Etkilendim translate English
3,439 parallel translation
Çok etkilendim. - Etkilenme.
I'm actually kind of touched.
Gerçekten etkilendim.
I was... I was really impressed.
Çok etkilendim.
I am so impressed.
Söylemem gerekir ki ben çok etkilendim.
I have to say, it just... is so impressive to me.
Ben etkilendim.
But I was.
Çok etkilendim aslında. Çünkü öylece yürüyüp gitmen bana bir şey kazandırdı...
I'm thrilled, actually, because you walking away gave me one thing.
"Zindan Baladı" etkilendim.
The Ballad Of Reading Gaol
Etkilendim, Matthew, Komiserlik sınavına girmeyi düşünür müsün merak ediyorum.
I've been impressed, Matthew, how do you feel about sitting the inspector's exam?
- Çok etkilendim.
- I'm so impressed.
Dumandan biraz etkilendim ama tamamen hazırlıksız değildim.
A little smoke damage here, but I wasn't totally unprepared.
Howard ile Bernadette evlendiği için ben de düğünden biraz etkilendim.
You know, with Howard and Bernadette getting married, I got caught up in a little wedding fever.
Etkilendim Lacey.
I'm touched, Lacey.
Etkilendim.
I'm impressed.
Çok etkilendim. Peki başka?
- That's actually very impressive.
Senin avukatlık bürosunun çıkardığı işlerden gerçekten çok etkilendim.
I gotta say I'm so impressed with the work that you and CNRI are doing.
Hala uğraşıyorum onun için, ama etkilendim doğrusu.
I'm still fighting for that. But I'm impressed, though.
- Etkilendim.
I'm impressed.
Max, o uzun eteklinin etrafında yaptığın manevradan oldukça etkilendim.
Max, I'm impressed with how well you're maneuvering around in that long skirt.
Max, o uzun eteklinin etrafında yaptığın manevradan oldukça etkilendim.
Max, I'm really impressed with how well you're maneuvering around in that long skirt.
Çok etkilendim.
I was totally impressed.
- Çok etkilendim.
I'm very impressed.
Bu koşullar altında hala onu savunmandan etkilendim desem yeridir. Ancak durum bu.
I'm almost touched that you will defend him under such circumstances, but... there it is.
- Seçmen servisinden çok etkilendim.
Being I'm so impressed with your constituent services.
Ben... çok etkilendim.
No, I was, uh... I was impressed.
Ashley hakkında ne kadar çok şey öğrendiysem o kadar çok etkilendim.
And the more I learned about Ashley, the more impressed I am. She had so much to overcome.
- Etkilendim
Fascinating.
Çok etkilendim, Rodney.
I am really impressed, Rodney.
Josh, çok etkilendim.
Josh, I'm so impressed.
Çok etkilendim hanımefendi.
Nice to meet you. Ma'am, I am impressed.
Çok etkilendim de.
I'm just impressed.
Oteldeki resepsiyonist ile oldukça iyi bir iş çıkardın ve bundan çok etkilendim.
You were very direct with the desk clerk at the hotel, and I was very impressed.
Çok etkilendim, Leonardo.
I am impressed, Leonardo.
Çok etkilendim Baxter.
I'm really impressed, Baxter.
Şunu söylemeliyim ki ; etkilendim.
Gotta say, I'm impressed.
Dr. Brennan'ın takım çalışmasını gözlemlemesi karşısında çok etkilendim.
Well, I'm impressed that Dr. Brennan sees the value in teamwork.
Söylemeliyim ki, Kevin'dan gerçekten etkilendim.
I have to say, I'm impressed with Kevin.
Ben o kızdan çok etkilendim.
Enough for me to be mesmerized by her.
Misafirperverliğinden etkilendim.
I've imposed on your hospitality too much in the past.
İtiraf etmek zorundayım, liselilerin gelmesinden etkilendim.
I must admit, I'm impressed the high school crowd showed up.
Şey, biraz etkilendim.
Well, I am a bit touched.
Çok kısa zamandır birbirimizi tanıyoruz. Ama hayat öykünden kesinlikle çok etkilendim.
Now I know we've only just met, but I'm absolutely fascinated by your biography.
Çok etkilendim, Bayan Dodd.
I'm impressed, Ms. Dodd.
Etkilendim.
Wow, I'm impressed.
- AnnaBeth her şeyi anlattı... ve ben aynı anda dehşete... kapıldım, mahcup oldum ve etkilendim.
AnnaBeth explained everything, and, well, I am horrified, scandalized and impressed all at once.
Konuştum ve çok etkilendim. İyi.
I did, and I'm very impressed.
buradan çok etkilendim, ve üst yönetim kuruluna katılmanı istiyorum.
I'm very impressed with this store, and I'd like you to join us at corporate headquarters.
Sadece birinden etkilendim o kadar.
I just had one unrequited love.
Biliyor musunuz, sizden etkilendim çocuklar.
You know, I'm impressed with you guys.
Gayet iyi, etkilendim.
Not bad! I am amazed.
Etkilendim.
Well, I'm impressed.
Etkilendim.
So she enlisted the Huntsman to kill Snow White.