceğim.
Esau, I hate to tell you this, but I'm gonna go her alone.
Esau Pretty.
Esau Pretty.
Hikaye Esau idi ama taş yığını hakkında birşeyler vardı.
It was Esau, but it was something about a pile of rocks.
Yakup, Esav'a 220 keçi ve 20 koyun vermiş...
Jacob gave Esau 220 goats and 220 sheep. Come on, Johnny.
Elisha ve Esau. Mutlu çiftimiz nasıl?
How's the happy couple?
- Esau, Elvis'e bayılıyor.
- Elvis? - Esau loves Elvis.
Geldiğine sevindim. Şuna bakar mısın? Esau'nun ciğerinde bir sızıntı ve plevral efüzyon var.
Esau's got an infiltrate on his lung and a pleural effusion.
- Beni korkutuyorsunuz.
What's wrong? - Esau has tuberculosis.
- Esau verem.
- What? No, no, no.
- Esau...
- Esau...
Esau'nun tahlilleri gelmiş.
Uh, Esau's tests came back.
- Esau'nun da burada ailesi yok.
No one's heard from them...
- Herkese bulaştırabilirler.
- And Esau has no family here, so.
- Esau, iyi misin?
Esau, are you all right?
Bu ikisi için de güvenli değil.
Come. Come with me. Esau.
- Bu Esau Ajawke mi?
- Is that Esau Ajawke? - Yes, it is.
Esau'nun göremeyeceği bebeği.
A baby that Esau isn't even going to see.
Esau'nın da değildi.
Neither did Esau.
'Esav'ı getiriyorum.
I'm bringing'Esau'in.
'Esav'la konuştun mu?
Did you speak to'Esau'?
'Esav'bunu üç aydır senden saklıyor muydu?
'Esau'hid this from you for three months?
'Esav'hastaneden ne zaman çıkıyor?
When is'Esau'out of the hospital?
'Esav'ın İbrahim'le olan bir sonraki randevusunda bizi yönlendirmesi lâzım.
'Esau'needs to lead us to his next rendezvous with Ibrahim.
Ya'Esav'?
What about'Esau'?
'Esav'ın, perşembe günü bizi ağabeyine yönlendireceğinden emin ol.
Make sure'Esau'leads us to his brother on Thursday.
Gerçek şu ki İbrahim'in teslimatlar için'Esav'ı kullanması diğer El Aksa militanlarından para sakladığını gösteriyor.
The fact that Ibrahim uses'Esau'for deliveries means he's hiding the money from the other al-Aqsa militants.
'Esav'gidince, İbrahim para için kendisi ortaya çıkabilir.
With'Esau'gone, Ibrahim might come out for the money himself.
Eğer Raci,'Esav'ın bizi İbrahim'e yönlendirmesini sağlarsa havadan temiz bir vuruş yapılır.
If Raci gets'Esau'to lead us to Ibrahim it will be a clean hit from the air.
Onun istediği gibi'Esav'bizi ağabeyine götürseydi...
That if'Esau'led us to his brother like he wanted,
'Esav'ı El Halil'e benim gönderdiğime ikna olmuş.
He's convinced I had sent'Esau'to Hebron.
- Raci,'Esav'telefonda.
Raci,'Esau'is on the line.
281 numaralı muhbir'Esav'ı camide görmüş.
281 saw'Esau'in the mosque.
'Esav'ı geri getirip Badawiyle yakınlaştırmak için bir yol bulmalıyız.
We gotta find a way to bring'Esau'back in, have him get close to Badawi.
'Esav'ı geri getirirsen, Levi onu sorguya çekebilir.
You know that if you bring'Esau'back, Levi could interrogate him...
Karın aradı.'Esav'la tek başına buluşacağını söyledi?
Your wife called. She said you're meeting'Esau'alone?
Yakup ve'Esau'nun hikayesi annelerinin rahminde bile kavga eden iki kardeşin İncil'deki hikayesi.
The story of Jacob and Esau, the Biblical tale of two brothers who fought even in their mother's womb.
Ajan Pride, bu Jacob'ın kardeşi Esau ve Paul Hare Jacob'ın ve benim yakın arkadaşım oluyor.
Oh, Agent Pride, this is, uh, Jacob's brother Esau and Paul Hare, close friend of Jacob's and mine for...
Kardeşi Esau.
His brother Esau.
Paul ve Esau, son altı aydır Hannah'ın reçetelerini imzalamışlar. - Şey yanınızda mı?
Paul and Esau have signed for Hannah's prescription in the last six months.
Taratıp Jacob'ın son yazısıyla Esau ve Paul'un el yazısını imza dosyalarından karşılaştıracağız.
Thank you. We will scan it and compare Jacob's last entry to Esau and Paul's handwriting from the signature logs.
Paul ile Esau nerede şuan?
Where are Paul and Esau now?
Kardeşim, Ays.
My brother, Esau.
Ays'ı görmem gerek.
I must see Esau.
- Ne ulağı? Babam, çobanların bir kısmını geliyoruz diye Ays'ı uyarması için yolladı.
Father sent some of the shepherds out, to warn Esau we were coming.
Belki de Ays, onlarla göndereceği armağanları hazırlıyordur.
Perhaps Esau is putting together gifts of his own to send back with them.
Ays'ın ardından dünyaya gelip onu kandırarak kendi kendime ettim.
So I tricked Esau out of his birthright and made it my own.
Merhaba.
Hey, Elisha and Esau.