Excellent translate English
13,982 parallel translation
- Mükemmel.
- Excellent.
- Mükemmel!
- Excellent!
Bir, bu kadından çok iyi bir terapist olurdu.
One, this woman would make an excellent therapist.
- Mükemmel iş, millet.
- Excellent work, everyone.
- Harika, Ajan Keen ile havaalaninda görüsürüz.
Excellent. See Agent Keen to the airport.
Ajan Ressler, harika.
Agent Ressler, excellent.
- Muazzam.
- Excellent.
Ben hâlâ mükemmel bir sonuç olduğunu düşünmüyorum.
I still maintain that it was an excellent score.
Ama asistanına aynı şeyi yapmana izin veremem bu arada, işi de mükemmel.
Which is fine. But you are not allowed to do the same thing to my assistant Who, by the way, is excellent at her job.
İşimde mükemmel olduğumu söylediğiniz için teşekkür ederim.
Thank you for saying I'm excellent at my job.
- Harika iş, Donatello.
Excellent work, Donatello.
Mükemmel.
Excellent. Whoo!
Şuan kazanmak çok zor ama çok fazla sosyal yardım programları var.
It's so hard to get in now, but they have an excellent diversity outreach program.
İyi bir elçi olabileceğini düşündüğüm için de kabul ettim.
I simply agreed you'd make an excellent envoy.
Harika bir soruydu bu yaprakları dökülen yoldaşım.
Excellent question, my deciduous comrade.
Mükemmel.
Excellent.
- Harika.
Excellent.
Doğru bir noktaya parmak bastın.
Oh. You make an excellent point.
Harika, cılız yumruklarınla bana zarar vermek için yaptığın etkisiz atakların daha fazlasını sabırsızlıkla bekliyorum.
Excellent, I look forward to more of your feeble attempts to harm me with your puny, rodent fists.
Angels'in kadrosunda çok iyi bir onkoloji uzmanı...
Angels has an excellent oncologist...
- Harika, teşekkürler.
Excellent. Thank you.
Mükemmel bir adaydı.
She was an excellent candidate.
Zira bütün kitaplarım harikadır.
Because... all of my books are quite excellent.
Şu an onsuz gayet iyi ilerleme kaydediyorum.
I'm currently making excellent progress without her.
Peki, biraz heyecanlanmış olabilirim. Ama kabul et güzel taklitti.
Well, I got over-excited, but you have to admit, that's an excellent impersonation.
Muhteşem... Muhteşem seçimler yapıyorsun.
You're making- - you're making excellent choices.
Dr. Wilson harika bir- -
Dr. Wilson is an excellent...
Mükemmeldi.
That was excellent.
Mükemmel bir çubuk.
An excellent stick!
Mükemmel bir direk.
An excellent mast!
Mükemmel bir dostsun.
You excellent friend!
Harika bir takım oluştururuz.
We will make an excellent team.
Harika iş çıkardın!
Excellent work!
- Bu sefer kaynak çok sağlam.
Well, this is an excellent source.
Mükemmel bir numune olacak.
He'll make an excellent specimen.
Kadınsal zayıflığı günah keçisi yapmak için kolaylaştırıyor. İşler ne zaman bizim tersimize dönerse artık.
Who, with her female frailties, makes an excellent scapegoat whenever chance turns events against us.
-... ve Eli da ona muhteşem bir konuşma hazırladı.
- and Eli wrote him an excellent speech.
Harika!
Excellent!
Muhteşem bir nişancıdır.
She's an excellent shot.
Harika iş Bay Kane.
Excellent work, Mr. Kane.
Gerçekten mükemmel bir yemekti.
Your dinner was excellent tonight.
O zaman bu Albay Mortimer'in müthiş bir damak zevki var.
Then this Colonel Mortimer has excellent taste.
Bulaşık yıkamak meditasyon yapmak için iyi bir yöntemmiş.
You know, I read that washing dishes can be an excellent form of meditation.
- Mükemmel.
Excellent.
- Güzel, mükemmel.
Fine, excellent.
Harika bir iş Dr. Hodgins.
Excellent work, Dr. Hodgins.
Harika bir iş çıkardınız Amiral.
Excellent work, Admiral.
- mükemmel!
Excellent!
Harika.
Excellent.
Mükemmel işçilik.
And excellent.
Mükemmel bir soru.
That is an excellent question and before I answer it,