Etmelisin translate English
9,059 parallel translation
Görevini yerine getireceğine dua etmelisin.
You must pray to do your duty.
Makinenin takılması durumuma karşı acele etmelisin.
You'd better come along in case the machine sticks.
Onu bulmamıza yardım etmelisin.
You need to help us find him.
John, savaşmaya devam etmelisin.
John, you need to keep fighting.
Bir süreliğine onunla beraber şehirden ayrılıp onu idare etmelisin.
You're going to have to leave town with him, string him along for a while.
Konu erkekler olunca sakladıkları anlamlara dikkat etmelisin.
Sometimes with men, you need to read between the lines.
Sakladıkları anlamlara dikkat etmelisin.
Read between the lines.
Acele etmelisin.
You might hurry.
- Hiddetini kontrol etmelisin.
You've got to control that rage.
Etkisiz hâle getirmeme yardım etmelisin.
I need you to walk me through a disarm.
Kabul etmelisin, oldukça makul bir düşünce.
You have to admit, it sounds plausible.
- Ikınmaya devam etmelisin, Xiomara.
- I need you to push again, Xiomara.
Bana yardım etmelisin, Max!
Max, you have to help me.
Kabul etmelisin ki, bu biraz eğlenceli.
You got to admit, it's a little funny.
O tavan arası biraz korkunçtu, ama kabul etmelisin ki o eski ahırda bize çekici gelen bir şey vardı.
That loft was kind of creepy, but you got to admit, there was something charming about that old barn.
Biliyorum berbat ama, hayatına devam etmelisin.
I know it sucks, man, but you just got to move on.
Acele etmelisin, yaraları, şarapneller derisinin altındayken iyileşmeye başladı.
You need to hurry, Barry's wounds are starting to heal with the fragments still under his skin.
İtiraf etmelisin, böyle bir ihtimal var.
You've got to admit, it's a possibility.
Eve dönmeme yardım etmelisin.
You have to help me come home.
- Burayı boşaltmama yardım etmelisin.
You got to help me clear this place.
- Peki o zaman bize yardım etmelisin.
Okay, then you need to help us.
Onu bulmak için bana yardım etmelisin, Cassie.
I need you to help me find him, Cassie.
Salgının kökenini bulmalısın ve onu yok etmelisin.
You must find the source of the plague and you must eliminate it.
Kabul etmelisin, Leo.
You gotta admit, Leo.
Onlar için bana itaat etmelisin.
They must obey me, just as you will.
Annen aleyhinde dava açacağız. Anneni geri adım atmaya ikna etmelisin.
We're gonna try and have your mother impeached, so you need to convince her to step down.
- Emma'ya teşekkür etmelisin.
Oh, you should thank Emma.
Elektrikler gitti, annene yardım etmelisin.
We've got a blackout, mate. You gotta go help your mom.
Dinle, yanında değilse ona yardım etmelisin.
Listen, if you don't have him, you need to help him.
Kesinlikle takip etmelisin.
Should totally follow up.
Hayatına devam etmelisin.
You have to move on.
- Baba onu bulmama yardım etmelisin.
Dad, you have to help me found him. I said it already with my mouth!
Herşey normal gibi hareket etmelisin.
You need to proceed as normal.
İstediğin gibi dekore etmelisin.
You should decorate it exactly the way you want.
Ona yardım etmelisin Hiro.
_
Şehri terk etmelisin.
You need to leave town.
Gelip yardım etmelisin.
You should come and help us over here.
Yarın cevabı ele geçirirken bana yardım etmelisin.
What I need you for is tomorrow to help snatch the reply.
Travis, çok yavaş hareket etmelisin Travis, tamam mı?
Aah! Hey. Hey, Travis, Travis, just try to take it easy, okay?
Kesinlikle insanları ikna etmelisin.
You certainly have a way with people.
Yarından önce istirahat etmelisin.
You need to rest before tomorrow.
Gelip bizi ziyaret etmelisin.
You must come and visit.
- O halde ormanda kaldığımız yerden devam etmelisin Raylan.
Well, I guess in that case, you ought to pick up where we left off in the woods, Raylan.
Ama sana normal bir hayat verdiğim için bana teşekkür etmelisin.
But you should be thanking me for giving you a normal life.
Düşündüm de bence Amanda'ya çıkma teklif etmelisin.
You know, I was thinking about it, ah... I think you should ask Amanda out.
Mücadele etmelisin, Casey.
- You need to put up a fight, casey.
Bana yardım etmelisin.
You have to help me.
Birini bulmama yardım etmelisin.
I need you to help me find someone...
Bana yardım etmelisin.
You must help me.
Instagram'ını kontrol etmelisin.
You need to check your Instagram, some fucker's into Alex's stuff and mine and now yours.
Polisin bunu halletmesine müsaade etmelisin.
You should let the police handle this.