English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ E ] / Ettim

Ettim translate English

60,796 parallel translation
Sana hep yardım ettim.
All I've done is back you up.
İş konusunda ne yapacaksın, onu merak ettim.
I was just wondering what are your plans for work.
Bunun için çok dua ettim.
I've prayed for it long enough.
Yerine daha gösterişsiz ve dikkatleri üzerine toplamayacak başka birini bulmasını rica ettim. Ama reddetti.
Now, I've asked him to replace her with someone less showy, less likely to pull focus, but he refused.
Kusura bakmayın rahatsız ettim.
Sorry for bothering you.
- Ettim ama hepsine yetmedi.
I did, but I couldn't make it all up.
Bir hafta kadar sonra fakirler için Peder Mahoney'e vereyim diyordu ben de parayı yok ettim.
After about a week, he starts talking about givin'it to Father Mahoney for the poor box, so I make it disappear.
Tanıdık yüzler gördüğümü fark ettim.
I thought I saw some familiar faces.
Mamacita, senin de ciğere baktığını fark ettim.
And Mamacita, I noticed you were eyeing the liver.
Peki şikayet ettim mi?
But did I complain?
Gelmemiş, kontrol ettim.
I checked.
Tanrım, neden bunları kabul ettim ki ben?
Why did I say yes to any of this?
Bu filmde oynamayı kabul etmekle aptallık ettim.
Christ, what a fool I was to sign up for this picture.
Daha da büyük aptallığı sana güvenebileceğimi sanmakla ettim.
And a bigger fool to think I could ever trust you.
Hafif bir kahvaltı ettim de.
I had a rather light breakfast.
Ama entrikalarından istifade ettim, ve şu an öldüğüme inanıyorlar. Ki en iyisi de bu.
But I took advantage of their plot, and now they believe I'm dead... which is best.
Evet, ben de onla ve ailesiyle ilişkilerimize devam ettim.
Yes, and I've remained close with him and his family.
Birkaç yıl önce Halycon bütçesinde fark ettim.
I noticed it in the halcyon budget a few years ago.
Bu yüzden iptal ettim.
That's why I called it off.
Benim tele geldi sandım, bu yüzden kontrol ettim.
I thought it was on my phone, so I checked.
Ve bu yüzden Halcyon'u inşa ettim, Bu yüzden Scottie'nin yapmaya çalıştığı şeyden çok korkuyorum.
And that's why I built Halcyon, and that's why I'm so afraid of what Scottie is trying to do.
Ayrıca New York'tan Magnolia kap kek sipariş ettim.
I also had Magnolia cupcakes flown in from New York.
Yok hayır, Reggie'yle kavga ettim.
No, it was with Reggie.
Bir soruyu çözmesine yardım ettim ve aramızda bir şey olmadı.
I helped him with a Pre-Cal problem, and nothing happened.
O şarkıyı yazmalarına yardım ettim dostum.
I helped write that song, man.
East Village'de daha kötüleriyle baş ettim.
I've dealt with worse in the East Village.
Ayrıca, dün gece bir şey fark ettim.
Also, I realized something last night.
Jughead'i kahvaltı için davet ettim.
I invited Jughead over for breakfast.
Onu akşam yemeğine davet ettim.
So, I invited her to dinner.
Bu arada, bana bir şeyler konusunda yardım edip edemeyeceğini merak ettim.
Meanwhile, I was wondering if you could help me with something.
Onları takip ettim ama gidebileceğim kadar gittim.
I followed them, but... I've gone as far as I can go.
Onları takip ettim ve gidebileceğim yere kadar gittim.
I followed them, but I've gone as far as I can go.
Ben sadece uyumasına yardım ettim, tatlım. Bir şeyi yok.
I just had to help him to sleep, honey.
Senin uğruna inandığım her şeye ihanet ettim.
I betrayed everything I believed in for you.
2 : 30'da kontrol ettim.
I did rounds at 2 : 30.
Sizin için güvenli bir yer inşa ettim.
I have built a safe place for you.
Ve... Ben öyle ima ettim.
And, uh... and I got mean.
Onu ve Chuy'ı buraya hangi rüzgar attı hep merak ettim.
I wonder what brought him and Chuy to this place.
Darphanedeyken birkaç şey fark ettim.
Anyway, when we were at the Mint, I noticed a few things.
- Evet kontrol ettim.
Yeah, check.. yeah.
Sonra Norma eve gelmesine izin verdi ve durumunun iyi olmadığını fark ettim.
And then Norma let him come home, and I realized that he wasn't okay.
Ama konteynere koyarken kötü oldum, acaba sana verebilir miyim diye merak ettim.
But I just felt bad putting them in the bin, And so I wondered if I could give them to you.
Yalan bir isim altında kayıt yaptırmış mı diye merak ettim.
I wondered if he... Checked in under a false name.
Norman'ı hayatımıza ben dahil ettim.
I let Norman into our lives.
Gerçekten işin içine ettim ama o ibnenin yüzünü görünce...
I messed up big-time, but look, I just saw that dick-face running, and I...
Şimdi sen söyleyince fark ettim, hep üç kez hapşırıyor.
Now that you mention it, she does always sneeze in threes.
Bak, Jules'un inanılmaz olduğunu ilk ben itiraf ettim ama ninja da değil.
Look, I am the first to admit that Jules is amazing, but she's not a ninja.
Ve onun yönlendirici numarasını aldım. Ve en yakın telefon direklerini not ettim.
And I got his router number, and I took note of his nearest telephone poles.
Duvarın video yayınını kontrol ettim.
I checked the video feed for the wall.
Bu saatte rahatsız ediyorum, kusura bakma ama Charlotte'un ödemeleri geldi mi, merak ettim. Evet.
Yes.
Çünkü bok ettim.
'Cause I did.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]